Bilim ve teknolojide yeni tasarımlar

[Mehmetkarahanlı]

Bilim İnsanları Yeni Bir Madde Üretmeyi Başardılar: Metalik Hidrojen
Bir asırdır teori halinde olan metalik hidrojen sonunda üretildi.
Harvard Üniversitesi'nde görev yapmakta olan bilim insanları, son derece önemli bir başarıya imza attılar.

Yaklaşık bir asırdır bilim dünyasında teori olarak yer alan metalik hidrojen, sonunda oluşturuldu. Bu madde, aynı zamanda daha önceden Dünya'da hiç var olmamış bir madde.

Maddenin doğasıyla ilgili temel soruların cevapları konusunda bilim insanlarına oldukça yardımcı olması beklenen metalik hidrojen, ayrıca oda sıcaklığında çalışabilen süper iletkenler ya da roketler için süçlü iticiler geliştirilmesi gibi pek çok şeyde de kullanılabilecek.

[Mehmetkarahanlı]

Federal müfettişlik tarafından açıklanan bir iddiaya göre SpaceX’in Falcon 9’un motorunda kronik bazı problemler var ve bu roket uzaya insan taşımak için uygun değil.
Günümüzde yaşayan ve şirketlerinin ürettiği teknolojiyle ve inovasyonla dünyayı değiştiren adamlardan biri olarak tanıdığımız Elon Musk geçtiğimiz yıl boyunca Mars’ta kolonileşme planlarına dikkat çekmişti.


SpaceX, Patlama Skandalından Sonra Falcon 9 Roketini İlk Kez Uçurdu
Muhtemelen Elon Musk’ın Mars’ta kolonileşme planının en önemli parçalarından bir tanesi ise Falcon 9 roketiyle uzaya insan göndermekti ancak ABD sayıştayındaki federaller Falcon 9 roketinin insan taşıyacak kadar güvenli olmadığını söyledi.

Yapılan açıklamada Falcon 9 roketlerinde bulunan Merlin motorlarında bazı kronik hataların olduğu ve motordaki itki sisteminde önemli noktalarda çatlaklar oluştuğunu belirtti. Bu nedenle de roketin insan taşımak için güvenli olmadığını savundu.


Tesla ve SpaceX'in CEO'su Elon Musk Donald Trump'ın Danışmanı Olmaktan Vazgeçmiyor
Şimdi ise gözler şu aralar Trump’ın danışmanlığı görevini sürdüren ve tünel kazma işine yoğunlaşmış Elon Musk’a çevrildi. Musk’ın yakın zamanda konuyla ilgili bir açıklama yapması bekleniyor.

2.000 TL Fiyatın

[Mehmetkarahanlı]

Sanal gerçeklik ile eşi, çocuğu ve anne-babasının yüzlerini ilk kez gören adam.
Teknoloji, insanların hayatlarını kolaylaştırmaya, "çözümü yok" denilen şeylerin de çözümü olmaya devam ediyor. Bunun son örneği olarak karşımıza çıkacan Gene Purdie, sanal gerçekliğin ne denli başarılı bir teknoloji olabildiğinin de aslında bir göstergesi.



Stargardt hastalığı olarak adlandırılan bir göz probleminden muzdarip olan Purdie, görme yetisini tam olarak kaybetmiş biri olmasa da önündeki şeyleri sadece yoğun bir bulanıklık olarak görebiliyor. Bu nedenle Purdie, çevresindeki insanların yüzlerini seçemiyor ya da nesneleri detayları ile göremiyor.

İşte bu konuyla alakalı olarak, Amerika'da yayın yapmakta olan bir kanaldaki 'Rachel Ray's TV Show' adlı programa mail atan eşi, Purdie için hayatının belki de en unutulmaz tecrübesini yaşamasını sağlamış. Özel bir sisteme sahip sanal gerçeklik gözlüğünü takan Purdie eşini, çocuğunu ve anne-babasını ilk kez yüzleri net, seçilebilir bir şekilde görmüş.


Genellikle 10 ila 20 yaş arasındaki kişlerde ortaya çıkan Stargardt hastalığı, ilerki yaşlarda da, nadir olsa da görülebilmekte. İlk başlarda görüş mesafenizde bulanıklık, çevrenizdeki şeyleri seçememe gibi belirtiler ile ortaya çıkan hastalık, renk seçiminde de zamanla problemler yaşamanıza neden olabilir. Bu hastalık, kalıtsal yol ile bulaşır. Yani annesi ya da babası bu hastalıktan muzdarip olan bir çocukta da hastalığın bulunma ihtimali %50'dir.

