• If this is your first visit, be sure to check out the FAQ by clicking the link above. You may have to register before you can post: click the register link above to proceed. To start viewing messages, select the forum that you want to visit from the selection below.

Duyuru

Gizle
No announcement yet.

Antivirüs Güvenlik hakkında önemli detaylar

Gizle
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Sil
new posts
  • #46

    1Password:

    Dünya genelinde 1 milyondan fazla kullanıcının güvenerek kullanmakta olduğu 1Password ile LastPass'ta olduğu gibi tüm kişisel verilerinizi ve şifrelerinizi tek bir yerden kolayca kontrol edebilirsiniz. Ücretsiz bir sürümü olmasa da kullanıcıların deneyebilmesi için 30 günlük bir deneme sürümünü kendilerine sunan uygulama oldukça profesyonel olarak tasarlanmıştır.

    1password

    Popüler bulut dosya depolama servisi Dropbox ile senkronize olarak çalışabilen program yardımıyla; web servisleri ve siteleri üzerinde kullanmakta olduğunuz kullanıcı adı, şifresi, e-posta adresi gibi bilgileri bir kez girdikten sonra kayıt altına almakta ve sonrasında aynı servislere ve sitelere giriş yaptığınızda gerekli olan tüm bilgileri otomatik olarak doldurmaktadır.

    Tüm platformlar üzerinde sorunsuz bir şekilde çalışan 1Password'u ister mobil cihazlarınız isterseniz de PC'niz üzerinde güvenle kullanabilirsiniz.

    Yorum yap

    • #47

      KeePass:

      İnternet üzerinde giriş yaptığınız web servisleri ve web siteleri ne kadar çok olursa kullanmakta olduğunuz giriş bilgilerini ve şifrelerini hatırlamanız da o kadar zor olacaktır. Ayrıca internet alemi dışında dosyalarınızı veya klasörlerinizi gizlemek için kullandığınız şifreleri hatırlamak bile bir yerden sonra oldukça zahmetli ve can sıkıcı bir iş haline gelebilir. Tüm bu sıkıntıların önüne geçmek için kullanabileceğiniz bir diğer şifre yönetim yazılımı da KeePass'tir.

      keepass

      Çoklu kullanıcı özelliği, veri tabanı üzerinde yer alan verileri kolayca transfer edebilme, kaydedilmiş olan şifreleri kategorize edebilme, otomatik algılama ve kaydetme gibi gelişmiş özelliklere sahip olan KeePass ile hatırlamanız gereken tüm şifrelerinizi tek bir yerde saklayabilir ve ihtiyacınız olduğu zaman tüm şifrelerinize kolayca ulaşarak kullanabilirsiniz.

      Windows platformu üzerinde kullanabileceğiniz program yardımıyla, tüm kişisel verilerinizi çok daha güvenli bir şekilde saklamak tamamen sizin elinizde.

      Yorum yap

      • #48

        Roboform:

        Dünyanın en çok kullanılan form doldurma ve şifre yönetimi programları arasında yer alan Roboform, popüler rakibi LastPass'tan çok daha önce piyasaya sürülmüş olsa da LastPass'ın piyasaya sürülmesiyle birlikte popüleritesini kaybetmeye başladı ve birçok kullanıcısını rakibine kaptırdı. Buna rağmen dünya üzerinde hala milyonlarca kullanıcısı olan yazılım, şifre yönetimi konusunda oldukça etkili bir çözüm sunuyor.

        roboform

        Yazılım içerisinde yer alan kurulum sihirbazı yardımıyla; ad, soyad, e-posta adresi, adres, telefon numarası ve daha birçok kişisel bilginizi bir kereliğine tanımlayarak, daha sonra ihtiyaç duymanız halinde yazılımın web siteleri üzerinde yer alan tüm formları sizin için otomatik olarak doldurmasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca yine farklı web servisleri ve siteleri üzerinde yer alan giriş formlarında kullandığınız şifreleri Roboform yardımıyla güvenli bir şekilde saklayabilir ve yönetebilirsiniz.

        Tüm bunların dışında çevrimdışı şifre ve not kaydı, güçlü şifre oluşturma, kişisel bilgileri özel bilgisayarınızda depolama, şifre yedekleme ve geri yükleme, tarayıcı entegrasyonu, arama yapabilme, güçlü şifreleme algoritmaları ve daha birçok ekstra özelliği de kullanıcılarına sunan Roboform, gerçekten oldukça etkili bir şifre yönetim programıdır.

