Bilim ve teknolojide yeni tasarımlar

[Mehmetkarahanlı]

Güneş Enerjisinde Maliyetler Düşüyor!

Uluslararası Enerji Ajansı Genel Direktörü Adnan Amin güneş enerjisi ve gelecekteki beklentiler hakkında önemli açıklamalar yaptı.

Son yıllarda özellikle güneş enerjisine yönelik ciddi gelişmeler yaşanırken araçlarda kullanılan elektrik ve evlerde kullanılacak elektrik için gerekli olan ihtiyacın güneş panellerinden karşılanması adına önemli çalışmalar yapılıyor. Bu alanda kuşkusuz en önemli gelişme Apple tarafından ortaya çıakrıldı.

Güneş panellerinden elde edilen elektriğin kullanıldığı yönetim birimleri ile Apple dikkat çekerken, Apple üstelik elde ettiği elektrik fazlasını da satarak gelir etme imkanı sağlıyor. Bu bakımdan elektrik masraflarından kurtulmanın yanı sıra elektrik üzerinden gelir elde etmeyi Apple başarabilecek. Bu bakımdan güneş panelleri üzerinden elektrik ihtiyacının karşılanması adına önümüzdeki yıllarda daha hareketli günlerin yaşanması bekleniyor.

10 Yıl Önemli!

Genel direktör Adnan Amin tarafından yapılan açıklamalarda ise 10 yıl içerisinde güneş enerjisine ciddi bir ilginin olması ve bu ilgi dahilinde güneş enerjisinde maliyetlerin yüzde 60 oranında düşmesinin beklendiği belirtildi. Bu açıdan güneş enerjisinde maliyetlerin yüzde 60 oranında düşmesi daha fazla alanda güneş enerjisinin kullanılmasına imkan sağlayacak. Bu durumda da kuşkusuz daha çevreci ve yenilebilir bir enerjinin kullanılmasını sağlayacak.

Gelişmeler Yaşanacak

Güneş enerjisi için önümüzdeki yıllarda oldukça cazip fırsatları ve seçenekleri sunulması bekleniyor. Ayrıca devletler tarafından yapılabilecek teşvikler ile birlikte kişilerin de kendi işyeri ve evlerinde güneş enerjisini daha fazla kullanması adına imkanlar sağlanabilir.

[Mehmetkarahanlı]

Uçan Taksiler Geliyor
Gökyüzünde yolcu taşıma önümüzdeki yıllarda gerçek olabilecek.

Son dönemlerin en önemli firmaları arasında yer alan Airbus yolcu taşımacılığını çok farklı bir boyuta taşımak için hazırlanıyor. Gökyüzünde yolcu taşıyacak sürücüsüz taksiler için ilk çalışmaların başladığı belirtilirken 2017 yılı itibariyle bu konuda test çalışmalarına başlanacağı ifade edildi. Bu bakımdan önümüzdeki yıllarda gökyüzünde yolculuk yapmak mümkün olabilecek.

Airbus tarafından yapılan resmi açıklama ile birlikte gökyüzünde yolcu taşıyacak sürücüsüz sistemler için firma tarafından çalışmalara başlandığı ifade edildi. Yapılan bu net açıklamalar ile birlikte önümüzdeki günlerde test aşamalarına başlanılacağı öğrenilen yolcu taşımacılığının nasıl olacağı ve bu konuda kişilerin nasıl bir imkandan yararlanabileceği yine önümüzdeki günlerde yapılacak çalışmalar ile birlikte görülebilecek.

Özel Duraklar Olacak

Uçan taksiler ile yolculuk etmek isteyen kişilerin özel duraklara gitmesi gerektiği belirtilirken bu duraklardan kişiler özel araçlar ile alınarak asıl uçan taksilerin bulunduğu bölgeye götürülecek. Bu sayede yolcular sadece duraklara giderek bu imkândan yararlanabilecek. Yapılan açıklamalar oldukça kısıtlı olsa da fikir ile ilgili detayların paylaşılması bekleniyor. Üstelik valizlerin taşınması gibi tüm işlemlerde yine insansız hava araçlarında yer alan özel robotlar ve sistemler tarafından gerçekleştiriliyor.

