• If this is your first visit, be sure to check out the FAQ by clicking the link above. You may have to register before you can post: click the register link above to proceed. To start viewing messages, select the forum that you want to visit from the selection below.

Duyuru

Gizle
No announcement yet.

Kanserin İlacı Yiyecekler

Gizle
Bu konu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Sil
new posts
  • #46

    Kanser düşmanı yiyecekler

    MANTAR: Lentinan sayesinde özellikle mide kanserine iyi geliyor ve içerdiği protein, beyin ve kas sistemini güçlendiriyor.

    BAKLAGİLLER: Zengin protein ve asitlerle meme ve prostat kanserine neden olan tümörlerle mücadele ediyor.

    SICAK ÇİKOLATA: Çikolatadaki antioksidan, prostat ve meme kanseri başta olmak üzere kanser oluşumunu yavaşlatıyor.

    KETEN TOHUMU: Tomurcuklarında bulunan zengin protein, özellikle prostat kanserini önlemede etkili.

    SOĞAN-SARMISAK: Mide, gırtlak ve bağırsak kanserine karşı etkili.

    BALIK: Tümörü tedavi etmeye yarıyor.

    ÜZÜM: Üzümdeki resveratrol, kansere neden olan kimyasalları öldürmede etkili.

    FINDIK: Beta-karoten ve E vitamini, tümörlerin büyümesini engelliyor.

    SOYA: İçeriğindeki protein ve vitamin, vücuttaki östrojen hormonunu artırıyor, meme kanserine karşı etkili.

    Yorum yap

    • #47

      Uyanınca sigara yakmak kansere davet

      Sabah uyandıktan hemen sonra bir sigara yakan tiryakilerin kanser olma ihtimali daha yüksek

      Cancer dergisinde sonuçları yayımlanan iki araştırmaya göre, sigara tiryakilerinin günün ilk sigarasını ne zaman içtikleriyle kansere yakalanma riski arasında bağlantı var. Buna göre, sabah uyanır uyanmaz sigara içerenlerin akciğer ve boyun kanserine yakalanma ihtimali ile beyin tümörü görülme riski de daha fazla.

      ABD’deki Penn State Hershey Tıp Fakültesinden bilim adamları, Joshua Muscat başkanlığında, neden bazı sigara tiryakilerinin kansere yakalandığını, diğerlerinin ise yakalanmadığını araştırdı. Bilim adamları, günün ilk sigarasının içilme zamanının, bunda etkili olabileceğini belirledi. Araştırmacılar, gün içerisinde içilen sigara sayısından ve tiryakiliğin süresinden bağımsız olarak, uyandıktan birkaç dakika sonra içilen sigaranın, kanser ve beyin tümörü riskini artırdığını gördü.

      Akciğer kanseri riskiyle ilgili olarak 4 bin 775 kanser hastası ve karşılaştırma için 2 bin 835 kanser olmayan sigara tiryakisini inceleyen araştırmacılar, uyandıktan 31-60 dakika sonra ilk sigarasını içenlerin akciğer kanserine yakalanma ihtimalinin, uyandıktan ancak bir saat sonra sigara içmeye başlayanlara göre 1,31 kat fazla olduğunu tespit etti.

      Günün ilk sigarasını uyandıktan en geç 30 dakika sonra içenlerde ise riskin 1,79 kat arttığı gözlemlendi. Boyun kanseri ve beyin tümörüyle ilgili riski saptamak için de araştırmacılar bin 55 hastayla 795 sağlıklı tiryakinin verilerini kullandı. Uyandıktan en erken yarım, en geç bir saat içinde günün ilk sigarasını içinlerin boyun kanseri veya beyin tümörüne yakalanma ihtimalinin, en az bir saat sabredenlere oranla 1,42 kat fazla olduğu görüldü; ilk yarım saatte sigara içenlerde ise risk 1,59 kat arttı. Araştırmacılar, uyandıktan sonra yarım saat içinde sigara içenlerin bağımlılıklarının daha güçlü olabileceğini belirtti.

      Yorum yap

      • #48

        Köpekler kanserin kokusunu alıyor

        Köpeklerin, koklayarak bir kişinin akciğer kanseri olup olmadığını tespit edebildiği bildirildi

        Almanya'nın Gerlingen kentindeki Schillerhöhe Kliniği uzmanlarının, sonuçları European Respiratory Journal dergisinde yayımlanan araştırmalarına göre, köpekler, akciğer kanserini teşhis edebiliyor.

        Araştırmada, özel eğitimli köpeklerin 100 kanser vakasının 71'ini tespit ettiği görüldü. Köpekler, akciğer kanseri olmayan 400 kişiden 372'sinde de hastalığın bulunmadığını saptadı. Avrupa Akciğer Vakfı, araştırmanın, köpeklerin akciğer kanseri teşhisinde güvenli şekilde kullanılabileceğini gösteren ilk bilimsel çalışma olduğunu belirtti.

