• If this is your first visit, be sure to check out the FAQ by clicking the link above. You may have to register before you can post: click the register link above to proceed. To start viewing messages, select the forum that you want to visit from the selection below.

Duyuru

Gizle
No announcement yet.

Bilgisayar Teknolojileri (Tüm Yönleriyle)

Gizle
Bu konu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Sil
new posts

  • Bilgisayar Teknolojileri (Tüm Yönleriyle)

    Bilgisayar Teknolojileri (Tüm Yönleriyle)
    I. BİLGİSAYARLAR

    A. BİLGİSAYAR NEDİR?

    Bilgisayar, kullanıcıdan aldığı verilerle aritmetik ve mantıksal işlemleri yapabilen ve yaptığı işlemlerin sonucunu saklayabilen, sakladığı bilgilere istenildiğinde ulaşılabilen elektronik bir makinedir. Bu işlemleri yaparken veriler girilir, işlenir, depolanabilir ve çıkışı alınabilir. Bilgisayar işlem yaparken hızlıdır, yorulmaz, sıkılmaz. Bilgisayar programlanabilir. Bilgisayar kendi başına bir iş yapmaz.

    Giriş: Kullanıcı tarafından ya da bilgisayar tarafından sağlanan verilerdir. Bu veriler, sayılar, harfler, sözcükler ve komutlardır. Veriler giriş birimleri tarafından toplanır.

    İşlem:Gereken verilere göre, programın yetenekleri ölçüsünde yapılan işlemler.

    Bellek: Verilerin saklandığı yerdir. Giriş yapılan veriler, işlenen veriler bellekte saklanır.
    Çıkış:Bilgisayar tarafından üretilen rapor yada belgelerdir. İşlenmiş sonuçların yazılı olarak ekrandan veya diğer çıkış birimlerinden çıkarılmasıdır.



    Bir bilgisayar sistemi donanım ve yazılım sistemlerinden oluşur:




    Bilgisayar donanımı (hardware): Bilgisayarların fiziksel kısımlarına donanım denilmektedir. Elle tutulabilirler. Ekran, klavye, Sabit disk (harddisk), fare, yazıcı, bellek, mikroişlemci, tarayıcı gibi bileşenler donanımdır.

    Bilgisayar yazılımı (software): Donanımı kullanmak için gerekli programlardır. Bilgisayarın nasıl çalışacağını söylerler. Belirli bir işlemi yapmak üzere bilgisayarda çalışırlar.
    Bilgisayar yazılımı iki ana bölüme ayrılır: Sistem programları ve paket programlar. Sistem programları, işletim sistemi ve diğer destek programlarıdır. Örneğin Windows işletim sistemi bir sistem yazılımıdır. Paket programlara örnek olarak ise bir ticari programı gösterebiliriz. Paket programlar faturanın kesilmesini gibi kullanıcı için bir işlemin yapılmasını sağlar.
  • #2

    B. BİLGİSAYARIN TARİHİ


    Bilgisayarlar, bir program temelinde işlemleri yerine getiren elektronik aygıtlardır. Bilgisayarın tarihi insan oğlunun aritmetik ve matematik alanındaki çalışmalara paralel olarak gelişmiştir.
    İnsan oğlunun kullandığı ilk hesaplama aracı olan abaküs, bilgisayarın (computer) atası sayılır. Daha sonra bu alanda yapılmış çok sayıda mekanik aygıt bilgisayarın bugünkü haline gelmesine neden olmuştur.

    Ardından 1945 yılında ENIAC adı verilen ilk elektronik bilgisayar Amerika'da bir Üniversite de geliştirilmiştir. ENIAC, 30 ton ağarlığında, 20,000 vakum tüpünden oluşan dev bir makineydi.
    ENIAC dahil bütün bilgisayar aygıtlarının amacı verileri işlemekti. Veri işlemek (data processing): verileri (input) almak ve üzerinde değişik işlemleri yapmak. Ardından da çıktı (output) olarak ekranda ya da kağıt üzerinde sonucu vermekti.
    Ancak zaman içinde daha küçük bilgisayarlar geliştirildi. 1980 yılında IBM firması, Microsoft MS-DOS ile çalışan IBM PC bilgisayarını piyasaya sürdü. Bu adımın ardından bilgisayar donanımı ve yazılım artık büyük bir endüstri haline gelerek bugünlere geldi.




    C. BİLGİSAYARIN FONKSİYONLARI


    Bir bilgisayar, verileri işler ve çıktı (bilgi) olarak elde etmemizi sağlar. Bilgisayarların temel fonksiyonları şöyle özetlenebilir: girdi, işlem, depolama, çıktı, kontrol vb işlemler.
    Girdiler bilgisayara kullanıcı tarafından girilen verilerdir. Bilgisayarlar klavye, fare, tarayıcı gibi birimlerden alınan girişleri kabul ederler. İşlemci (processor) tarafından işlenen bu veriler daha sonra ekran, yazıcı gibi çıktı aygıtlarıyla kullanıcıya iletilir.
    Bir bilgisayarın temel fonksiyonlarını yerine getirmede kullanılan temel birimlerine bir bakalım:

    Ana işlem birimi: Bu birimde bütün işlemler denetlenir. Aritmetik işlemler, bellek yönetimi bu birim tarafından yerine getirilir.

    Aritmetik/Mantık birimi: Toplama, çıkarma gibi aritmetik işlemler ve mantık işlemlerinin yapılmasını sağlar.

    Ana Bellek: Verilerin, komutların ve ara sonuçların saklandığı alan.

    Kontrol birimi:Diğer bileşenleri uyumlu hale getirir.

    Giriş/Çıkış birimi: Veri girişini ve işlenen bilgilerin kullanıcıya gösterilmesini sağlayan işlemleri yönetir.

    Yorum yap

    • #3

      II. ELEKTRONİK İLETİŞİM

      A. BİLGİSAYAR İÇİNDEKİ İLETİŞİM

      Dijital elektronik verilerin iki durumlu bir sistemle temsil eder. Bu iki durum bir ve sıfır olarak bilinir. 1 ve 0. Bu sayılara bit denir.

      1. BİNARY LANGUAGE (İKİLİ DİL)

      İkili dil, bit ve sekiz bitin oluşturduğu baytlardan oluşan bir dildir. Bilgisayar içinde verilerin temsili için ikili dil kullanılır. Dilin ana bileşenleri bit ve bayttır.

      Bit, bir ya da sıfırı (1, 0 ya da açık/kapalı) olarak belirtilir.

      Bayt (byte) ise sekiz bitten oluşan bir bit kümesidir. Bayt bir karakteri ifade etmek için kullanılır. Örneğin F karakterini temsil etmek için 11010100 gibi bir baytı ya da sekiz biti kullansak, bilgisayar içinde F karakterini sayısal olarak temsil edebilecek bir sisteme sahip olmaz mıyız?

      İşte böylece bitler, baytlar ortaya çıkmıştır. Ardından sistem daha fazla bilgiye gereksinim duyduğu için diğer ölçüler de geliştirilmiştir.

      Tablo: Bilgisayar değerleri.

      Kod:
      [COLOR=#434343][FONT=Verdana]Depolama Birimi        Değeri[/FONT][/COLOR]
      [COLOR=#434343][FONT=Verdana]_____________       ______[/FONT][/COLOR]
      [COLOR=#434343][FONT=Verdana]Bit                         1/0[/FONT][/COLOR]
      [COLOR=#434343][FONT=Verdana]Bayt                      8 bit[/FONT][/COLOR]
      [COLOR=#434343][FONT=Verdana]Word (sözcük)         16 bit[/FONT][/COLOR]
      [COLOR=#434343][FONT=Verdana]Kilobayt (KB)           1024 Bayt[/FONT][/COLOR]
      [COLOR=#434343][FONT=Verdana]Megabayt (MB)        1,048,576 Bayt[/FONT][/COLOR]
      [COLOR=#434343][FONT=Verdana]Gigabayt (GB) 1,073,741,824 Bayt[/FONT][/COLOR]

      2. İKİLİ DEĞERLERİN ONLU KARŞILIĞI

      10010001 ikili bir sayının karşılı onlu sistemde kaçtır? Bunu hesaplamak için aşağıdaki tabloyu kullanmakta yarar var:


      Kod:
      [COLOR=#434343][FONT=Verdana]İkili sayı        1        0        0        1        0        0        0        1[/FONT][/COLOR]
      [COLOR=#434343][FONT=Verdana]Konum 7        6        5        4        3        2        1        0[/FONT][/COLOR]
      [COLOR=#434343][FONT=Verdana]Mutlak Değer  2        2        2        2        2        2        2        2[/FONT][/COLOR]
      [COLOR=#434343][FONT=Verdana]Tam Karşılığı   128     64      32      16      8        4        2        1[/FONT][/COLOR]
      [COLOR=#434343][FONT=Verdana]Onlu Karşılığı  128     0        0        16      0        0        0        1[/FONT][/COLOR]
      [COLOR=#434343][FONT=Verdana]Toplam: 145[/FONT][/COLOR]

      3. ASCII KOD

      Bilgisayar içinde karakterleri bir bayt olarak temsil etmek için standart olarak kullanılan sisteme ASCII (American Standard Code for Information Interchange) kodlama sistemi denir. Böylece Örneğin F karakterini temsil etmek için 11010100 gibi bir baytı ya da sekiz biti kullanmak standart hale gelmiştir.