[Mehmetkarahanlı]

GoPro için 2016’nın ne kadar kötü geçtiği, şirket tarafından açıklanan rakamlar sayesinde daha net biçimde görülüyor. Yılın son çeyreğine ve geneline ait rakamları açıklayan GoPro 2016 defterini toplam 373 milyon dolar zararla kapattı. Şirket, yılın son çeyreğinde 540 milyon dolar gelir elde ederek kendi adına tüm zamanların en yüksek ikinci gelirine ulaştı. GoPro, 2015’in son çeyreğine kıyasla yaklaşık 100 milyon dolarlık bir ilerleme kaydetse de, öngörülerin 30 milyon dolar altında bir gelir açıkladı.

Yıl içinde birkaç kez gerçekleştirilen toplu işten çıkarmalar, bazı departmanların kapatılması ve 102 milyon dolarlık vergi ertelemesi, şirketin zararının daha da büyümesini engelleyen faktörler olarak ön plana çıkıyor. Sonuçların açıklanmasının ardından GoPro’nun hisseleri yüzde 15 oranında değer kaybetti.



GoPro, geçtiğimiz yılın başlarında yatırımcıları 2016’nın finansal açıdan zor geçeceği konusunda uyarmıştı. Ancak şirket geride kalan yılda kendisine belirlediği zayıf hedefleri bile karşılayamadı. GoPro’nun 2016’daki toplam geliri 1.1 milyar dolarda kaldı. Şirket, geçtiğimiz şubat ayında 2016’yı 1.3 milyar dolar gelirle tamamlamayı öngörmüştü. Şirket, 2015’te ise 1.6 milyar dolar gelir elde etti.

GoPro 2016’da Hero 5 Black ve Hero 5 Session sayesinde biraz olsun güldü

GoPro adına 2016’nın daha da korkunç hâle gelmesini ise Hero 5 Black ve Hero 5 Session önledi. Eylülde duyurulan ve ekim ayında satışa sunulan aksiyon kameraları, ABD’de son çeyreğin en çok satan dijital kameraları oldular. GoPro CEO’su Nick Woodman, şirketin 2016’nın son çeyreğinde 2 milyon kamera sattığını ve 2017’de Hero 6’yı da kamera portföylerine ekleyeceklerini belirtti.

[Mehmetkarahanlı]

Uber'den Uçan Arabalar!
Uber, yaptığı yenilikler ile dikkat çekmeye devam ediyor. Adından söz ettirmeyi başaran firma NASA'nın eski uçak mühendisini işe aldı. Elbette bununla ilgili bir planı var. Uber, uçan araba yapmak için kolları sıvadı.

Ulaşımın farklı noktalara ulaşacağını düşünüyoruz. Teknoloji çağına doğru ilerledikçe insan taşıyan dronelardan sonra uçan arabalar neden olmasın? Yakın gelecekte bunları göreceğimizi düşünüyorum. Teknoloji devlerinin birbiriyle yarışı sonrasında ortaya çıkacak olan uçan arabalar için şimdi de Uber kolları sıvadı. Ulaşımı farklı bir noktaya getirmek isteyen Uber, NASA'nın önemli bir mühendisini işe alarak dikey kalkış için çalışmalarına başladı.

Bu gerçekten önemli bir transfer çünkü Uber'in bu konuda önemli bir açığını kapatacak. Uber'de bu tür çalışanlar olmadan hayallerini gerçekleştirmekte mümkün olmayacaktı. Mark Moore daha önce yapmış olduğu açıklamalar ile helikopter tarzındaki araçların ucuz olacağını da belirtti. Uber seyahatlerinde kullanabileceğini dile getirerek şirketin dikkatini çekmeyi başarmış olup kendisi için şuan teoride gayet kullanışlı ve ucuz olan araçları pratiğe dönüştürmek için önemli çalışmalar yapıyor.

[Mehmetkarahanlı]

Sony, 4K çözünürlük ve HDR desteği sunan yeni Android TV serisini piyasaya sürdü. Ayrıca bu televizyonlar için kısa bir süre içinde Google Assistant desteği sağlanacak.
Birkaç yıldır hizmet veren Android TV, pek popüler oldukları söylenemez. Ancak platform, yavaş bir şekilde de olsa mesafe katediyor. Yakın bir zaman önce LeEco, uygun fiyatlı 4K Android TV’lerini tanıttı; geçtiğimiz ay ise Nvidia, Android TV tabanlı Nvidia Shield TV’yi duyurdu. Şimdi ise platformun ilk destekçilerinden biri olan Sony, yeni Android TV tabanlı 4K HDR TV’leriyle geri döndü.