        Yorum yap

        • #49

          Dashlane:

          Şüphesiz ki piyasada yer alan en enteresan şifre yönetim programlarından bir tanesi olan Dashlane, internet tarayıcılarınızla entegre olarak çalışarak ziyaret ettiğiniz tüm web sayfaları üzerinde kullanmakta olduğunuz kişisel verilerinizi güvenilir bir veritabanı altında saklar ve aynı siteleri tekrar ziyaret etmeniz durumunda tüm formları sizin için otomatik olarak doldurur.

          dashlane

          İçerisinde yer alan güçlü şifre oluşturma aracı yardımıyla farklı siteler veya servisler için kullanmak istediğiniz şifreleri kolayca belirleyebilir ve bu şifreleri aklınızda tutma derdine bir son vermek için Dashlane üzerine kaydedebilirsiniz. LastPass üzerinde yer alan güzel özelliklerden bir tanesi olan; farklı web siteleri için hesaplarınızı şifrelerinizi göstermeden paylaşmayı da sizlere sunan Dashlane, oldukça etkili bir şifre yönetim ve form doldurma yazılımıdır.

          Hem PC'ni hem de mobil cihazlarınız üzerinde güvenle kullanabileceğiniz bir şifre yönetim programına ihtiyacınız varsa Dashlane'i de deneyebilirsiniz. Memnun kalacağınıza eminim.

          Yorum yap

          • #50

            Sticky Password:

            Zamanında Windows platformu ücretsiz olarak dağıtılan popüler form dolduma ve şifre yönetimi yazılımlarından bir tanesi olan Sticky Password, zaman uyum sağlamak adına çok daha gelişmiş özellikler kazanarak hem PC hem de mobil platform üzerinde ücretli olarak kullanıcılara sunuluyor. 30 günlük deneme sürümünün ardından eğer programı beğenirseniz, satın alma seçeneğine sahipsiniz.

            sticky password

            Tüm platformlar üzerinde yararlanabileceğiniz program, çevrimiçi gizliliğine önem veren kullanıcılar için oldukça etkili bir çözüm sunmaktadır. Sahip olduğunuz tüm kullanıcı hesaplarına ait verileri tek bir yerden yönetebileceğiniz ve bunun için hatırlamanız gereken sadece tek bir şifreye ihtiyaç duyacağınız Sticky Password, gerçekten etkili şifre yönetim araçlarından bir tanesidir.

            Piyasada yer alan tüm popüler internet tarayıcılarıyla uyumlu bir şekilde çalışan program yardımıyla, bundan böyle web siteleri üzerinde yer alan kullanıcı hesaplarınıza giriş yapmak için form doldurmanıza gerek kalmayacak. Çünkü daha önce kaydetmiş olduğunuz bilgiler ışığında Sticky Password bu görevi sizin yerinize gerçekleştirecek.

            Yorum yap

            • #51

              DirectPass:

              Dünyaca ünlü güvenlik firması Trend Micro tarafından geliştirilen bir şifre yönetim programı olan DirectPass, PC ve mobil cihazlarınız üzerinde tüm şifrelerinizi tek bir yerden yönetme şansını sizlere sunuyor.

              directpass

              Tüm parolalarınızı tek bir yerde güvenle saklayan ve ulaşmak istediğiniz tüm hesap bilgileri için sadece tek bir yönetici şifresine ihtiyaç duyacağınız DirectPass, otomatik form doldurma özelliği sayesinde sıradan web siteleri üzerinde yer alan hesaplarınızdan tutun da bankacılık işlemlerinde kullandığınız hesaplara kadar size destek olacaktır.

              Program içerisinde yer alan şifre oluşturma aracı sayesinde kendi güçlü şifrelerinizi oluşturabilir ve bunları istediğiniz web servisleri/hesapları üzerinde kullanarak kişisel güvenliğinizi artırabilirsiniz. Farklı cihazlarınız arasında senkronize olarak kullanabileceğiniz uygulama ile sizleri çok daha güvenli ve hızlı bir web deneyimi bekliyor.

              Yorum yap

              • #52

                Identity Safe:

                Bir diğer popüler güvenlik firması Norton tarafından geliştirilen bir parola yöneticisi olan Identity Safe, web siteleri üzerinde yer alan kullanıcı hesaplarınıza çok daha hızlı ve güvenli giriş yapmanızı sağlayan etkili bir araçtır.

                identity safe

                Çapraz platform desteğine de sahip olan yazılımı hem bilgisayarlarınız, hem Android cihazlarınız, hem de iOS cihazlarınız üzerinde güvenle kullanabilirsiniz. Ayrıca Google Chrome, Firefox, Internet Explorer ve Safari gibi popüler internet tarayıcılarıyla da uyumlu olarak çalışan Identity Safe, sizlere çok daha güvenli bir web deneyimi sunmaktadır.