      Örnek ASCII değerleri:

      1 = 00110000
      2= 00110001
      ...
      A=01000001
      B=01000010
      ...

      Yorum yap

      • #4

        B. BİLGİSAYAR VERİ YOLU (BUS)

        Sistem kaynaklarının iyi kullanılabilmesi için bilgisayar içinde bileşenler arasında iletişim gerekir. İşte bu anlamda, bilgisayarın veriyi taşıdığı kanallara veri yolu (bus) denir. Bilgisayar içinde değişik türde veri yolları kullanılır.

        Veri yolları 8-bit, 16-bit, 32-bit ve 64 bit gibi kapasitelere sahiptir.

        External bus olarak adlandırabileceğimiz veri yolları bilgisayar içindeki birimler arasındaki veri taşımasını sağlar. Bunun dışında çeşitli aygıtları bilgisayar içindeki bileşenlere bağlamak için kullanılan bir genişleme veri yolları (expansion buses) vardır.




        III. BİLGİSAYAR TEKNOLOJİSİ

        A. BİLGİSAYARIN TEMEL İŞLEMLERİ

        Bilgisayar, kullanıcıdan aldığı verilerle aritmetik ve mantıksal ve işlemleri yapabilen ve yaptığı işlemlerin sonucunu saklayabilen. Sakladığı bilgilere istenildiğinde ulaşılabilen elektronik bir makinedir.

        Temel İşlemler:

        Giriş (Input): Kullanıcı tarafından ya da bilgisayar tarafından sağlanan verilerdir. Bu veriler, sayılar, harfler, sözcükler, ses sinyalleri ve komutlardır. Veriler giriş birimleri tarafından toplanır.

        İşlem (Processing): Gereken verilere göre, programın yetenekleri ölçüsünde yapılan işlemler.

        Çıkış (Output): Bilgisayar tarafından üretilen rapor, belgeler. İşlenmiş sonuçların yazılı olarak ekrandan veya diğer çıkış birimlerinden çıkarılmasıdır.




        B. BİLGİSAYARIN BİLEŞENLERİ

        Bilgisayar içindeki işlemleri belli bileşenler (components) yerine getirir.


        1. GİRİŞ BİRİMLERİ (INPUT DEVİCES)

        Bilgisayarlara veri girmekte kullanılan araçlardır. Klavye, fare, disket, hard disk (sabit disk), joystick, tarayıcı (scanner), mikrofon, ekran (dokunmatik), CD, barkod okuyucu vb.

        2. İŞLEM BİRİMLERİ (PROCESSİNG UNİTS)

        Bilgisayardaki ana işlem birimi CPU ya da işlemci (microprocessor) olarak adlandırılan ana işlem birimidir. Sonraki bölümde CPU geniş olarak yer almaktadır.

        CPU dışında şu işlem birimleri vardır:

        İşlem Birimi İşlevi
        ____________ ____________________________________

        Motherboard Bir şase üzerinde bütün bileşenleri birleştirir.

        Chip Set Bir dizi yonga (chip) ya da entegre devre (integrated circuit). Chip Set işlemci ve diğer yongaları içeren önemli bir grup bileşendir.

        Data bus ve Address bus CPU ile diğer bileşenler arasında veri alışverişini sağlayan bileşenler.

        Expansion Slot (Genişleme Yuvaları) Ek aygıtların (çevre birimlerinin) bilgisayara bağlanmasını sağlar.

        Clock (saat) İşlemcinin hızını düzenler.

        Memory (Bellek) İşlenecek bilgileri geçici olarak saklar.



        3. ÇIKIŞ BİRİMLERİ (OUTPUT DEVİCES)

        Bilgisayarda elde ettiğimiz dosyaların çıkışlarını görmek için kullanılan birimlerdir. Ekran, yazıcı, vb.

        Yorum yap

        • #5

          C. ÇEVRE BİRİMLERİ

          Çevre birimleri (peripheral units, additional components, external devices) bilgisayar veri girişinde ve çıkışında kullanılırlar.
          Bunun dışında bazı aygıtlar hem giriş hem de çıkış için kullanılırlar. Bu aygıtlara I/O (input-output) aygıtları denilir.

          1. GİRİŞ BİRİMLERİ

          Klavye (keyboard):

          Üzerinde harfler, sayılar, işaretler ve bazı işlevleri bulunan tuşlar vardır. Q Klavye ve F Klavye (Türkçe) olmak üzere iki şekilde sınıflandırılabilir. Klavye üzerinde harfler, numaralar ve diğer özel tuşlar vardır.

          Joystick:

          Genellikle oyun oynamak için kullanılır. Üzerinde bulunan tuşlarla çalıştırılarak bilgisayara komut verilmesi sağlanır.

          Fare (mouse):

          Ekranda gözüken imleç (işaret) yardımıyla komut girişi yapmaya yarar. Farenin çevre birimi olarak kullanılmasıyla işaretleme, tıklama (click) ve sürükleme (drag) yapılarak işlemler yaptırılır.

          Temel fare işlemleri:

          İşaretleme: Fare işaretiyle bir şeyin üzerine gelmek.
          Tıklama: Farenin sol tuşuna bir kez basmak.
          Çift Tıklama: Farenin sol tuşuna kısa aralıklarla iki kez tıklanmasıdır.
          Sürükleme: Farenin sol tuşunu basılı tutarak imlecin yerinin değiştirilmesidir.
          Sağ Tık: Farenin sağ tuşuna bir kez basmak

          Tarayıcı (Scanner):

          Resim, grafik ve önceden yazılmış yazıları bilgisayar ortamına aktarmakta kullanılır.

          CD-ROM sürücü (Compact Disk-Read Only Memory ):

          Veri depolamak ve okumak için kullanılan aygıt. CD-ROM'lar büyük kapasiteleri ve geniş kullanımıyla CD kullanımı çok yaygındır. Programları yüklemek, verileri saklamak ve müzik çalmak için yaygın olarak kullanılır.


          2. ÇIKIŞ BİRİMLERİ

          Disket sürücü (disk driver, floppy driver):

          Hem giriş hem de çıkış birimidir. Disket denilen manyetik ortama veri yazılabilen ve üzerindeki verileri okuyabilen bir birimdir. Bir yüksek yoğunluklu (HD-High Density) disket 1.44 MB bilgi saklar.

          Ekran-Monitör:

          Hem giriş hem de çıkış birimi olarak kullanılır. Giriş ve çıkış birimlerinden gelen verilerin sonuçlarının ekranda gözükmesini sağlar.
          Ekranların boyutu, 14 inç, 15 inç, 17 inç, 20 ve 21 'dir. Genellikle ucuz olduğu için 14 inçlik ekranlar kullanılmaktadır. Günümüzde standart 15 “ olmuş; hatta 17” fiyatları 15” fiyatlarına yaklaşmıştır.

          Sabit (Hard) Disk Sürücü:

          Sabit disk sürücü, bilgisayarın bilgi depolamak için kullandığı en temel birimdir. Sabit disk kapalı kutu içinde bilgisayarın içinde bulunmaktadır. Sabit disk sürücü, verileri bir dizi dönen manyetik diskler üzerinde saklarlar.
          Sabit diskler bilgisayarın ana kartına IDE (Integrated Drive Electronics), SCSI (Small Computer System Interface- sıkazi diye okunur) ya da EIDE (Enhanced IDE, geliştirilmiş IDE) diye adlandırılan arabirimlerle bağlanırlar.