Projenin maliyeti oldukça yüksek olurken bu imkândan yararlanarak yolculuk yapmak isteyen kişilerin de normal yolculuk ücretlerine göre daha yüksek bir ödeme yapması gerekiyor.

[Mehmetkarahanlı]

Dünyanın En Büyük Hava Aracı Airlander Uçtu!

Airlander 10 olarak adlandırılan ve şu anda dünyanın en büyük hava aracı olarak ifade edilen hibrit hava aracı ilk uçuşunu gerçekleştirdi.

İngiltere Cardington Havaalanı'ndan havalanan ve uçuşa geçen Airlander 10, 73 kilometrelik bir yolculuk için ilk adımı atmış oldu. Bugüne kadar geliştirilen en kapsamlı hava araçlarından birisi olan Airlander 10 uçak, balon ve helikopter özelliklerinin tümü de barındırıyor. Bu bakımdan farklı fonksiyonlara sahip olması sayesinde hava yolculuklarının da çok daha avantajlı bir şekilde yapılmasını mümkün kılıyor.

Airlander 10 İlk Uçuşunu Tamamladı

İlk uçuş için 73 kilometrelik bir rota belirlenirken sorunsuz bir şekilde iniş ve kalkış İşlemlerin yapılması bu konuda gelecek adına umut verdi.

Airlander 10 helikopter özelliklerine sahip olduğundan dolayı uzun mesafeler gerekmeden pek çok farklı alana iniş yapabiliyor. Bu bakımdan ucuz ve çevreci olarak hazırlanan hava aracı geleceğin hava araçları hakkında da önemli ipuçları sunuyor. 5000 metre yüksekliğe kadar çıkabilen ve aynı zamanda saatte 148 kilometre hıza ulaşabilen hava aracı havada iki haftaya yakın bir süre kalabilir özelliğine sahip ve böylece iniş konusunda sorunlar yaşamış olsa da iki hafta boyunca herhangi bir destek gerekmeden havada kalabiliyor

Airlander 10 dünyanın en büyük hava aracı olduğu gibi hantal yapısına karşılık oldukça hızlı bir şekilde ilerleyebiliyor. Önümüzdeki günlerde bu alanda yapılacak yenilikler ile birlikte daha da hız kazanması beklenen hava araçlarının önümüzdeki yıllarda çok daha kapsamlı olacağı şimdiden görülebiliyor.

[Mehmetkarahanlı]

Google Bilim Fuarı 2016'da Türkiye’den 2 Proje!
Dünya genelinde ilgi gören Google Bilim Fuarı 2016 için Türkiye’den önemli iki proje finale kalmayı başardı.

Google Bilim Fuarı 2016 dünya genelinde yine büyük ilgi gördü. Türkiye’den de projelerin katıldığı Google Bilim Fuarı 2016’da beş farklı bölgede beş proje ödül almaya kazanacak. Bölgesel finale kalmayı başaran projeler arasında Türkiye’den de iki proje yer alırken, final için şimdiden büyük bir heyecan yaşanmaya başlandı.

Midye İle Temiz Su!

Google Bilim Fuarı 2016 için Türkiye’den katılan ilk proje midye ile temiz su projesi. İstanbul’dan Esra adındaki bir öğrenci tarafından geliştirilen projede midyenin filtrelemesi sayesinde temiz su elde edilmesi amaçlanıyor.

Finale kalan diğer bir proje ise hem geri dönüşüm hem de depreme karşı önlem alınmasını amaçlıyor. Alüminyum içecek kutularının binalara montelenmesi ile birlikte dayanıklılığın arttırılmasını amaçlayan projede, hem geri dönüşüm ile kutular değerleniyor hem de binalar minimum yüzde 30’a varan bir dayanıklılık kazanıyor.