                Tüm kişisel bilgilerinizi ve şifrelerinizi saklamanın ve yönetmenin yanı sıra çevrimiçi olarak notlar almanıza ve almış olduğunuz notları güvenle saklamanıza da olanak sağlayan Identity Safe, oldukça etkili bir form doldurma ve şifre yöneticisi olarak dikkat çekmektedir.

                Yorum yap

                • #53

                  Geleceğin Kötücül Yazılımları Akıllı Telefonlarda Güvenlik ya da Antivirüs Uygulamalarına Karşı
                  Herkes artık çok iyi biliyor, Android telefonlar maalesef dış tehditlere karşı oldukça kırılgan olabiliyorlar. Bu yüzden tüm teknoloji sitelerinde devamlı olarak Android açıkları, alınması gereken önlemler ve benzeri makaleler, uygulama tavsiyeleri okuyor ve güvenlik gündeminden geri kalmamaya çalışıyoruz. Ancak bu tehdit elbette sadece Android telefonlar için geçerli değil. Bu tip tehditler Windows mobil ve Apple iOS işletim sistemlerinin de maruz kaldıkları bir durum.

                  Elbette siber tehditlerin mobil iletişim sistemlerine sıçraması bir sürpriz değil hatta sıçramasalardı sürpriz olarak değerlendirmek gerekebilirdi. Akılı telefonların masa üstü cihazlarla entegrasyonu da bu tip sıkıntıları artırabilen bir durum olduğundan antivirüs ve güvenlik yazılımları kullanmak başvurduğumuz ilk çözüm oluyorlar. Böylece tüm cihazlarımızı eş zamanlı koruyabilmemiz de mümkün oluyor. İşletim sistemleri ve cihazlar açısından gerçekten antivirüs ve güvenlik uygulamalarına ne kadar ihtiyacımız var kısaca bir irdelemek istedik.

                  Android güvenlik ve antivirüs cephesi

                  Android telefonlar için özel olarak geliştirilmiş birçok kötücül yazılım var. Bunlardan en çok zarar vereni Stagefright yazılımı ve ransomware adı verilen fidyeci yazılımlar. Stagefright özellikle tehlikeli bir yazılım çünkü her türlü önleme karşı kendini geliştirerek evrimleşebiliyor. Ancak bu yazılımlar telefonlarımıza havadan bulaşmıyorlar elbette. Akıllı telefonlar çevrimiçi dolaşım sırasında son drece interaktif olduğumuz cihazlar. Veri alışverişlerimiz, e-posta ve anlık mesajlaşmalarımız aslında bizi birçok tehdide maruz bırakabilecek kadar tehlikeli olabiliyorlar. Bu yüzden güvenlik yazılımları kullanmak son derece doğru bir karar. Öte yandan kötücül yazılımlar hamam böcekleri gibi, bu sene kullandığınız bir ilaç gelecek seneki ırkın umurunda olmuyor.

                  Android cephesi

                  Bundan dolayı akıllı telefonlarda güvenlik ve antivirüs yazılımlarının güncel olanlarını ya da kendini düzenli olarak güncelleyenlerini seçmek son derece önemli. Uzmanlar 2016 yılı ve sonrası için Android telefonlarda fidye talep eden yazılımların ve Stagefright’ın oldukça yayılacağını tahmin ediyorlar.

                  Yorum yap

                  • #54

                    iOS güvenlik ve antivirüs cephesi

                    iOS işletim sistemi Android’e nazaran her zaman daha güvenlikli bir yazılım olmuştur. OS X işletim sisteminin evrimleşmesiyle oluşturulmuş iOS güvenlik açısından tüm diğer işletim sistemlerinden daha güvenli bir bölgede durmayı bir süre başarabildi. Ancak artık onun içinde tehlike çanları çalmaya başladığını söylemek yanlış olmaz. Özellikle Jailbreak yapılmış iPhone’ların dış tehlikelere karşı savunmasız olduğunu söyleyebiliriz. Kötücül yazılımlar iOS için de potansiyel tehlikeler oluşturuyorlar. Özellikle 2015 yılında iPhone’ların bazı tehditlere yaşadığını biliyoruz. Ancak iOS reklam engelleyen tarayıcısı ve yeni farklı güvenlik yazılımlarıyla bu tehlikeleri savuşturabiliyor. Öte yandan kötücül yazılımlar evrimleşmeye de devam ediyorlar. Apple kendi özel savunma sistemlerini tüm cihazlarına hızla entegre edebiliyor. Bu yüzden iOS kullanıcıları Android kullanıcılara oranla daha güvende kalabiliyorlar.