          Yazıcı (printer):

          Sistemdeki verileri kağıt üzerine yazdırmaya yarar. Değişik özelliklerde yazıcılar vardır. Bu ayrım kullanılan teknoloji, hız vb. kriterlere göre yapılır.
          Mürekkep püskürtmeli yazıcı(ink jet): Dakikada 1-8 sayfa basabilir. Kartuş takılarak kullanılır. Lazer yazıcılar (laser) daha hızlı ve daha gelişmiş çıktı verebilirler.

          3. DİĞER BİRİMLER

          Klasik giriş ve çıkış birimlerinin yanı sıra günümüz teknolojisi, modemler, cep telefonları, gibi çok sayıda iletişim ve multi medya aygıtının bilgisayarlara bağlanmasına neden olmuştur.

          Modem:

          Telefon hatları aracılığıyla uzak yerlerde bulunan bilgisayarlar arasında iletişim sağlayan çevre birimidir. Modemler bilgisayar ve telefon sinyallerini birbirine çevirir. Telefonların kullandığı analog sinyalleri bilgisayarların kullandığı dijital sinyallere çevirir. Aynı şekilde tersini de yapar. Fax olarak da kullanılan modemler belli bir hıza sahiptir. 56 Kbps gibi.

          Yorum yap

          • #6

            IV. Mikrobilgisayar Teknolojileri


            A. KASA


            Bilgisayara oluşturan parçaların çalışmaları için gerekli olan elektriği üretir.
            Fiziksel koruma sağlar.Farklı tüleri vardır:
            o Mini tower
            o Midi tower
            o High tower
            o Mount rack : bileşenler rafları olan dolaplar içersine yerleştirilir.çok sayıda disk, cd rom …vs gibi genişlemeye imkan verir.
            o Slim kasa : az yer kaplar. Fakat teknik bakımları daha zordur.
            o ATX kasa : iyi havalandırma vardır. 3.3 V çalışma. Işletim sistemin tarafından sistemi kapatabilme (Soft Power Support)

            B. BİLGİSAYARIN GÜÇ BİRİMİ (POWER SUPPLY)

            Bir Power Supply (güç birimi) birimi bilgisayara elektriğin girmesini sağlar. AC akımı çevirerek 3.3 ya da 5 voltluk doğru akım (DC) elde eder.
            PC'ler için Power supply birimlerinin değişik biçimleri ve boyutları vardır. Boyutlar önemlidir, çünkü bilgisayarların değişik boyutta kasaları vardır. Örneğin ATX kasalar için ATX power supply birimlerinin olması gibi.
            Sistemin elektriğinin açılması ve kapatılmasında BIOS ve İşletim sistemi de kullanılır. İşletim sistemi kapandığında BIOS aracılığıyla sistemin elektriğini kesebilir.

            1. POWER SUPPLY KONNEKTÖRLERİ

            Güç birimlerinin ana karta (motherboard) bağlanması için değişik konnektörler (connectors) kullanılır.
            AT kasalarda ana kart üzerindeki iki yuvaya P8 ve P9 dişi konnektörleri takılır.
            ATX kasalarda ise tek bir 20 kabloyu konnektör kullanılır.

            2. ÇEVRE BİRİMLERLE BAĞLANTI KONNEKTÖRLERİ

            Çevre birimlere güç aktarmak için molex konnektör kullanılır. Sabit diskler, CD-ROM, vb. birimlerde bu konnektörler kullanılır. Ayrıca mini konnektör ise disket sürücü gibi birimler için kullanılır.
            Molex konnektörler 5 volt sağlar ve sabit diskler için kullanılır.
            Mini konnektörler ise 3.3 volt sağlar ve disket sürücüler için kullanılır


            C. ANAKART


            Anakart, bilgisayarı oluşturan bütün bileşenlerin üzerine takıldığı ve bilgisayar parçalarının birbirleriyle haberleşmesine imkan tanıyan karttır.

            Başlıca yapıları:

            o AT ve baby AT
            o ATX ve mini ATX
            o LPX ve mini LPX
            o NLX

            · Baby AT : ISA yuvaları işlemciye yakın oldukları için büyük kartları takmak problemdir. Bellek modullerini yeri disk ve disket sürücülerinin altında olduklarından dolayı bellek takıp, çıkarmak sorun olmaktadır. Bu karta uygun kasalarlada sağlıklı bir havalandırma olmamaktadır.

            · ATX : Intel’in koyduğu bir standarttır. Işlemci genişleme yuvaların yanınadır. Bellek modulleri erişimi kolaytırmak için kartın orta taraflarına taşınmıştır. Işlemci kasa fanının tam altında kaldığından kasa içerisinde daha rahat bir havalandırma sağlanmaktadır.

            · LPX :genişleme kartları riser denilen bir karta (anakarta parallel olarak takılır) takılır.

            · NLX :LPX ‘in gelişmiş halidir.

            · Kasalar ve kartların durumları aşağıdaki gibidir

            Kod:
            [U]Tip           Genişlik         Derinlik           PC Tipi         Kasa[/U]
             
            Full AT         12''           11 - 13''        çok eski         Full AT
            Baby AT       8.5''          10 - 13''          eski           FullAT ATX
            ATX             12''           9.6''               yeni             ATX
            Mini ATX       11.2''          8.2''             yeni              ATX
            LPX               9''           11 - 13''          eski            Slim
            NLX             8 - 9''        10 - 13.6''       yeni             Slim

            Yorum yap

            • #7

              D. CPU (Mikroişlemci)






              Pentium II arasındaki tek önemli fark, kısaca SSE olarak andığımız "Streaming SIMD Extensions" ve daha yüksek saat hızları.
              SSE komutları içinde "new media instructions" olarak anılan ve aslında MMX'in devamı olan birkaç yeni komuttur.

              Pentium III ailesinde Xeon işlemciler de var. Xeon'un standart Pentium III'e göre tek farkı daha hızlı ve daha büyük (2MB'a kadar) bir L2 önbelleği bulunması. Bu nedenle Xeon çok işlemcili sunucular ve büyük veri dizileri, örneğin veritabanı

              motorları kullanan sistemler için daha uygun. Çok işlemcili sunucularda büyük önbellek veriyolu kullanımını azaltıyor, daha iyi ölçeklenebilirlik (yani çoklu işlemci kullanma yeteneği) sunuyor.
              Eklenen Dosyalar

              Yorum yap

              • #8

                E. BUS ÇEŞİTLERİ











                F. BELLEK(MEMORY)


                Günümüzde iki çeşit bellektürü bulunmaktadır. Bunlardan birincisi ROM (Read Only Memory). Temel olarak sadece okunabilen bir bellek türü olan ROM, üzerindeki bilgiler kalıcıdır, ve genelde çok gerekli olan bilgiler saklanır. RAM (Random Access Memory), üzerindeki bilgiler istenilen zaman okunabilir veya istenildiğinde yazılabilirdir. Bilgiler kalıcı değildir. Bilgisayarlar bilgilerin geçici olarak tutulması için RAM’ı kullanır. Üzerindeki bilgiler saniyede birçok kez yazılabilir ve okunabilir. Bilgisayardan elektriği kestiğiniz zaman üzerindeki bilgiler silinir.