        Araştırmayı yöneten uzman Thorsten Walles, akciğer kanseri hastalarının nefeslerinde muhtemelen farklı kimyasalların bulunduğunu, hastalık daha başlangıç aşamasında olsa dahi köpeklerin gelişmiş koku alma duyusunun bunları yakalayabildiğini belirtti. Köpekler, deri, meme ve bağırsak kanserini de koklayarak tespit edebiliyor.

        Yorum yap

        • #49

          Kansere yeni umut Anadolu'dan

          Muğla Üniversitesi'nce yürütülen araştırmada, Anadolu'da doğal olarak yetişen ve zehirli olmayan bazı mantar türlerinin akciğer kanseri ve Alzheimer hastalıklarının tedavisinde etkili olduğu bildirildi.

          Muğla Üniversitesi Araştırma Laboratuvarları Merkezi'nde yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Fen Fakültesi Kimya Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Emin Duru, mantarların gıda olarak tüketilmesinin yanı sıra bazı hastalıkların tedavisinde kullanılabileceği inancıyla başlatılan araştırmada elde edilen sonuçların, kendilerini heyecanlandırdığını söyledi.
          Duru, yürütülen çalışmada Anadolu'da doğal olarak yetişen ve zehirli olmayan “chroogomphus”, “ganoderma”, “calvatia”, “tricholoma” ve “fomes” ailesinden çeşitli mantar türlerinin, bazı kanser türleri ve Alzheimer hastalığının tedavisinde kullanılıp kullanılamayacağını araştırdıklarını vurguladı.

          Elde edilen sonuçların son derece önemli olduğunu kaydeden Doç. Dr. Duru şöyle konuştu:

          “Antioksidan aktivitesi yüksek olan bazı yenilebilir mantarların biyoaktif bileşenlerini tespit etmek için bir seri izolasyon işlemi yaptık. Aktivite kontrollü olarak yaptığımız bu çalışmada, elde etiğimiz bazı fraksiyon ve saf maddelerin antikanser ve antikolinesteraz aktivitesinin de arttığını gördük. Antikanser aktivite için üzerine çalıştığımız beş mantardan ikisinin PC3, PC14 ve H1299 kanser hücrelerine karşı çok düşük konsantrasyonlarda bile sitotoksik (hücreye toksik şekilde etki edip hücreyi öldüren ya da fonksiyonunu durduran maddeler) olduğunu gördük. Laboratuvar ortamında hücre kültürleri üzerine yaptığımız bu araştırmalarda üzerine çalıştığımız bu maddelerin akciğer kanser hücrelerini tamamen yok ettiğini ve mevcut kanser ilaçlarına göre çok daha etkili olduğunu tespit ettik.”

          Elde ettikleri sonuçları ekim ayında yapılacak olan Uluslararası Kanser Kongresi'nde yayımlayacaklarını bildiren Duru, yakın dönemlerde mantarların diğer kanser hücrelerine karşı da aktivitesini araştırmaya devam edeceklerini bildirdi.


          "HER 4 YAŞLIDAN BİRİ ALZHEİMER HASTASI"
          80 yaş üzerindeki her 4 kişiden birinin Alzheimer hastası olduğunu belirten Doç. Dr. Mehmet Emin Duru, bu hastalığı tedavi etmek için onaylanmış tek yöntemin “asetilkolinesteraz inhibitörler”in kullanılması olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

          “Asetilkolinesteraz enziminin asetil kolini parçalarken bir taraftan da beyin hücrelerinde amiloid beta-peptid oluşumunu hızlandırdığı gözlemlenmiştir. Bu oluşumu önlemek için enzimin çalışmasını yavaşlatmak gerekmektedir. Biz de burdan yola çıkarak mantarların bu enzimin çalışmasını yavaşlatıp yavaşlatmayacağını araştırdık. Üzerine çalıştığımız mantar türlerinden bir tanesinin piyasada kullanılan etken maddeye kıyasla daha fazla aktivite gösterdiğini tespit ettik. Bu durum, ülkemizde doğal olarak yetişen ve yenilebilir mantarların alzheimer hastalığına karşı doğal bir ilaç olarak değerlendirebileceğini göstermektedir.”

          Yapılan araştırmaların hayvanlar üzerinde denendikten sonra ilaç olarak değerlendirebileceğini belirten Duru, “Ancak elde ettiğimiz bu sonuçlar bizi heyecanlandırmış ve umutlandırmıştır. İnşallah Anadolu'da doğal olarak yetişen bu mantarlar ilaç pazarında değerlendirilebilecek ve ülkemiz ekonomisine katma değer sağlayacaktır” diye konuştu.