                    Windows Phone ve Windows 10 Mobile güvenlik cephesi

                    Bir iOS ta da bir Android kadar geniş kullanıcı veri tabanına sahip olmayan Windows telefonlar 2013 ve 2014 yıllarında birkaç saldırıya maruz kaldı. Ancak Windows akıllı telefon işletim sistemleri kötücül yazılımlar tarafından pek ilgi çeken bir saldırı potansiyeli barındırmıyorlar. Bunun iki sebebi var; birincisi popüler bir işletim sistemi olmaması, ikincisi ise Windows 10 Mobile işletim sisteminin artık masaüstü cihazlarla entegre olarak güçlü ve karışık güvenlik yazılımlarına kavuşması. Bugün Windows 10 işletim sistemine kurulan her güvenlik uygulaması doğrudan mobil işletim sistemini de kapsıyor.

                    Yorum yap

                    • #55

                      Türkiye siber saldırıya uğrayan ülkeler arasında dünyada ilk sıralarda
                      Türkiye’ye yönelik siber saldırılan şirketlere faturası milyar dolarlar seviyesine ulaşıyor. Ancak siber saldırılara boyun eğmemek mümkün.

                      Siber suçların ABD’de şirketlere neden olduğu zararın yılda 114 milyar dolar’ı buluyor. Yapılan araştırmalara göre bu suçlardan dolayı şirketlerde meydana gelen çalışamama sürelerinin maliyetleri oldukça yüksek. Dünya genelinde olduğu gibi, Türkiye’de de günden güne artış kaydeden siber suçların, son bir yıl içinde ülkemizdeki toplam faturasının milyar Dolarlar seviyesine ulaştığı söyleniyor.

                      Türkiye dünyada ilk sıralarda

                      Kişilere yönelik siber suçların banka ve kredi kartı dolandırıcılığından interaktif bankacılık dolandırıcılığına kadar uzandığı ifade edilen CSC güvenlik raporunda, şirketlere yönelik suçlarda ise ilk sırada bilişim sistemlerine karşı işlenen suçların geldiği belirtiliyor. OECD verileri, bilişim güvenliği sorunu yaşayan şirketler içerisinde, Türkiye’nin dünya genelinde ilk 15 ülke arasında bulunduğunu ortaya koyuyor. Zararlı yazılımların ve sosyal mühendislik saldırılarının yanı sıra hacker saldırıları şeklinde de gerçekleşen siber suçlar, kamudan perakende ve finansa kadar hemen her sektörü tehdit ettiğinin altı önemli çiziliyor.

                      Şirketler 9 adımda siber saldırı kurbanı olmaktan kurtulabilir

                      Siber güvenliği iş süreçlerinin bir parçası haline getirmek
                      Şirketin siber güvenlikte hangi önlemlere sahip olduğunu belirlemek
                      Üçüncü parti yönetilebilir servisleri kullanmak
                      Olası aksaklık ve felaketlere karşı senaryolar hazırlamak
                      Kullanıcı yetkilerini düzenli olarak kontrol etmek
                      Saldırılara ve veri kaybına karşı hazırlıklı olmak, yedek almak
                      Kullanıcı bilgisayarlarındaki işletim sistemlerini her zaman güncel tutmak
                      802.1x ve üstü Network Access Control çözümü kullanmak
                      Network’te sürekli izleme yapan, veri analizi gerçekleştiren ve trafik anormalliklerini raporlayan çözümler kullanmak

                      Yorum yap

                      • #56

                        DDoS Nedir, Nasıl Yapılıyor, Korunmanın Bir Yolu Var mı?
                        Siber saldırganların amacı her şey olabilir. Para sızdırmak, gizli doküman peşinde koşmak, kimlik hırsızlığı yapmak, internet banka hesaplarına dadanmak, kabadayılık yapmak, şantaj ve akla gelebilecek her türlü belanın sorumlusu olabilirler. Ancak 2007 yılından bu yana sadece panik ve sıkıntı yaratmak adına DDoS saldırıları düzenledikleri de biliniyor. DDoS tarihi 2007’den öncesine uzansa da popüler olduğu dönem bu tarihe denk düşüyor.

                        DDoS saldırısı (Distributed Denial of Service Attack) adı verilen siber zorbalık, çoklu sistemlerde hedef sistemin kaynakları ya da bant genişliğinin istila edilerek hizmet veremeyecek duruma getirilmesine verilen isim olarak da özetlenebilir. Bu etkiyi yaratabilecek birçok yardımcı kötücül yazılım da var.