                · ROM (READ ONLY MEMORY) : Iki bellek türünden birisi olan ROM, RAM’in aksine üzerindeki bilgiler kalıcıdır. Bilgisayarınızı kapatsanız bile üzerindeki bilgiler gitmeyecektir. BIOS gibi bilgisayarınız için önemli bilgilerin tutulduğu bir yapıda, ROM kullanılır. BIOS üzerinde kullanılan bilgiler oldukça önemli olduğundan, ROM, habersiz olarak yapılan kopyalama ya da silme işlemlerinin önüne geçmiş oluyor. Günümüzde ROM’un birkaç versiyonu vardır. Bu versiyonlar gerekli alanlarda, özelliklerine uygun bir şekilde kullanılıyor.

                o ROM: Standart ROM üzerindeki bilgiler hiç bir yol ile değiştirilemez veya silinemez. ROM birimine bilgi kalıcı olarak yerleştirilmiştir ve içerik kesinlikle değiştirilemez.

                o PROM (Programmable ROM): Bu ROM çeşidi sizlere saklama alanına bilgileri sadece bir kez yazmanıza izin verecektir. Bu yazmadan sonra bu bilgiler kalıcıdır. Bunu günümüzde CD-R’a benzetebiliriz. CD-R’a bir kez bilgileri yazdıktan sonra bu bilgiler kalıcıdır ve bir daha değiştirilemez yada silinemez.

                o EPROM (Erasable Programmable ROM): Eğer ROM üzerinde kullanılan bilginin, silinip tekrar yazılması gerektiği durumlarda EPROM kullanılabilir. Bu çeşit ROM’lar ultraviyole ışığıyla silinebiliyor. Bu sayede ROM’a yazılabilme özelliği tekrar sağlanıyor.

                o EEPROM (Electrically Erasable Programmable ROM): Şu anda bilgisayarınızın BIOS’unuzun kullandığı ROM tipi EEPROM’dur. EPROM’a benzer olarak EEPROM’da silinebilir ve yazılabilir. Silme işini elektriksel
                o olarak yapabiliyorsunuz. BIOS’lar EEPROM kullanırlar, bu sayede anakart üreticileri güncelleşmiş BIOS’larını yazabiliyorlar.

                · RAM (RANDOM ACCESS MEMORY) : RAM’deki bilgiler daha az kalıcıdır. bilgisayarınızda o anda çalışan bir programların, gerekli bilgileri RAM’de saklayarak daha sonra gerektiğinde kullanım için alınan alana denir. Diğer bir değişle bir geçici bellek görevindedir. Bilgiler gerektiğinde kullanılır. Gerekmediği zaman silinir. RAM üzerindeki bilgiler kısa ömürlüdür. Bilgisayarınızı kapattığınızda bilgiler silinir.

                · Günümüzde iki farklı RAM çeşidi bulunmaktadır.

                o SRAM (Static RAM): Statik RAM çok pahalı, çok hızlı bir RAM çeşididir. Günümüzde işlemcilerin Tampon Belleği Statik RAM’dir. SRAM, DRAM’e göre çok daha pahalıdır ve işlemcilerde az miktarda kullanılmasının sebebi budur. Işlemci içine adapte edilmiş olan Level 1 Cache SRAM’dır. Level 2 Cache ise yine işlemci içinde yada Slot1 işlemciler gibi yanında olabilir.Bilgisayar bir istekte bulunduğu zaman, ilk olarak Level 1 Cache’e bakılır. Eğer istenen komut orda ise işlemci çok hızlı bir şekilde bilgiyi SRAM’den alır ve Level2 Cache’e bakmak için zaman harcamaz. Level 1 ve Level 2 SRAM Cache’ler işlemcinizi hızını etkileyen en büyük faktördür.

                o DRAM : günümüzde sisteminizin ana belleğini oluşturmak için kullanılan çeşididir. DRAM, SRAM’dan çok daha yavaştır ve daha ucuzdur. RAM üzerindeki bilgiler, genel bütünlüğü sağlaması açısından sürekli yenilenmelidir. Akis takdirde bilgiler kaybolur. DRAM üzerindeki bilgiler uyarılma süreci içerisinde 1 veya 0 olarak okunur.




                Daha fazla RAM, aynı anda çalışan bir çok programın daha hızlı çalışması demektir.
                Siyah çipler bellek modülleridir. Altındaki yeşil tabaka ise PCB (Printed Circuit Board = Baskılı Devre). PCB üzerine bildiğiniz gibi RAM modülleri yerleştiriliyor. PCB’nin her iki tarafındada RAM modülleri bulunabiliyor. Eğer her iki tarafta da bellek modülleri bulunuyorsa Double Sided (çift taraflı), tek tarafta bellek modülleri kullanılıyorsa Single Sided (Tek Taraflı) RAM diyoruz.


                1. RAM NASIL ÇALIŞIR?

                DRAM üzerindeki her modül üzerinde verileri kısa süreli olarak tutan kapasitörler bulunmaktadır. Bu veri RAM’in tutabileceği bir bitlik 1 ve 0 değerleridir. Eğer kapasitörler yarımdan fazla şekilde şarj edilmişse 1, yarım veya daha az bir şekilde şarj edilirse 0 değerini alır. Kapasitörler üzerindeki şarjı çok çabuk kaybederler. Dolayısı ile bu şarj kaybından sonra bilgi kaybı olur

                SRAM’de ise her modülün yapısında ise 2-4 transistör bulunur ve bir bitlik 0 ve 1 değerlerini tutar.

                RAM bilgi verdiği zaman bu verme işini bit’ler halinde yapar. Bit sadece 0 ve 1 değerlerinde oluşur. 0 ve 1 değerlerini birleşmesinde Binary Code dediğimiz yapı oluşur. RAM bu bilgileri alır ve tıpkı ızgaraya benzer şekilde olan sütun ve dizelerin içerisinde taşır. Bu sütun ve dizeler milyonlarca küçük bellek hücresinden oluşmuştur.


                Işlemci bir ilgi işlediği zaman, bu bilgiye daha sonra kolayca erişmek için onu RAM’e saklar. Bu iş yapılacağı zaman işlemci - Sistem veriyolu - RAM modülüne giden yolu izleyen "yazma" sinyalini gönderir. RAM bu bilgiyi belli bir adreste saklar. Bu adres ileride gelecek olan bilgi istemleri için gereklidir.


                DRAM ÇEŞITLERI


                DRAM gayet basit bir şekilde çalışır. Günümüzde değişik standartlarda bulunmaktadırlar. Bu farklı DRAM tiplerinin özellikleri – yani, hızı, erişim süresi ve çalıştırma prosedürü gibi özellikleri - farklılık gösterir. Günümüzün en popüler RAM teknolojisi SD-RAM’dir. diğer RAM çeşitlerinde DDR SDRAM ve RDRAM ileride standart olmak için şu anda gelişmeler kaydediyorlar.

                SDRAM (Senkronize DRAM): Günümüzün en çok kullanılan DRAM tipidir. senkronize, yani sistem veriyolu hızı ile aynı hızda çalışan demektir. PC100 v Pc133 terimlerini sistem veriyolu hızını gösterir. bellek 100 MHz veriyolu hızında çalıştığında, teorik olarak 800MBps bant genişliği sunması gereklidir. Eğer veriyolu hızı 133 MHz’e çıkarsa bant genişliği ise 1100 MBps’e çıkıyor.

                Bellek modüllerinin erişim süresi nanosaniye cinsinden verilir. RAM için belirtilen nanosaniye miktarı bir saat vuruşu için gereken zaman miktarının minimum ölçüsüdür. Çoğu PC100 SDRAM bellek 8 nanosaniyelik erişim süresine sahiptir ve bu teorik olarak maksimum 125 MHz sistem veriyolu hızına dayanabileceği anlamına gelir. Bir bellekteki adrese ulaşmak için, o adresin sütun ve dize numaralarını bilmek gerekir. CAS (Column Adress Strobe) ve RAS (Row Adress Strobe) değerleri ise, belirtilen sütun ve dizelere ulaşmak için gereken saat vuruş miktarını gösterir. "RAS to CAS delay" ise, dize-sütun arası

                erişiminde ne kadar gecikme olduğunu ifade eder. Şu anda birçok SDRAM’lerde CAS değeri 3, RAS değeri 2, "RAS to CAS delay" değeri de 2’dir. Çok iyi belleklerde ise CAS değeri 2’dir. Bu ifadeler bellek üzerinde 3-2-2 ya da 2-2-2 şeklinde yazılır. Buradan çıkaracağımız sonuç ise, bu değerler ne kadar küçük olursa o kadar iyi.

                DDR SDRAM (Double Data Rate SDRAM): Teorik olarak DDR SDRAM bellekler SDRAM belleğin sunduğu bant genişliğinin iki katını sunuyor. senkronize yani sistem veriyolu hızı ile aynı hızda çalışmaktadır. Bant genişliğini iki katına çıkaran özellik ise Saat vuruşlarının yükselen ve alçalan noktalarından bilgi okuyabilme yeteneğinin olmasıdır. SDRAM’da ise bilgi alma yönü saat vuruşlarının yükselen noktalarındandır. Buradan yola çıkarak teorik olarak 133 MHz hıza sahip olan DDR bellek 266 MHz hıza sahip olan SD bellek ile aynı performansı verecektir.