Finale kalan projelerin Eylül ayında yapılacak etkinlik ile açıklanacağı belirtilirken, Google Bilim Fuarı 2016 bu yıl Türkiye için çok daha renkli geçiyor. Özellikle projelerin finale kalmasının yanında ödül almaya hak kazanması, Türkiye’nin bilim alanında önemli başarılarından birisi olacak.

Eylül ayında yapılacak etkinlik ile birlikte 5 farklı finale kalan proje belirlenecek.

[Mehmetkarahanlı]

110 Nobel'li Bilimciden GDO Çağrısı: İzin Verin

110 bilim adamı tarafından yapılan açıklamalarda genetiği değiştirilmiş gıdaların üretimine izin verilmesi gerektiği belirtildi.

GDO’lu ürünlere karşı dünya genelinde büyük tepkiler gösterilirken bu konuda bilim adamlarının ortaklaşa yaptığı açıklamada GDO’lu ürünlerin üretilmesine izin verilmesi gerektiğinin söylenmesi yeni bir tartışma başlattı.

GDO’da Risk Yok!

Yaşayan Nobel ödüllü bilim adamlarının 110’unun bir araya gelerek ortak bir şekilde yazdığı mektup çok ses getirdi. Genetiği değiştirilmiş organizmalara karşı yürütülen çalışmalarının sonlandırılması ve hükümetler tarafından bu tip ürünlerin yetiştirilmesine izin verilmesi gerektiğini söyleyen bilim adamları bu sayede beslenme sorunu bulunan pek çok bölgelerde beslenmenin karşılanabileceği ve açlık ile mücadelenin devam ettirileceği belirtildi. Yapılan açıklamalarda kişilerin hiç beslenmemek yerine GDO’lu ürünler ile beslenmesinin en azından açlığı önleyeceği ve kişilerin yaşamlarına böylece devam edebileceği belirtirken bu konudaki açıklamalara tepkiler de gecikmeli.

Pek Çok Önemli İsim Var

Nobel Tıp Ödüllü Philip Sharp, Brce Beutler, Christiane Nusslein-Volhard, Nobel Kimya Ödüllü Paul Boyer, Robert Lefkowitz, Nobel Fizik Ödüllü, Claude Cohen-Tannoudji ve Srge Haroche gibi pek çok ismin aralarında bulunduğu açıklamada özellikle Greenpeace için öneri yapılırken Greenpeace tarafından yapılan eylemlerin sonlandırılması istendi.

Risk Yok

GDO'lu ürünler üzerinden yapılan araştırmalar ile ürünlerin güvenli olduğunun pek çok yönden test edildiği ve onaylandığı belirtilirken küresel açlığa karşı bu ürünleri kullanılmasının gelecek adına kurtarıcı olabileceğini söylendi. Genetiği değiştirilmiş ürünler ile birlikte daha fazla ürün elde etmek mümkün olurken böylece hem daha ucuz ürünlerin elde edilmesi hem de açlığa karşı pek çok kişinin ihtiyacının daha ekonomik bir şekilde giderilmesi mümkün olabilecek.

[Mehmetkarahanlı]

Ozon Tabakasındaki Delikten Sevindirici Haber!

2000 yıllarında ciddi tehlikeler yaşandığı görülürken, bu konuda sevindirici gelişmeler de yaşanıyor.

Bilim adamları tarafından sürekli takip altında bulunan ozan tabakasında ciddi bir iyileşmenin yapıldığı açıklandı. Konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamalarda 2000 yılındaki duruma göre deliğin kapandığı belirtilirken, oranın 200 yılına göre 4 milyon kilometrekare olduğu açıklandı. Bu bakımdan oldukça yüksek orandaki bir delik kapatılmış oldu.

Önlemler İşe Yarıyor!