                        DDoS ve suç ortakları

                        Kötücül yazılımlar DDoS saldırı mekanizması taşıyabiliyorlar. Bunun örnekleri siber suç tarihinde sıkça yaşandı. En ses getirenlerinden biri MyDoom virüsü olarak adını tarihe yazmayı başardı. MyDoom’un yanı sıra Stacheldraht’da DDoS aracının klasik bir örneği olarak biliniyor. Bu araç, saldırganların sunuculara bağlanmak için istemci bir yazlımın kullanıldığı DDoS saldırısını kolaylaştıran çok katmanlı bir yapıyı destekliyordu. Bugün DDoS ataklar için Smurfs, Teardrops ya da Pings of Death gibi trojanlar veya kötücül yazılımlar kullanıyor. Bu yazılımlar eskilerinden daha hızlı yayılıyor ve son derece de tehlikeliler. Her kötücül yazılım farklı DDoS saldırı altyapısı oluşturabilme kapasitesine de sahip.

                        DDoS saldırı mantığı

                        DDoS kurbanı olanlar

                        Hackerlar bu tip yazılımları daha önceden hackledikleri web sitelerine yükleyerek, sunucuları manipüle edecek altyapı oluşturuyorlar. Bu yazılımları taşıyıcı olarak seçtikleri web sitelerinin P2P altyapılarını kullanarak yayabiliyorlar. DDoS yapmayı amaçlayan gruplar böylelikle yetkilerini ellerinde bulundurdukları çok sayıdaki internet kullanıcısının PC’lerini istedikleri zaman istedikleri siteye binlerce sorgu göndermek için kullanabiliyorlar. Böylece aynı anda binlerce bilgisayar aracılığıyla önceden saptanmış birkaç adrese saldırı başlatabiliyorlar. Kısaca saldırganlar tamamen bulaşıcı hastalık kapmış zombi bilgisayarlar vasıtasıyla şebekede genişleyerek saldırı düzenliyorlar. Bu makinelere Botnet adı veriliyor. Bazı saldırılar milyonlarca Botnet cihazdan oluşabiliyor.

                        DDoS mantığı nasıl çalışıyor?

                        DDoS kullanan saldırganların bu tip bir yöntemi tercih etmelerinin avantajları var. Bunlardan birincisi ve en önemlisi birçok makinenin bir makineye göre daha fazla saldırı trafiği oluşturabiliyor olması. Avantajı çoklu saldırı makinelerini kapatmanın tek bir saldırı makinesini kapatmaya göre neredeyse imkansız olmasından kaynaklanıyor. DDoS’un ana taktiği de budur. Birçok makineden yapılan saldırılarda her saldırı makinesi bir diğerini taklit ediyor. Böylece saldırı katlanarak artıyor ve yayılıyor. Dünyada bilinen 4 farklı DDoS saldırı yöntemi var. Bular; TCP Bağlantı atağı, volumetrik saldırı, Fragmantasyon saldırısı, uygulama saldırısı olarak sınıflandırılıyorlar ancak hepsi de aynı sonuca yönelik varyasyonlar.

                        Yorum yap

                        • #57

                          DDoS artık karaborsada

                          İsteyen herkes Deep Web’i kullanarak DDoS saldırısı siparişi verebiliyor. Evet, yanlış okumadınız. Üstelik bu hizmetin saati 150 dolardan başlayan fiyatlarla pazarlanıyor. Tüm internet üzerinde her gün saatte 2 binden fazla DDoS saldırısı gerçekleşiyor. Siber saldırganlar artık bu saldırıyı pazara çıkardıkları için kimin kime ne için saldırdığını bulmak mümkün olmadığı gibi sunuculara binen yük her gün daha da artıyor.

                          DDoS’dan nasıl korunuruz?

                          Aslında kolay kolay kurtulamıyoruz. DDoS saldırılarından korunmak oldukça zor ve kurumsal altyapılar gibi birçok PC barındırıyorsak oldukça da pahalı. Genellikle DDoS saldırı konusunda artık usta olmuş hackerlar bile kendi sunucularını DDoS'dan koruyamıyorlar.

                          Yorum yap

                          • #58

                            Google, Project Shield (Kalkan Projesi) adını verdiği yeni teknolojisi sayesinde ücretsiz olarak kullanıcıları DDoS saldırılarına karşı korumayı hedefliyor.

                            Google'ın kendi DDoS hafifletme teknolojisini ve yine bir Google servisi olan Page Speed'i bir araya getirmeyi amaçlayan Project Shield, bu sayede web geliştiricilerine hem daha hızlı hem de daha güvenlikli bir internet sitesi sunmayı hedefliyor.