                DDR SDRAM bant genişliğini 2,1 GBps dir. 200 MHz’de çalışan bir DDR SDRAM’in 3,2GBps’lık bir genel sistem bant genişliği sunacaktır.

                DRDRAM (Direct Rambus DRAM): 16 bit geniş bir veri yolu hızı sunan Direct Rambus Kanalı bellek hızının 400 MHz’e kadar çıkmasına olanak tanıyor. DDR SDRAM gibi çift taraflı okuma yapabileceğinden bu hız 800 MHz’e eşit oluyor. Teorik olarak RAMBUS 1,6GBps değerinde bir bant genişliği sunabiliyor.
                Eklenen Dosyalar

                Yorum yap

                • #9

                  G. HARDİSK


                  Sabit disk, döner bir mil üzerine sıralanmış, metal yahut plastikten yapılma ve üzeri manyetik bir tabaka ile kaplı plakalar ve bu plakaların alt ve üst kısımlarında yerleşen okuma kafalarından oluşur

                  Bu tabakalardan her biri aynı plaklarda olduğu gibi aynı dairesel düzlemi takip eden çizgilerle örülüdür ve bu çizgilerin her birine de iz (track) adı verilir. her bir plaka üzerinde altlı üstülü yerleşen ve her birinin ortadaki mile uzunluğu aynı olan izlerin oluşturduğu topluluğa silindir denir Sabit disk üzerinde her bir yüz bir kafa tarafından okunmaktadırer. Iz yapısının bölünmesiyle oluşan ve sabit disk üzerinde adreslenebilir en küçük alana denk gelen parçaya ise sektör (Sector) adı verilir ve sektörün.

                  1. PARTISYON YAPISI


                  Partisyonlara ayrılmış bir sabit diskte bu partisyonlar da üç çeşide ayrılır.


                  o Primary (birincil),
                  o Extended (uzatılmış)
                  o Logical (mantıksal)

                  Ancak, sabit diskin ilk sektöründe yerleşmiş olan Master Boot Record (MBR) en fazla dört adet primary, yahut üç primary bir extended disk partisyonunun yaratılmasına izin verir. Bu primary partisyonlardan sadece birisi aktif olabilir ve birçok BIOS, sadece aktif primary partisyondaki işletim sisteminden bilgisayarın açılmasını sağlarlar. Aktif olmayan primary partisyonlar boot sırasında sistemde gizlenmiş olarak görünürler




                  1.1 Sabit disk arayüzleri

                  · ATA:IDE olarak da bilinir. ISA tabanlıdır. Tek sistemde iki diski, 16 bitlik bir arabirimi ve PIO 0, 1 ve 2 modlarını destekler.
                  · ATA-2: Fast ATA veya EIDE (Geliştirilmiş IDE) olarak da bilinir. Daha hızlı PIO modlarını (3 ve 4), multiword DMA 1 ve 2 modlarını destekler. Ayrıca LBA (Large Block Accessing) modunu destekler (böylece 528MB'tan büyük kapasiteli diskler yapılabilmiştir).
                  · ATA-3: ATA-2'nin üzerinde bir iki ufak değişiklik yapılmış halidir. Ama genelde, hatalı şekilde Ultra ATA/33 ile aynı anlamda kullanılır.
                  · Ultra-ATA: Ultra DMA, Ultra DMA/33, Ultra ATA/33, ATA-33, DMA-33; Fast ATA-2 olarak da bilinir. 33 MB/sn hızında çalışan DMA mode 2'yi destekler.
                  · ATA-4: Ultra-ATA'nın geliştirilmiş halidir. Hata denetimi eklenerek yüksek hızlarda veri bütünlüğü sağlanmıştır. Ultra ATA/66 ile karıştırılır ama sanılanın aksine bir disk hem Ultra DMA/33 hem ATA-4 olabilir.
                  · Ultra ATA/66: Quantum'un geliştirip, Intel'in destek verdiği yeni ATA standardıdır. Böylece disk ile sistem arasındaki bant genişliği 66 MB/sn'ye çıkmıştır




                  1.2 DİSK PERFORMANSI



                  · Motor Hızı (rpm): Devir/dakika cinsinden hızı. IDE disklerde 5400 ve 7200 devirler daha yaygın. 7200 rpm disklerin motor hızı sayesinde 5400 devir disklerden %20 daha hızlııdır.

                  · Erişim Süresi (ms): Ne kadar düşük olursa o kadar iyi

                  · Tampon Bellek Kapasitesi (KB): Hızlı tampon bellek kapasitesi ne kadar yüksekse o kadar iyi.

                  · Dahili Transfer Hızı (Mbit/sn): Genel kriterlere göre, bir diskin Ultra ATA/66 standardına ayak uydurabilmesi için dahili transfer hızının 200 Mb/sn'nin üstünde olması gerekiyor. Ne kadar yüksekse disk o kadar hızlı demektir.

                  · Arabirim Standardı: Yani UDMA/33 veya UDMA/66/100 olup olmadığıdır. UDMA/100 en yeni teknolojidir.






                  H. DOSYA SISTEMLERI

                  Bir partisyon, her ne amaçla oluşturulmuş veya kullanılacak olursa olsun, o partisyona erişim yapacak işletim sistemine uygun bir dosya sistemiyle biçimlendirilmelidir. Bu genellikle kuracağınız işletim sisteminin sorunudur ve kurulacak olan işletim sistemi birden fazla dosya sistemiyle uyumluysa kurulum sırasında gözünüzü açık tuttuğunuz sürece bir yerde bunu mutlaka size sorduğunu görürsünüz. Örneğin Windows 2000 kurulumunda NTFS yahut FAT32 dosya sistemlerinden hangisini seçeceğiniz şu her şeye Enter tuşuyla cevap verdiğiniz sorularla dolu mavi kurulum ekranlarından birinde karşınıza çıkarken, geçtiğimiz aylarda derginizle de verilen Mandrake Linux kurulumunda Lnx2 yahut FAT32 seçimini yapmak için biraz daha gözleri dört açmak gerekiyor. Sadece veri amaçlı kullanacağınız partisyonlarınız için ise işletim sisteminizle gelen format komutunu yahut programlarını kullanabilirsiniz.

                  Partisyonlarınızın isimlendirilmesi ilk olarak sırasıyla master konumundaki sabit diskte bulunan primary partisyonlarC:’den itibaren isim almaya başlarlar. Daha sonra slave konumdaki disklerinizin primary partisyonları isimlendirilir. Sonrasında master diskinizin extended partisyonlarındaki sürücüler isim almaya devam eder ve slave diskinizdeki extended partisyonlarındaki sürücüyle bu iş devam eder. şimdi


                  1. DOSYA SİSTEMLERİ ÇEŞİTLERİ


                  FAT:Bu tarz dosya sistemleri File Allocation Table - Dosya Atama Tablosu - adlı bir sistem kullanırlar. Bu sistemde partisyon her biri belli miktarda sektör içeren "cluster" isimli parçalara ayrılır ve hangi dosyaların bu cluster parçalarından hangilerine yerleştiği, hangi cluster parçalarının boş, hangilerinin dolu olduğu gibi bilgiler FAT üzerine yazılır. Işletim sistemi de herhangi bir dosyaya erişim yapmak istediğinde dosyayı bulmak için FAT üzerine yazılan bu bilgilerden faydalanır.


                  FAT16:DOS, Windows 3.1 ve OSR2 sürümü öncesi Windows 95 işletim sistemlerinin kullandığı dosya sistemidir. Eski bir dosya sistemi olduğundan dolayı bir takım eksikleri ve dezavantajları bulunmaktadır.

                  Bunlardan ilki kök dizininin (root) sınırlandırılmış olmasıdır. FAT16 sisteminde açılıştaki primary partisyona ait root dizini, FAT tablosu ve partisyon boot sektörü cluster içinde yer almazlar ve sayısı belli olan sıralı sektörlerde tutulurlar. Bu sayının belli olması kök dizine yapılacak eklentilerin belli bir sınırı olması sonucunu doğurur. Kısaca alt dizinleri istediğiniz kadar uzatabilmekle birlikte

                  BirincisiFAT16 partisyonlarınızdaki kök dizinde belli uzunlukta girişle sınırlandırılırsınız.