Ozon tabasındaki deliğin büyümesinin ardından ciddi önlemler alınarak bu konuda önemli önlemler alındı. Alınan önlemler ile birlikte özellikle zararlı kimyasalların kullanımında çeşitli önlemler alınarak, kullanımlar azaltılırken, bu durum ozon tabakasında ciddi derecede kapanmanın yaşanmasını sağladı.

Konuyla ilgili hazırlanan raporda, ozon tabakasının deliğinin büyümesinde en önemli etkenlerden birisinin yanardağlar olduğu belirtilirken, volkanik faaliyetler nedeniyle deliğin özellikle 2000’li yıllarda rekor seviyelere ulaşıldığı kaydedildi. Bu konuda yaşanan gelişmeler gelecek adına umut verici olurken, bundan sonraki dönemlerde de ülkeler ve kuruluşlar tarafından benzer önlemlerin alınmaya devam edeceği ve böylelikle ozon tabakasındaki durumun daha da iyileşmenin amaçlanacağı belirtildi.

Özellikle doğaya salınan gazlar üzerinde yapılan çeşitli iyileştirmeler ile salınım oranları düşürülmüştü. Bu durumun iyi bir etki yaratıp yaratmadığı da çalışmaların devamı için oldukça önem taşırken, yapılan son açıklamaların ardından önlemlerin çok önemli bir katkı sağladığı da görüldü.

[Mehmetkarahanlı]

Türkiye'de İlk Robotik Otopark Kuruldu

Türkiye'de özellikle büyükşehirlerde trafik ve otopark sorunu artarken bu konuda akıllı çözümler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Son haber ise Balıkesir'de robotik otopark oldu.

Büyükşehirlerde trafiğe çıkan araç sayısı günden güne artarken şehirlerde yolların genişletilememesi bu konuda büyük bir trafik sorununa da yol açıyor. Araç sahiplerinin gününün büyük bir kısmını yolda geçirmek zorunda kalırken alternatif akıllı çözümlere de büyük bir ihtiyaç duyuluyor. Akıllı şehirler kapsamında Türkiye genelinde çeşitli projeler yapılmaya başlanırken bunun bir örneği Balıkesir'de uygulandı.

Akıllı robotik otopark sistemi olarak adlandırılan sistem sayesinde otopark sorununa büyük ölçüde çözüm bulundu. Normalde iki ya da üç aracın park edebileceği bir yere robotik araç sistemiyle birlikte çok daha fazla bir aracın park etmesi mümkün kılınırken Balıkesir'de kullanılmaya başlanan bu sistem Türkiye'de ilkler arasında yer aldı. Belediye tarafından sistemin 2015 yılının Kasım ayından itibaren kullanılmaya başlandığı belirtilirken San Park tarafından geliştirilen özel bir sistem tercih edildi.

Daha çok ABD'de kullanılan ve Türkiye'de ilk defa Balıkesir Belediyesi'nde kullanılmaya başlanan bu özel sistem 183 metrekarelik bir alan üzerine kuruldu. 84 araç alabilen otopark sistemi üstelik depreme dayanıklı. 8.5 şiddetindeki depremde dahi herhangi bir hasar almayan ve güvenlik sağlayan otoparkın üstelik en önemli özelliği yeni bir aracın otoparkı kullanması sadece 100 saniye sürüyor.

[Mehmetkarahanlı]

Türkiye'de insansız hava araçlarının kaydının yapılması için son süre 30 Nisan olurken konuyla ilgili Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım açıklama yaptı.

İnsansız hava araçlarının kayıt ve tescil olmadan kullanılamaması zorunluluğu getirildikten sonra vatandaşlara 30 Nisan gününe kadar kayıt için süre verilmişti. Konuyla ilgili yapılan çağrılarda vatandaşların yüksek cezalar almaması adına mutlaka insansız hava araçlarını kayıt ettirmesi istenirken 1 Mayıs tarihine kadar toplam 3bin 357 insansız hava aracı için kayıt yapıldığı belirtildi.