                            Her ne kadar Google'ın altyapısı çok sağlam olsa da aslına bakarsanı hiçbir web sitesi DDoS saldırılarına karşı tam olarak güvenlikli sayılmaz. Yardım kuruluşları ve kar amacı gütmeyen sitelerin ilerleyen zamanlarda ücretsiz olarak kullabilecekleri servis, diğer kullanıcılar tarafından düşük bir ücret ödenerek kullanılabilecek.

                            Yorum yap

                            • #59

                              CCleaner'ı Doğru Şekilde Kullanabilmeniz için 7 İpucu

                              CCleaner
                              Günümüzün en popüler sistem temizleyicileri arasında yer alan CCleaner, otomatik olarak bilgisayarınızdaki gereksiz dosyaları ve kayıt defteri kalıntılarını temizleyebiliyor. Peki, bu program ne kadar doğru kullanılıyor?

                              Günümüzde işlerimizi kolaylaştırması ve bilgisayarımızı hızlandırması için sıklıkla kullandığımız CCleaner, çoğu durumda hayat kurtarıcı rol üstlenebiliyor. İnternet tarayıcımız yavaşladığında, bilgisayarımıza fazla sayıda program yükleyip kaldırdığımızda ya da sistemimiz hantal çalışmaya başladığında CCleaner hemen yardımımıza koşuyor ancak bu programın bir de karanlık tarafı bulunuyor. Doğru kullanılması gereken CCleaner, bilinçsiz kullanımlarda tam tersi etki göstererek bilgisayarı daha fazla yavaşlatabilir. Bu yüzden CCleaner'ı doğru kullanmanız için gereken bazı ipuçlarını sizler için derledik. Şimdi onlara bir göz atalım.

                              CCleaner Sizin Aklınızı Okuyamaz

                              CCleaner

                              Evet başlıktan da anlaşıldığı gibi CCleaner sizin yapmak istediğinizi anlayamaz. Bu yüzden yapmak istediğiniz şeyleri ona anlatmalısınız. CCleaner otomatik olarak çerezleri ve kayıt defteri kalıntılarını silebilir ancak daha fazla performans istiyorsanız bazı parametreleri programa girmeli ve ince ayarlamalar yapmalısınız. Ayrıca her gün CCleaner programını çalıştırmak sandığınızın aksine bilgisayarınızı yavaşlatabilir.

                              Temizlik Yapmadan Önce Bunlara Bir Göz Atın

                              CCleaner

                              Biraz önce de dediğim gibi CCleaner programını kullanmadan önce ince ayarlamalar yapmanız gerekiyor. Bu yüzden ilk olarak temizlik ekranının hemen solunda yer alan kısımdan temizlenmesini ya da temizlenmemesini istediğiniz öğeleri seçebilirsiniz. Ayrıca ilk iş olarak "Temizliğe Başla" butonuna dokunmak yerine "Analiz" butonuna basarak temizliğe gerek olup olmadığını görebilirsiniz.

                              Önemli Çerezlerinizi Güvende Tutun

                              CCleaner

                              CCleaner varsayılan olarak tüm çerezleri siliyor ve bu yüzden internet tarayıcınızdan sıklıkla girdiğiniz sitelerde yeniden giriş işlemleri yapmanız gerekiyor. Bunun önüne geçmek için Ayarlar>Çerezler yolunu izleyebilir ve dilediğiniz adrese sağ tık yaparak "Tut" seçeneğini işaretleyebilirsiniz.

                              Kayıt Defteriyle Çok Sık Oynamak Sonunuzu Getirebilir

                              CCleaner

                              Kayıt defterini arada sırada temizlemek yararınıza olabilir ancak siz yine de oraları çok kurcalamasanız iyi edersiniz. Kayıt defterinin temizlenmesi sistemin hasar aldığı durumlarda işe yarayabiliyor ama eğer sistemde sorun yoksa kayıt defteri temizliği pek önerilmiyor. Silinecek yanlış bir anahtar ile sisteminizde kalıcı hasarlara yol açabilirsiniz. Eğer bu işi yapıyorsanız da yedek almayı ihmal etmeyin.

                              Temizlik Programından Çok Daha Fazlası

                              CCleaner

                              Temizlik programı olarak hizmet veren CCleaner programı aslında bu işten çok daha fazlasını kullanıcılarına sunuyor. Sisteme yapılan ufak ama etkili müdahalelerle daha fazla performans elde edebilirsiniz. Örneğin, CCleaner ile bilgisayarınızın önyükleme sırasında çalıştıracağı programları düzenleyerek sistemin daha hızlı açılmasını sağlayabilirsiniz.