                  Ikincisi, FAT16 dosya sisteminde adresleme, adı üstünde 16 bit olduğundan adreslenebilen maksimum cluster sayısı 65525’tir ve bu cluster’ların maksimum boyutu 32KB olabilir (aslında cluster sayısı 65536 olmalıdır ama bazıları özel amaçlar için tutulur). Bu da bizi FAT16 kullanan bir disk ya da partisyonun 2GB’dan daha büyük olamayacağı sonucuna götürür.

                  Üçüncüsü, FAT16 elindeki boş sabit disk ya da partisyon alanını bir şekilde elindeki bütün cluster’lara dağıtmak zorundadır. Bu nedenle sabit diskin boyutu büyümeye başladıkça cluster boyutu da büyür. Cluster’lar bölünemezler ve ancak tek bir dosya yahut dosya parçasını taşıyabilirler.

                  FAT32:Windows 95 OSR2, Windows 98, Windows 2000 ve Linux tarafından tanınıp kullanılabilen ve FAT16’dan daha gelişmiş bir dosya sistemidir. Ilk olarak FAT32’de herhangi bir kök dizin sınırlaması yoktur. Ikinci olarak FAT32, FAT16’daki 16 bit adresleme yöntemi yerine 32 bit adresleme yöntemi kullanır. Bu sayede herhangi bir disk ya da partisyon FAT32 altında 2 TerraByte (yaklaşık 2000 GB) uzunluğunda olabilir. Üçüncü olarak ise FAT32 cluster boyutlarını ufak tutarak boş alan israfını azaltır. FAT32 altında tek bir dosyanın erişebileceği maksimum boyut 4 GB ile sınırlıdır.

                  NTFS (NT File System):Windows NT ve devamı olan Windows 2000 tarafından desteklenen bir dosya sistemidir. NTFS, dosya konumlarını FAT sistemindeki gibi bir ana indeks olarak saklamakla birlikte (MFT, Master File Table) dosyanın yerleştiği konumları ve diğer bilgileri her cluster’ın içinde ayrıca saklayarak daha güvenilir bir yapı sunar. Ancak bu arada oldukça geniş bir disk haritası oluşturur

                  ve bu bilgiler önemli bir yer kapladığından dolayı 400MB’den ufak disk yahut partisyonlarda NTFS kullanılması önerilmez. NTFS, sunucu olarak görev yapan Windows NT ve Windows 2000 işletim sistemlerine ait bir dosya sistemi olmasının gerektirdiği ihtiyaçlar doğrultusunda daha çok disk güvenliği, stabilitesi ve performansıyla ilgili iyileştirmeler içerir ve özetle şu artı özelliklere sahiptir:

                  o 1. Dosya konumlarıyla ilgili bilgileri cluster içlerinde de saklayarak daha güvenli bir dosya sistemi yapısı sunar.
                  o 2. Cluster boyutu partisyon boyutuyla sınırlı değildir ve 512 byte değerine kadar ayarlanabilir. Bu da disk üzerinde dosyaların parçalanmasını azaltarak hem boş alanın verimli kullanılmasını, hem de özellikle yüksek kapasiteli sabit disklerde performans artışını beraberinde getirir.
                  o 3. Yaklaşık 16 GB’a kadar uzunlukta olan tek parça dosyaları destekler.
                  o 4. ACL (Access Control List, Erişim kontrol listesi) özelliği sayesinde sistem yöneticileri tarafından hangi kullanıcıların hangi dosyalara erişebileceği ile ilgili kısıtlamaların koyulabilmesini sağlar.
                  o 5. Bütünleşik dosya sıkıştırma özellikleri içerir.
                  o 6. Uzun dosya isimlerini ve Unicode kaynaklı dosya isimlerini destekler. Unicode, dosya isimlendirilmesi sırasında karakterlerin tanımlanması için ikilik sistemde kodlar kullanılmasını öngören bir standarttır. Bu standarda göre unicode kullanılarak verilmiş olan dosya isimleri unicode kullanabilen dosya sistemleri tarafından tam olarak nasıl hazırlanmışlarsa şekilde görünürler (örneğin Japonca yahut Arapça gibi).

                  NTFS dosya sistemi kullanan Windows NT ve Windows 2000 sürümleri FAT sürücüleri görebilir ve bu sürücülerdeki dosyaları okuyabilirler (Windows NT FAT16’yı, Windows 2000 FAT16 ve FAT32’yi görür). Ancak FAT kullanan Windows 95, 98 ve DOS gibi işletim sistemleri NTFS partisyonlarını göremezler, dolayısıyla dosya sistemi NTFS olan disk yahut partisyonlara ait verileri okuyamazlar. Bu nedenle sisteminizde örneğin FAT32 altına kurulmuş bir Windows 98 ve NTFS partisyona kurulmuş olan bir Windows 2000 varsa Windows 2000 FAT32 partisyona kurulu olan Windows 98’e ait dosyaları görebildiği ve bu sürücüye bir isim verebildiği halde, Windows 98 NTFS altındaki Windows 2000 dosyalarını göremeyecek ve bu partisyonu bir disk gibi algılayamayacaktır. Bu nedenle bu sürücüye herhangi bir sürücü ismi vermez.

                  HPFS (High Technology File System):OS/2 işletim sistemi ve eski NT sürümleri tarafından kullanılan bir dosya sistemidir.

                  NetWare File System:Novell NetWare işletim sisteminin kullandığı dosya sistemidir. Partition Magic programı NetWare 3.x ve 4.x partisyonlarını görebilir ancak üzerlerinde hiçbir işlem yapmaz. Bu nedenle bu konuya çok fazla eğilmeyeceğim, çünkü herhangi bir işlem deneme imkanım olmayacak.

                  Linux Ext2 ve Linux Swap:Linux Second Extended Filesystem (Linux Ext2) ve Linux Swap dosya sistemleri, Unix bazlı işletim sistemi olan Linux’un kullandığı dosya sistemleridir. Özet olarak Ext2 dosya sisteminin desteklediği özellikler arasında 4 TerraByte disk yahut partisyon desteği, gerektiğinde 1012’ye yükseltilebilen 255 karakter uzunluğunda dosya isimlerinin desteklenmesi, 2 GB büyüklüğüne kadar olan dosyalarla çalışabilme sayılabilir. Linux Swap ise Linux işletim sisteminin takas dosyasını yerleştirmek için kullandığı dosya sistemidir. Linux yapısı gereği kurulum sırasında takas dosyası için ayrı bir partisyon açılmasını ve bu partisyona takas özelliği verilmesini gerektirir. Linux partisyonları Linux dışındaki işletim sistemleri tarafından görünmezler ve dolayısıyla

                  bulundukları sürücü yahut partisyona Linux dışındaki bir işletim sisteminde isim verilmez

                  Yorum yap

                  • #10

                    I. GÖRÜNTÜ KARTLARI

                    Mönitöre gönderilen görüntüden sorumlu kartlardır.

                    Çözünürlük: Monitörde gördüğümüz resim, geometrik bir örümcek ağı olarak da düşünebileceğiniz dikey ve yatay satır sütunlar üzerindeki noktalardan oluşuyor ya, işte bunların her birine piksel adı veriliyor. Tek seferde ekranda görüntülenebilen piksel sayısına ise çözünürlük deniliyor. Mesela 800x600 çözünürlük denildiğinde bu 800 sütun ve 600 satır üzerindeki noktacıkların kullanıldığını gösteriyor. Çözünürlük yükseldikçe ikonların piksel sayısı değişmediğinden görüntü küçülür fakat çalışma alanı artar.
                    Grafik kartlarının üzerinde bulunan bellek yüksek çözünürlük için gereklidir. Ne kadar RAM gerektiğini hesaplamak için Çözünürlük le Renk sayısı çarpılarak bulunur. Ör 640x480 x 256 (28) = 2.457.600 =~300 K gereklidir


                    1. BAZI EKRAN APILERI


                    HARDWARE CLIPPING AND PER PIXEL LIGHTNING

                    Tam çevirisi "Donanımsal Kırpma Ve Nokta Başı Işıklandırma”. gördüğünüz resim ve şekiller çeşitli çokgenlerin bir araya gelmesinden ve bunların kaplanmasından oluşuyor. Bilgisayar bu çokgenleri çiziyor da, çokgenler pencere veya ekran kenarından taşınca bunlar hesaplanıp kırpılıyor. Daha önceleri bu işi işlemci yapardı, şimdi Grafik kartları üstlendi.