Türkiye'de yeni kullanılmaya başlanan insansız hava araçları için bu rakam yüksek olurken bu cihazları kullanmak için yetki alan kişi sayısının ise 4 bin 754 olduğu belirtildi. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından uzun zamandan beri insansız hava araçlarına yönelik çalışmalar sürdürülürken bu konuda özel bir mevzuat hazırlandı. Bu mevzuat gereğince kişilerin kayıtsız bir şekilde cihazları kullanması önlenirken internet üzerinden dahi yapılabilen kayıt işlemleri sayesinde tüm işlemlerin kayıt altında alınması amaçlandı.

Bu amaç doğrultusunda başlatılan başvuru işlemleri 30 Nisan tarihinde sona ererken bu tarihe kadar kayıt yaptıramayan kullanıcıların müdürlük ile iletişime geçmesi ve gerekli işlemleri yerine getirmesi gerekiyor. Kayıt yaptırmayan fakat insansız hava aracı ile çeşitli uçuşlar yaparak işlemlerde bulunan vatandaşlara ise 17 bin Türk Lirası gibi yüksek cezalar verilecek.

[Mehmetkarahanlı]

Yeni Uydu 2018'de Gönderilecek!

Bilim ve Sanayi Bakanı Fikri Işık Türkiye'nin yeni uydu çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Bilim ve Sanayi Bakanı Fikri Işık tarafından yapılan açıklamalarda Türkiye'nin yeni uydusunun 2018 yılında gönderileceği belirtildi.

En son 2012 yılı içerisinde uzaya gönderilen Göktürk uydusunda çeşitli çalışmalar ve iyileştirmeler yapıldığı öğrenirken yeni uydunun farklı özelliklere sahip olacağı belirtildi. Fikri Işık tarafından yapılan açıklamalarda daha alçaktan uçan bir uydunun planlandığı belirtilirken bu uydunun 2018 yılına kadar yetiştirileceği ve uzaya gönderileceği açıklandı. Uydu ile birlikte uzaydaki araştırmalar çok daha başarılı bir şekilde yapılabilecek. 60 santimetrelik nesneleri bile tespit etme özelliği bulunan uydunun bu sayede hem uzay çalışmalarını hem de uydudan alınacak bilgilerle güvenli bir istihbarat sağlayacak.

Yeni uyduda Türk yapımı yerli merceklerin kullanılacağı açıklanırken Fikri Işık özellikle terörle mücadelede uydunun büyük bir yarar sağlayacağını söyledi. Çözünürlüğü 60 santimetreye kadar düşürmesi kör noktaların da kolay bir şekilde görüntülenmesine sağlayacağı için hiçbir karanlık bir alanın kalmayacağı ve terörle mücadele konusunda uygulanan büyük bir istihbarat sağlayarak askeri güçlere de destek vereceği belirtildi.

Yerli üretimler ile desteklenecek olan uydunun bir sonraki versiyonlarında özelliklerin daha da geliştirilmesi beklenirken Fikri Işık şu anda 20 santimlik cisimlerin dahi uydular aracılığıyla tespit edilebileceğini belirtti.

[Mehmetkarahanlı]

Dalgıç Robot Geliştirildi

Robot dünyasında farklı işleri yapan robotlar üretilirken, dalış yapan robot büyük bir ilgi gördü.

Robotlar giderek insanlara benzemeye başlarken, son aylarda çok farklı örnekler görülmeye başlandı. Özellikle uzak doğuda yapılan insana en çok benzeyen örnekler ile robot dünyasının son noktasının ne olduğu görülürken, bu konuda bir yenilik daha yaşandı. Dalgıç robot üretimi dünya genelinde büyük bir ilgi görürken, Stanford Üniversitesi'nde geliştirilen bu robota OceanOne adı verildi.