                              Sabit Disklerinizi Pırıl Pırıl Yapın

                              CCleaner

                              Bilgisayarınızdan bir dosyayı ya da klasörü sildiğinizde tam olarak siliniyor mu? Aslında hayır. Siz bir dosyayı bilgisayarından sildiğiniz zaman bilgileriniz sabit diskinizin bir bölümüne gidiyor ve oradaki alana giden bilgiler en eskisi silinip yenisi üstüne yazılmak suretiyle tutuluyor. Diskimizi işgal eden bu bölümü temizlemek de CCleaner ile mümkün. Araçlar>Sürücü Temizleme yolunu izleyerek ilgili aracı açabilir ve temizlemek istediğiniz sürücüyü seçtikten sonra silmek istediğiniz alanı açılır menüden seçtikten sonra "Yoket" butonuna basabilirsiniz. Bu bölümde dikkatli olmanızda fayda var.

                              Yorum yap

                              • #60

                                ccleaner nasıl kullanılır
                                Bugün Piriform tarafından geliştirilen ve şu an dünya üzerinde milyonlarca kullanıcı tarafından en çok kullanılan sistem bakım araçları arasında yer alan CCleaner'ı birlikte inceleyeceğiz. CCleaner nasıl kullanılır? CCleaner ne işe yarar? CCleaner neleri siler? gibi soruların yanıtlarını sizlere aktarmaya çalışacağımız bu yazımızda CCleaner resimli anlatımlarına da yer vermeye çalışacağım.

                                Bildiğiniz üzere bilgisayarımız üzerinde kurulu olan yazılımlar aracılığıyla yaptığımız işlemlerin birçoğu kaydedilmektedir. Kaydedilen bu dosyalar biz silmediğimiz sürece sabit diskimiz üzerinde yer almaya devam ederler ve sabit diskimizi gereksiz yere işgal ederler. Ayrıca bunun dışında bilgisayarımızda yüklü olan program, oyun veya uygulamaları kaldırmak istediğimiz zaman bunların birçoğu geride iz bırakmaktadır. Geriye kalan bu izler sistem üzerinde .dll hataları oluşturabileceği gibi yine gereksiz yer işgal etmektedir. İşte bu noktada eğer bilgisayarımızın bakımını kendimiz elle yapamıyorsak mutlaka kolayca kullanabileceğimiz bir programa ihtiyaç duyarız.

                                Bahsettiğimiz tüm bu sorunların üstesinden gelmek için kullanabileceğimiz yararlı yazılım ise yazımızın konusu olan CCleaner. CCleaner'ın ücretli sürümü mevcut olsa da ücretsiz sürümü ihtiyacımız olan temel bilgisayar bakımı için gerekli araçları bizlere sağlamaktadır. Programın bu kadar popüler olmasının nedenlerinden birisi de ücretsiz olarak sistem bakımı yapmamıza olanak sağlamasıdır.

                                Şimdi CCleaner'ın nasıl kullanıldığına ve temel özelliklerine hep birlikte göz atalım.

                                CCleaner'ı ilk kez çalıştırdığımız zaman programın şık ve sade arayüzüyle karşılaşıyoruz. Yapabileceğimiz tüm işlemlere farklı butonlar üzerinden ve farklı sekmelerden rahatça ulaşabiliyoruz. Program üzerinde öncelikli olarak kullanabileceğimiz dört adet farklı bölüm bulunmakta. Gerçi bu bölümlerden birinin ayarlar bölümü olduğunu düşünürsek, geriye sistem bakım işlemlerini gerçekleştirdiğimiz üç bölümümüz kalıyor. Aşağıdaki resimde de görebileceğiniz gibi sol tarafta numaralandırdığımız bölümler arasında: 1- Cleaner, 2- Kayıt Defteri, 3- Araçlar ve son olarak 4- Ayarlar bulunmaktadır.

                                ccleaner

                                CCleaner Cleaner:

                                O zaman ilk bölüm olan Cleaner ile neler yapabileceğimize bir bakalım. Öncelikle Cleaner bölümü altında üst tarafta göreceğiniz Windows ve Uygulamalar olmak üzere iki sekme bulunmaktadır. Windows sekmesi altında Internet Explorer, Windows Explorer, Sistem ve Gelişmiş başlıkları altında bir çok seçenek varsayılan olarak gelmiştir. Internet Explorer başlığı altında geçmiş verileri, çerezler, kayıt formları ve benzeri birçok geçmişten kalan veriyi temizleyebilir, Windows Explorer başlığı altında Windows Gezgini'yle ilgili geçmiş verileri temizleyebilir, sistem başlığı altında bulunan çöp kutusunu boşalt, geçici dosyalar, pano ve benzer seçeneklerle sistemimizde yine gereksiz olarak yer işgal eden geçmişten kalma dosyaları temizleyebiliriz. Gelişmiş ayarlar bölümü altında yer alan seçeneklerin eğer ne işe yaradığını tam olarak bilmiyorsanız dokunmamanızı tavsiye ederim. Genel hatlarıyla zaten programın varsayılan olarak gelen seçili öğelerini temizlemek, bizlere yeterli bir bilgisayar bakımı sağlayacaktır.