                    IŞIKLANDIRMA


                    (Tepeden Işıklandırma) veya Goraud Shading (Ehem... çeviremedim işte, Goro tipi gölgeleme) deniyorHer noktayı tek tek hesaplayarak, gölgeleyip ışıklıyor..

                    örn.Oyunlarda feneri tuttuğumuz açı ve noktaya göre tuttuğumuz nesne ona göre aydınlanacak ve yarı aydınlık kısmı gölgelenecek. Buna da Per Pixel Lightning (Nokta Başı Işıklandırma) denir. Bu tip ışıklandırmanın üç tipi yeni:

                    o Per Pixel Bump Mapping (Nokta başı kabartı dokulama)
                    o Per Pixel Specular Lightning (Nokta başı akis aydınlatma)
                    o Per Pixel Diffuse Lightning (Nokta başı yayılma ışıklandırması)

                    FSAA (Full Scene Anti Aliasing)

                    Çapraz kenarlar tırtık tırtık görünür.İşte bu balıksırtı dediğmiz olayını ortadan kaldırıyor.

                    TEXTURE COMPRESSION (DOKU SIKIŞTIRMA)

                    Bu özellik, çok yoğun doku yüklü uygulamalarda, dokuları bir nevi zip’le sıkıştırılmış gibi alıp çözebilmeye yarıyor.




                    J. MÖNİTÖRLER


                    Bilgisayarda PC ve görüntü kartı tarafından işlenen görüntülerin kullanıcıya aktaran OUTPUT cihazıdır.

                    CRT adı verilen bir ekran bulunur, ve de monitörün en önemli parçası da budur.Bu cam ekran üzerinde (içinde) "dot" adı verilen milyonlarca fosfor noktacığı vardır. bir resim oluşturabilmek için bu elektron tabancaları, ekranın üstünden başlayarak soldan sağa olacak şekilde çok hızlı biçimde tüm satırlarda bir tarama gerçekleştirirler. Bu elektron fırlatıp fosforları parlatma işlemileri kontrol eden de ekran kartından gelen sinyallerdir. Her elektron çekirdeği için farklı bir şey yaptırılır, örneğin ekran kartı monitöre, "1’inci satır 3’üncü nokta kırmızı, 40’ıncı satır 23’üncü nokta mavi v.s v.s" gibisinden komutlar yollar, elektron tabancaları da bunu gerçekleştirir. Doğal olarak bu işlem çok hızlı olur (saniyenin çok kısa bir dilimi içerisinde tüm ekran yenilenebilir) Ayrıca elektron darbesi yiyen fosforlar çok kısa bir süre için parlarlar, yani tekrar darbe almaları gerekmektedir. İşte bu yüzden ekran yenilemesi sürekli olarak yapılır. İşte buna "refresh" ya da tazeleme diyoruz.

                    İzlenebilir alan : mönitörler izlenbilir alan 17", 19" ve 21" gibidir. Buradaki sayılar monitör ekranının bir köşeden diğerine diyagonal uzunluğunur.

                    NOKTA ARALIĞI (DOT PITCH) : , pikseli oluşturan kırmızı, yeşil ve mavi noktaların birbirine olan mesafesi kast edilmektedir. Bu mesafe küçüldükçe elde edilen resmin kalitesi de daha keskin ve detaylı olabilmesi sebebiyle artar.

                    1. RESİM KALİTESİ

                    Keskinlik / Netlik: En önemli görüntü kalitesi unsuru resimlerin ne kadar keskin gösterilebildiğidir. Düşük sınıf monitörler genelde sadece ekranın ortalarına yakın kesimlerde ve düşük çözünürlüklerde keskin resim sunabilirler. İyi monitörler ise ekranın başta köşeler olmak üzere her noktasında net görüntü verirler.



                    Parlaklık:Özellikle çok ucuz monitörlerde dikkat edicek olunursa parlaklık ayarının çok geniş bir spectrumda çalışmadığını göreceksiniz. Bu durum özellikle aydınlık ortamlarda çalışırken uygun resmi yakalayamamanıza neden olabilir.

                    Bombe olayı: Ekrandaki dot satırları ve sütunları olması gerektiği gibi yerleştirilmeli, yani tam dikey ve yatay. Özellikle köşelerde fazla eğrilik olması bombe olayını doğurur. Gerçi bazı monitörler bunu düzeltmek için "pincushion" ayarı sunuyorlar

                    Parlama: Monitörler ekran camındaki ışık yansımalarından kaynaklanan parlaklıkları önlemek için çeşitli teknikler kullanırlar. Tepedeki floresan ışıktan kaynaklanan parlama çok rahatlıkla gözünüzü kısa süre içerisinde bozabilir. Trinitron tipi düz ekranlar bu yansımanın en az görüldüğü monitörlerdir.

                    Renk Doğruluğu:Monitörde renkler doğru yansıtılıyor olmalı. Yani kırmızı, kırmızı gibi olmalı.

                    LCD: Liquid Crystal Display’in kısası. Taşınabilir sistemlerdeki ekranların tamamı LCD tabanlıdır. LCD monitörlerde ya da notebook ekranlarında 3 katman bulunur. En altta yansıtıcı bir materyal ortada sıvı kristal bir solüsyon ve en üstte de yine yansıtıcı bir materyal bulunur. Bu ortadaki sıvının arasında dolaşan akım kristallerin aralarından ışık geçemeyecek şekilde sıralanmasını sağlar. Bu yüzden her kristal bir nevi diyafram mantığı ile ışığı geçirecek ya da tutacak bir mekanizma görevi görür.

                    TFT:Thin Film Transistor’ın kısaltılmışı. Bu teknolojide ekrandaki her piksel bir ila dört adet transistör aracılığı ile yönlendirilir. Bugünün standartlarında düz panel ekranlarda en iyi çözünürlük TFT ile elde ediliyor. Oldukça pahalı bir teknoloji, çoğu yerde Active Matrix olarak da adlandırılıyor.

                    Passive Matrix:Bu tür ekranlarda yatay ve dikey kablolama kullanılıyor. Bu yatay ve dikey kabloların her kesiştiği yerde tek bir piksel bulunuyor ve ışığın geçmesine ya da kalmasına karar veriyor. Daha ucuz olmasına karşın ancak kısıtlı bir kalite elde edilebiliyor. 90’ların ortalarından itibaren nadir kullanılmaya başlanan Passive Matrix tipi ekranlar son zamanlarda DSTN, CSTN ve HPA teknolojileri ile tekrar geri dönmeye hazırlanıyorlar.



                    HPA: High Performance Adressing’in kısaltılmışı ve bir Passive Matrix teknolojisi. kesişim noktalarındaki piksellerin daha hızlı yanıt vermelerini ve geniş spektrumlu kontrastı sağlıyor. Her ne kadar Active Matrix’de olduğu kadar net ve hızlı görüntü vermese de çok çok daha ucuza mal olmaları sebebiyle şu sıralar yurtdışında kimi örneklerine rastlıyoruz.

                    Ekran Koruyucularıda Fosfor Yanıklarını engeller.
                    Eklenen Dosyalar

                    Yorum yap

                    • #11

                      K. SES KARTLARI



                      PC den sesleri işleyen kartlardır.

                      Çeşitli ses teknolojileri vardır.


                      Geliştirilmiş stereo :

                      Surround : PC’lerde kullanılan üç temel "surround sound" formatı var: Dolby Surround, Dolby Digital (AC-3) ve DTS. Dolby Surround en eskisi ve dört kanal sesi içeriyor. Dolby Digital ve DTS ise altı kanal ses kullanabiliyor. Dolby Surround ses kayıtları yapılırken dört kanallı (sol, merkez, sağ ve "surround") ses bilgisi iki kanallı stereo sinyaline idirgenerek şifrelenir. Merkez kanal bilgileri sol ve sağ kanallara eşit ölçüde dağıtılır; surround sound ise birbirine göre 180 derecelik bir faz farkıyla iki parçaya bölünür; parçalardan biri stereo sinyalinin sol kanalına, diğeri sağ kanalına eklenir.