Yarı insanımsı olarak tanımlanan robotun özellikle su altı araştırmalarında kullanılması planlanıyor. Dalgıçların giremediği ya da tehlikeli bölgelerde OceanOne ile işler çok daha kolay ve güvenli bir şekilde tamamlanabilecek.

El bölümlerinde sensörlerin kullanıldığı OceanOne, dokunma işlevini de yerine getirebiliyor. Bu sayede de robotu yöneten kişinin daha iyi bir şekilde robotu yönlendirmesi mümkün kılıyor. Özellikle robotun tutması gereken şeylerde kullanıcının yardımı ile bu konudaki işlemler çok daha kolay bir şekilde yapılabilecek.

OceanOne Başarısını Kanıtladı!

Fransız Kralı XIV. Louis'in Akdeniz'de batan gemisinde ilk çalışmasını yapan OceanOne, burada yaptığı çalışma ile gerçekten de ne kadar çok işe yarayacağını göstermiş durumda. Üstelik prototip aşamasına olan ürünün ilk denemsinde bu kadar iyi bir performans sergilemesi de OceanOne’ın gelecek yıllar adına büyük bir öneme sahip olacağını gösterdi.

OceanOne için daha uzun süre suyun altında kalması amaçlanırken, cihaz ile ilgili geliştirmeler sürüyor.

[Mehmetkarahanlı]

EURO 2016'ya Şahin Gözü Teknolojisi Geliyor!

Uzun zamandan beri futbola teknolojinin girip girmemesi konusunda tartışmalar yaşansa da UEFA tarafından alınan bir karar sonucunda Euro 2016 da ilk defa bir teknoloji yer alacak.

UEFA uzun süreden beri futbolda teknolojinin kullanıp kullanılmaması konusunda yönetim içerisinde görüşmeler yaparken bu durum herkes tarafından merak ile takip ediliyordu. Futbolda bugüne kadar teknoloji kullanılmazken basketbol ya da tenis gibi pek çok spor dalında bu teknolojiler kullanılıyor ve tercih ediliyor.

Fakat futbolun kendine has hızlı oynanması ve bölünmemesi gibi durumlar nedeniyle teknolojinin kullanılması bu anlamda handikap yaratabilir şeklinde yorumlar da yapılıyordu. UEFA tarafından Euro 2016 için alınan kararda Şahingözü teknolojisinin turnuvada kullanılacağı açıklandı. Şahin gözü sistemi gol çizgisi teknolojisi olarak hazırlanırken topun çizgiyi geçip geçmediğini kolay bir şekilde tespit edebiliyor. Euro 2016’da hakemlerin topun çizgiyi geçip geçmediği konusunda işini kolaylaştıracak olan bu sistem bu sayede takımların da hakkının yenmemesini sağlayacak.

Kalelerde kurulan yedi kamera ile takip edilecek olan maçlarda topun kaleyi geçmesi halinde sistem tarafından bu konuda mesaj verilecek. Özellikle kritik pozisyonlarda Şahingözü teknolojisi ile kolay bir şekilde karar verilecek. Bu konuda uzun zamandan beri Türkiye gibi ülkelerde de yardımcı Hakemler çizgi hakemi olarak görev yaparken teknolojinin kullanılması halinde bu hakemlerin de görev yapmasına gerek kalmayacak.

[Mehmetkarahanlı]

İnsanlara Digital Gösterge Takılacak!
Japonya’da yaşanan gelişmeler insanlığıjn geleceğne yönelilk oldukça ilginç ipuçlarını veriyor.

Deriye yapıştırılan özel bir tasarım, vücuttaki oksijen düzeyini ölçme konusunda güvenilir veriler snulurken, insanların vücutlarına yapıştırılarak kullanılacak bu ürünler sağlık ve teknoloji konusunda geleceğe dair önemli ipuçları sağlıyor. Dijital göstergeli olan özel ürün, süerkli vücutta ölçüm yaparken , oksijen konusunda da sürekli bigli alınmasını sağlıyor. Şu an için her ne kadar oksijen ölçümünde kullanılacak olsa da insanların sağlık konusunda fakrlı sorunların takipp edilmesi için bu tip cihazların kulalnılabilecğei de bu sefere geleceğe yönelik kolayca yapılabilecek bir öngörü.