          Yorum yap

          • #50

            Tarhana kansere karşı kalkan

            Hacettepe Üniversitesi Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Çelik, kanserden korunmada beslenmenin önemine vurgu yaptı, tarhanayı örnek gösterdi

            Prof. Dr. İsmail Çelik, 5. Prevantif Onkoloji Sempozyumunda soruları yanıtlayan kanserden korunmada beslenmenin önemine ilişkin bilgi verirken, Anadolu kültüründeki yemek anlayışına sahip çıkılmasını istedi ve özellikle annelerin vazgeçilmezi ''tarhana çorbasının'' faydalarına dikkati çekti.

            Prof. Dr. Çelik, şu görüşleri dile getirdi: ''Televizyondan duyduklarına değil, ananelerinden duyduklarını yemelerini önereceğim. Köyümüzdeki, bize öğretilenleri yerlerse kanserden korunurlar. Meyve, sebze, lifler, tahıllar. Köylerde çok ciddi et yenmezdi. Her gün her gün etler, pideler restoran kültürüdür. Her gün et mi yenir, bir kere o kadar zengin değildi Türk halkı. Et az yenecek, meyve sebze çok yenecek, tahıldan da biraz fazla.

            'TARHANA ÇORBASININ İÇERİĞİNE BİR BAKIN'
            Kilo kontrolünün önemine işaret eden Çelik, ''Şişman olmayacaksınız, şişmanlıktan kaçınacaksınız. Bakanlığın çalışması var, şişmanlığın sebebi ne olursa olsun kanser riski yaratıyor diye. O diyeti, bu diyeti değil, şişmanlığın sebebi zeytinyağı da olabilir, fındık, fıstık da olabilir. İnsan her gün badem yer mi, kanserden korunmak için de yenmez, tedavi olmak için de yenmez'' diye konuştu.

            Sigara kullanmamanın, kanserden korunmada önemli faktörlerden biri olduğunu dile getiren Çelik, ''Bir sigara içmemek ve şişmanlamamak. Yiyorsanız eğer yakmak için egzersiz yapın. Ticari amaçlı, belli kliniğe yönlendirme amaçlı her şeyi kesmeliler insanlar, Anadolu kültüründeki yemek anlayışına uygun beslenmeli. Tarhana çorbasının içeriğinde o kadar kanserden koruyan madde var ki... Yoğurdundan domatesine içindekilere bir baksınlar'' değerlendirmesinde bulundu.

            Yorum yap

            • #51

              Kına kanseri önler mi?

              Gaziantep Üniversitesi'nde fareler üzerinde yapılan araştırmada kına, kanser hücresinin büyümesini durdurdu. Yanı sıra kanserle mücadelede önemli rol oynayan enzimlerin ve antioksidan aktivite kapasitesinin de arttığı gözlendi


              Gaziantep Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü'nde, Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan kınanın bilimsel açıdan kanser üzerindeki etkisi araştırıldı.

              Çalışmada, kınanın kanseri önlemede de etkili olup olmadığı fareler üzerinde araştırıldı. Bilimsel olarak daha önce yapılan çalışmalarda mantar rahatsızlığına karşı etkisi olduğu bilinen kınanın kanseri önlemede de etkili olup olmadığını belirlemek için gerçekleştirilen araştırma çerçevesinde, 60 fareye farklı dozlarda 10 gün süreyle ağız yoluyla kına verildi. 10 günün sonunda fareler üzerinde çeşitli kanser parametreleri araştırıldı.
              Araştırma sonucunda ''Ehrich Ascite Corcinama'' tümörün büyümesinin durduğu tespit edildi. Ayrıca kınanın antioksidan aktivite kapasitesini arttırdığı saptandı. Farelerde, kansere karşı mücadelede önemli rol oynayan enzimlerin arttığı gözlendi.

              KANSERLE SAVAŞTA UMUT VERİCİ GELİŞME
              Doğal toz yeşil kınanın kullanıldığı araştırma ve sonuçları, International Journal of Pharmacology dergisinde de yayımlandı.
              Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özaslan, çalışmanın, çağın hastalığı kansere karşı yeni bitkisel kaynakların umut verici sonuçlar doğurabileceğini ortaya koyduğunu belirtti.

              Kına üzerine ileri düzeyde yapılacak araştırmalarla kansere karşı alternatif ilaç olanaklarının geliştirilebileceğini ifade eden Prof. Dr. Özaslan, bu yöndeki bilimsel çalışmalarını sürdüreceklerini kaydetti.

              Yorum yap

              Hazırlanıyor...
              X