                      Directsound3d : DS3D, oyunların doğrudan PC donanımını adreslemesini sağlayan DirectX API’sinin bir bileşenidir. Oyun geliştiricileri ilave kodları belirli bir yönteme göre yazarak DS3D’yi genişletip bu ilave kodların belirli ses kartları tarafından kullanılabilmesini sağlayabilirler. Oyun programcıları DS3D’yi kullanarak oyunlarındaki ses kaynaklarının ve kullanıcının konumlarını x, y ve z koordinatlarında belirlerler. Kullanıcının oyunda ne yöne baktığı, ses kaynaklarının hızları, sesin yayılma yöntemi (küresel veya konik olarak) gibi faktörler de programcılar tarafından tanımlanır. DirectX 7.0 sürümü ile birlikte donanımdan ses yönetimi özelliği gelmiştir

                      EAX : Creative SB Live! ses kartları ile ilk kez duyduğumuz EAX (Environmental Audio Extensions) önceleri DS3D’ye reverb efektleri veren basit bir teknolojiydi. Reverb (kabaca yankı efektleri diyebiliriz), ortamları birbirinden ayırmamızı sağlar. ses kaynağı bir duvarın veya nesnenin arkasından geçerken sesin gerçekte olduğu gibi o esnada daha boğuk çıkması sağlandı. Bu sürümde reverb efektleri de geliştirildi ve yansımalar gerçeğe daha yakın oldu.

                      A3D : A3D teknolojisinde ise tamamen matematiksel bir yaklaşımla mümkün olduğunca gerçeğe yakın efektler sağlanmaya çalışılıyor.






                      L. MODEMLER



                      Bütün modemlerin çalışması için "temel" olarak şunlara ihtiyaç vardır.

                      • DSP ( Digital Signal Processor – Sayısal Sinyal İşleme) Ünitesi
                      • Denetçi (controller)
                      • PC ile haberleşebilmesi için uygun bir arabirim (PCI gibi)

                      Iki tip modemler vardır. SOFT MODEM ve HARD MODEM


                      Modem komutları aşağıdaki gibidir.



                      1. Modem Standartları
                      • Simplex :Tek yönlü iletişim sunar.
                      • Half-Duplex :data gönderilir, karşı taraftan data alındıktan sonra alan gönderici konuma geçer ve digger taraf alıcı olur.
                      • Full-Duplex :aynı anda iki yönlü iletişime izin verirç
                      • Multiplex :aynı anda bir link üzerinden birden fazla iletişime izin verir.
                      • Iletişim standartları
                        • V.32 :4800 ve 9600 bps full-duplex standartıdır.
                        • V.32bis :V.32 gelişmiş halidir. 7200, 12000, 14400 bps destekler
                        • V.43 :2400-33600 bps arsı bağlantıları destekler.
                        • V.42 : error correction (hata düzeltme) özelliği
                        • V.42bis :4 kata kadar sıkıştırma özellikleri
                        • V.90 :56K standartı







                      M. YAZICILAR





                      TEKNOLOJİLERİNE GÖRE YAZICI TÜRLERİ

                      · Nokta Vuruşlu Yazıcı: (Dot Matrix)Genel olarak muhasebe departmanlarının ya da bol veri dökümü alan kullanıcı kitlesinin tercihidir. İğne sayısı ve kolon genişliği olmak üzere 2 temel kriteri vardır, 9 pin 80 kolon, ya da 24 pin 136 kolon gibi.

                      · Mürekkep Püskürtmeli Yazıcı:bu yazıcılar kağıt üzerine şekil çıkartabilmek için mürekkep püskürtürler. Nokta vuruşlulardaki gibi şeritleri bulunmaz, bunun yerine uygun yerlerinde püskürtme sağlayacak delikleri olan mürekkep tankları vardır.

                      · Lazer Yazıcılar:Bu yazıcılar kağıt üzerinde şekil oluşturabilmek için lazer teknolojisi kullanırlar. Toner, kağıda bir tür ısıtma tekniği ile birlikte uygulanır. Bu yazıcılarda hız yüksektir, metin kalitesi çok çok iyidir.






                      N. SCSI



                      SCSI :SCSI, Small Computer System Interface'in (Küçük Bilgisayar Sistem Arabirimi) kısaltmasıdır .PC'ler, Apple bilgisayarlar, Unix sistemler tarafından çevre birimlerini sisteme bağlamak için kullanılan bir paralel arabirim standardıdır. PC'lerde ise ayrı bir SCSI denetleyici kart (SCSI host adapter) veya anakart üzerinde bütünleşik SCSI denetleyiciler aracılığı ile SCSI cihazlar (sabit disk, CD-ROM sürücü, CD yazıcı, tarayıcı, yazıcı, yedekleme üniteleri vb.) sisteme bağlanabilir. SCSI standart seri ve paralel portlardan çok daha hızlı (160 MB/sn'ye kadar) veri iletim hızlarına sahiptir. Ayrıca bir SCSI porta sabit diskinden tarayıcısına kadar çok çeşitli aygıtlar takılabilir; yani basit bir arabirim değil, gerçek bir I/O (giriş/çıkış) veriyoludur. SCSI arabirime bağlanacak cihazların da SCSI uyumlu olması gerekir
                      · SCSI'nin en önemli avantajlarından biri, denetleyebileceği aygıt sayısıdır.
                      · Bir SCSI denetçisi (aygıt olarak sayılan SCSI kart da sayılırsa), 8 aygıta kadar izin vermektedir. Ayrıca bağlanabilecek aygıtlar disk, CD-ROM, DVD-ROM, CD-RW sürücü ile sınırlı değildir.


                      · SCSI kartı bir IRQ işgal eder, ama bu karta bağlanan aygıtlar işgal etmez. Bu da genişleyebilirlik açısından olumlu bir özelliktir. İsterseniz, ikinci bir SCSI kart ile 7 ilave aygıt daha takılması mümkün olur. Daha da iyisi, "çift kanallı" (twin-channel) bir SCSI kart ile tek IRQ üzerinden 15 çevre birimi kullanmak mümkündür.
                      · SCSI, 7 aygıtın tek bir kablo üzerinde bağlanabilmesine izin veren paralel bir arabirimdir. Kablo ve SCSI kartı SCSI veriyolunu oluşturur; bu veriyolu PC'nin geri kalanından bağımsız çalışır. Bu veriyolu CPU döngülerini, dolayısıyla sistem veriyolunu işgal etmeden aygıtlar arasında veri alışverişine izin verir. Bu yüzden SCSI veriyolunun potansiyel hızı IDE gibi sistem veriyolunu kullanan arabirimlerden daha yüksektir.
                      · SCSI'nin bir diğer avantajı da, Ultra 2 standardıyla birlikte kablo uzunluklarının 12 m'ye kadar çıkmasıdır.
                      Eklenen Dosyalar

                      Yorum yap

                      • #12

                        O. KONFİGURASYON



                        IRQ VE DMA

                        · IRQ’lar bir cihazın CPU ya ulaşabildiği bir kesmedir. IRQ ‘lara sadece bir aygıt tarafından kullanılır.



                        · DMA : aygıtlarin direk olarak RAM ulaşmasını sağlar (CPU ya uğramaz). Bir DMA kanalı sadece bir aygıta atanır. Günümüzde 2 DMA konrolcüsü ve 8 tane DMA kanalı vardır.


                        · Genel olarak bilinmesi gereken iletişim portlarının adresleri.(I/O adresleri)



                        Eklenen Dosyalar

                        Yorum yap

                        • #13

                          Sayın ustam
                          Emeğine ve bilgine sağlık
                          Çokgüzel kısa ve özlü olarak bilgisayarla ilgili bilgi vermişsiniz
                          Birazda bir bilgisayar göçtüğü zaman bunun tekrar nasıl toparlanabileği hususunda yine pratik ve anlayışlı bir şekilde bilgi verebilirseniz çok memnun oluruz
                          Saygılar

                          Yorum yap

                          • #14

                            emeğine sağlık organik bilgi icin tesekkurler ......

                            Yorum yap

                            • #15

                              Bu şekilde farklı konularda elime birçok döküman geçti, zaman kaldıkça burada paylaşmaya çalışacağım. Kimin hazırladığı belli değil o nedenle kaynak belirtemiyorum. Her kim oturup hazırladıysa onun eline sağlık.. Biz sadece paylaşıyoruz..

                              Yorum yap

                              Hazırlanıyor...
                              X