Tokyo Üniversitesi’nde gerçekleştirilen araştırmalarda, cihaz pek çok gönüllü üzerinde denenirken, elde edilen sonuçların doğru olması ve güvenilir sonuçların alnıması cihazın herkes tarafından kullanılması konusnda herhangi bir tehdit olmadığını da gösterdi.

Yeni sistemin özellikle ameliyatlarda kullanılması beklenirken, ameliyata alınan bir kişinin oksijen seviyesi cihaz üzerindne çok daha iyi bir şekğidle ölçülebilecek. Mikroçip olarak adlandırılan bu yeni teknolojilerde insanların vücutlarına herhangibir zarar verilmezken, deri üzerinde yapıştırılma yolu ile kullanılan özel sistemler, sürekli çalışması sayesinde de kişilerin sağlığının takip edilmesiin sağlıyor.

Uyarılar Veriyor!

Sistemde oksijen seviyesine göre özel bir renk sistemi kullanılırken, kırmızı, mavi ve yeşil renk olarak kişiler durumu takip edebiliyor.

[Mehmetkarahanlı]

TÜBİTAK'tan Yeni Çalışma! Güneş Panelleri Değişiyor!

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Malzeme Enstitüsü tarafından uzun zamanda beri üzerinde çalışılan proje sonuç verdi.

Güneş panellerinde yeni bir sisteme geçmek ve çok daha iyi bir verim alınması planlanan güneş sistemlerinde, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Malzeme Enstitüsü sonunda başarıya ulaştı.

Türkiye'de bir ilk olma özelliği taşıyan yeni projede, güneş panelinde fotovoltaikma kullanıldı. 6 aylık bir çalışma sonucunda elde edilen bu yenilik ile birlikte gelen güneş ışığının çok daha fazlası elektrik enerjisine üretilecek. Işığın yüzde 16,5'lik bölümünü elektrik enerjisine çevirmeyi başaran güneş panelleri, çok farklı alanlarda kullanılarak, elektrik ihtiyacını karşılayabilecek.

Konuyla ilgili açıklama yapan uzman Doç. Dr. Alp Osman Kodolbaş, güneş enerjisinde en ekonomik ve verimli yönetimin fotovoltaik olduğunu ve bu sistemin artık Türkiye'de kullanılabileceğini söyledi

Türkiye'de Yeni!

Fotovoltaik olarak adlandırılan teknoloji, Türkiye'ye yeni gelirken ilk olarak güneş panellerinde kullanıldı. Daha mikro olarak hesap makinesi gibi cihazlarda kullanılan fotovoltaik, küçük cihazlarda pil ihtiyacına gerek kalmadan enerji sağlayabiliyor.

Maliyet Karşılanacak

Fotovoltaik pahalı olmasına karşın sağladığı ekonomik dönüş ile birlikte maliyetini çıkaracağı ifade edilirken, yapılan çalışmalarda harcanan tüm paranın 3-4 yıl içerisinde çıkarılabileceği açıklandı.

Hedef Yerli!

Uzmanlar tarafından yapılan açıklamalarda güneş panellerinin tamamen yerli kaynaklar ile üretilmesinin amaçlandığı ve bu konuda kapsamlı çalışmaların başlatılacağı ifade edildi.

[Mehmetkarahanlı]

Galaxy Note 7 LG'ye Ders Oldu!

Samsung Galaxy Note 7 modelinde yaşanan sorunların ardından tüm markalar özel güvenlik önlemlerini almaya başlamış durumda. işte sektörde yaşanan son gelişmeler.