                                Cleaner bölümü altında yer alan diğer bir sekmeyse Uygulamalar sekmesidir. Bu bölümde bilgisayarımızda yer alan farklı tarayıcılar ve uygulamalar tarafından kullanılmış olan ve şu an bilgisayarımız üzerinde gereksiz yer kaplayan dosyaları bularak temizleme şansına sahibizi. Google Chrome, Firefox ve Opera gibi tarayıcıların oluşturduğu internet geçmişi, çerezler, önbellek dosyaları ve benzeri verileri silebileceğimiz gibi desteklenen diğer popüler yazılımların geride bıraktıkları gereksiz veriyide tarama yaptıktan sonra bilgisayarımızdan silebiliriz.

                                CCleaner

                                Windows ve Uygulamalar sekmeleri altında taranmasını istediğiniz gerekli ayarları işaretledikten sonra alt tarafta bulunan Analiz butonuna tıklıyoruz ve CCleaner'ın bizim için bilgisayarımızda yer alan gereksiz dosyaları taramasına izin veriyoruz ve analiz işlemi tamamlanana kadar bekliyoruz.

                                Analiz işlemi tamamlandıktan sonra karşımıza aşağıdaki resimde görüntülendiği gibi bir ekran gelecek. Bu bölümde hangi başlıklar altında kaçar adet dosya bulunduğu ve ne kadar yer kapladığıyla ilgili bilgileri görüntüleyebiliyoruz. Listelenen tüm gereksiz dosyaları silmek için son olarak yapmamız gereken işlem sağ alt tarafta bulunan temizliğe başla butonuna tıklamak ve işlemin tamamlanmasını beklemek.

                                CCleaner

                                Temizleme işlemi tamamlandığında hangi başlıklar altında ne kadar boyutta ve kaçar adet dosyanın silindiğiyle ilgili detaylı bir ekranla karşılaşağız.

                                CCleaner

                                Evet böylece bilgisayarımızda bulunan gereksiz dosyalardan ve verilerden kurtulmuş olduk. Artık eskisine göre çok daha temiz ve stabil halde çalışan bir sisteme sahibiz.

                                CCleaner Kayıt Defteri:

                                Şimdi sıra geldi kullanabileceğimiz ikinci bölüm olan ve birçok kullanıcının sistem bakımı konusunda çok önemli bir yer teşkil ediyor olsa da pek kullanmadığı Kayıt Defteri bölümüne. Kayıt defterinin bütünlüğünü sağlamak için kullanacağımız bu bölümde kayıp veya bozuk DLL dosyaları, kullanılmayan dosya uzantıları, ActiveX ve Class sorunları, yazı tipleri, uygulamalar, Windows hizmetleri ve daha birçok farklı başlık için bilgisayarımızdaki sorunlar taranacaktır ve bulunan hatalar tarafımıza bildirilecektir. Bunun için aşağıdaki resimde görebileceğiniz gibi ekranın alt tarafında bulunan Sorunlar için Tara butonuna basıyoruz ve tarama işlemi tamamlanana kadar bekliyoruz.

                                cclenaer kayıt defteri

                                Tarama işlemi tamamlandıktan sonra karşımıza aşağıdaki resimde gördüğünüz gibi kayıt defteri sorunlarıyla ilgili uzun bir liste gelecek. Tüm bu sorunları çözmek için yapmamız gereken tek şey program penceresinin sağ alt bölümünde bulunan Seçili Sorunları Çöz butonuna tıklamak.

                                ccleaner kayıt defteri

                                Butona tıkladığınız zaman "Kayıt defterinde yapılan değişiklikler yedeklensin mi?" diye bir uyarıyla karşı karşıya kalacaksınız. Kayıt defterinde oluşabilecek herhangi bir sorunla karşı karşıya kaldığınız durumda kullanmak için yedek alabilirsiniz veya bunun mesuliyetini alarak yedek almadan işleme devam edebilirsiniz. Şu noktada seçim tamamen size kalmış. Yedek alarak veya almayarak işleme devam ettiğiniz zaman bulunan tüm sorunların çözümlenip çözümlenmemesiyle ilgili teker teker aşağıdaki gibi bir uyarı ekranıyla karşılaşacaksınız.

                                Yorum yap

                                Hazırlanıyor...
                                X