Galaxy Note 7 modelinin hazırlık aşamasında güvenlik önlemlerinin çok iyi bir şekilde alınmaması ve aynı zamanda test işlemlerinin çok sınırlı tutulması bu konuda kısa süre içerisinde patlamaların yaşanmasına neden olmuştu. Bu konu ile ilgili gelen son bilgilerde ise durumun diğer firmalar tarafından yaşanmak istemediği ve bu nedenle de yoğun olarak test işlemlerinin yapılmaya başlandığı görüldü.

Note 7 Bir İlk Oldu!

Samsung, Galaxy Note 7 modeline kadar herhangi bir sorun yaşamayan Samsung'un test aşamalarında ciddi bir problem yaşadığı ve terslere gerekli ilgi göstermediği nedeniyle patlama olaylarına sebebiyet verdiği belirtilmişti. Bu açıdan telefonlarda yaşanan patlamanın sorumluluğu Samsung’a yüklendiği için tüm üreticiler de bu sorun nedeniyle Sorumlu davranmak zorunda kaldı.

LG’den 60 Bin Test!

Konu ile ilgili elde edilen son bilgilerde LG tarafından yapılacak üretimlerde 60 bin testin yapıldığı belirtildi. Özellikle LG V20 modeli için özel bir çalışma yürüten marka, 60 bin test gerçekleştirerek telefondaki güvenliği sağlamaya çalışmış. Bu yaşanan olaylar kuşkusuz LG müşterileri tarafından oldukça takdir topladı.

[Mehmetkarahanlı]

Grafen teknolojisi çok işimize yarayacak

Dünya bu teknoloji ile daha ileri seviyelere gidebilecek.

Öncelikle sizlere biraz Grafen teknolojisini tanıtmak istiyorum. 2004 yılında Rus kökenli İngiliz bilim adamları Andre Geim ve Konstantin Novoselov tarafafından keşfedilmiş bir madde. Bu madde karbon atomunun bal peteği örgülü yapısı grafen oluyor. 2010 yılında ise Nobel Fizik Ödülü'ne sahip olmuş bir buluştur. Çok ince bir yapıya ve diğer maddelerden farklı bir yapıya sahip olan grafen, eğilip bükülme konusunda çok rahat esneyebiliyor. Ayrıca kendi ağırlığından 40 bin katını rahatlıkla taşıyabiliyor. 1 santimetrekareye 1 tondan daha fazla darbeye de dayanabiliyor. Orijinal boyutunun yüzde 5'ine kadar sıkıştırılabilen süper madde, yeniden kendi biçimine ve büyüklüğüne dönüyor. Sıkıştırma işleminin bin defa tekrarlanmasına karşın süper madde hiçbir zarar görmüyor



Isıya dayanıklı olan madde teknolojiye uyarlanınca bize büyük kolaylıklar tanıyacak gibimize geliyor. Hangi teknoloji alanlarında kullanılabileceğini soruyorsanız onlarıda hemen sizin için sıralamak isterim.
Bükülebilir telefonlar.

Elektronik kâğıtlar.

Bataryaların ultra hızlı şarj edilmesi.

Hızlı flash hafızalar.

Küçük ve verimli biyosensör cihazlar.

Bataryaların yerini alabilecek süperkapasitörler.

Su geçirmeyen kıyafetler

Daha sağlam ve hafif uçaklar ve koruma ekipmanları.

Doku yenilenmesinde yardımcı malzeme olarak kullanmak.

Tuzlu suyu, içilebilir suya dönüştürmek.

Doğrudan vücuttaki nöronlara bağlanabilen biyonik cihazlar

Radyoaktif atıkların daha kolay temizlenebilmesi.

Güçlü ve daha dengeli aletler ve spor ekipmanları üretilmesi

Enerjinin depolanması ve dağıtımı alanında.
Bakalım ilerleyen zamanlarda ne kadar işimize yarayacak onları göreceğiz.