Sony’nin yeni XBR-X800E, XBR-X850E, XBR-X900E ve XBR-X930E / XBR-X940E TV’lerinin ekran boyutları 43 inç ile 75 inç arasında değişiyor ve hepsi 4K çözünürlük ve HDR desteğine sahip. Sony, bu televizyonlarında geliştirilmiş görüntü işleme ve daha iyi görüntü ve renk detayı için “4K HDR Proccessor X1 Extreme” ismini verdiği özel işlemcileri kullanıyor.



Sony’nin bu yeni televizyonlarının en önemli özelliklerinden biri, Google Assistant. Televizyonlara birkaç ay içinde Google Assistant desteğinin gelmesi bekleniyor. Ayrıca diğer Android TV’lerdeki gibi, bunlardan da Google Play’e erişilebiliyor ve Chromecast destekli uygulamalar kullanılabiliyor. Bununla birlikte bu televizyonlar, Google Home ile birlikte çalışabiliyor.

Televizyonların fiyatları ise 999 dolar ile 7.500 dolar arasında değişiyor. Bu yeni modeller bugün Best Buy’da ön satışa açıldı ve siparişler mart ayında teslim edilecek.

[Mehmetkarahanlı]

Dünyanın en sağlam interaktif sanal gerçeklik deneyimini sunan MMOne’ı fiyatı ne olursa olsun almak isteyeceksiniz.
Eğer siz de benim gibi yarış ve simülasyon oyunu meraklısıysanız bu haberden sonra %100 olarak bu ürünü parası neyse verip almak isteyeceksiniz. Ukrayna merkezli bir firma olan MM adındaki firmanın ürünü olan MMOne, özellikle yarış ve simülasyon oyunlarında oyun deneyiminizi tavan yapabilecek bir düzeye çıkartıyor.

3 yönlü bir oyun koltuğu olan MMOne, sizi oturduktan sonra biraz yükseğe çıkartarak 360 derecelik hareket kabiliyetiyle oyundaki gittiğiniz yol ve hareketlerinize göre eş zamanlı olarak hareket ediyor. Böylece özellikle videoda da göreceğiniz gibi TrackMania gibi bol dönüşlü yarış oyunları ya da uçak simülasyonlarında harika ve oldukça gerçekçi bir deneyim vadeden MMOne, Ubisoft ile de anlaşmış. Yani ilerleyen dönemlerde bu sistemi destekleyen Ubisoft oyunları da görebiliriz.



Geliştirmesini Oculus Rift ile yapan ekip, size oyun sırasında muhteşem bir eğlence sunabiliyorken, ilerleyen dönemlerde birçok yeniliğin de geleceğinin altını çiziyorlar. Yani muhtemel MMTwo ve MMThree gibi versiyonlarında bu gerçekçilik hat safhaya çıkabilir.

[Mehmetkarahanlı]

Teknolojinin İnsan Hayatına Yansıyan Olumsuz Etkileri
Teknoloji ile birlikte insan hayatının kolaylaştığı ve eskiye göre çok daha iyi bir seviyeye geldiği gerçek. Ancak teknolojinin insan hayatı üzerinde olumsuz etkileri de yok değil.
Gelişen teknolojiyle birlikte hayatımızı artık neredeyse teknolojik cihazlar üzerinden yürütüyoruz. Teknolojinin günlük hayatımızın bu kadar içinde olması hayatımızı ciddi anlamda kolaylaştırıyor ve her an her şeye ulaşabilmemize imkan tanıyor. Peki bu yönleriyle baktığımızda tozpembe bir hayal dünyası gibi görünen teknoloji, gerçekten her şeyiyle dört dörtlük mü?

Elbette her şeyin kusurları olduğu gibi teknolojinin de kusurları var. Hayatımızı bu kadar kolaylaştıran teknoloji, bir insan hayatında en önemli olan şeyi, kişiliğimizi olumsuz etkiliyor. Biz de bu yazımızda çeşitli araştırmalar sonucu elde edilen verilere göre teknolojinin hayatımızdaki bazı olumsuz etkilerini derledik. (Bu arada yazımızdaki problemlerin genellikle günlük hayattaki teknoloji tüketimine yönelik olarak derlendiğini de ekleyelim)

İnsanları farklı görüşlere kapatıyor
Yankı odası etkisi olarak belirtilen bu etkide, sosyal ağlardaki kullanıcılar kendi profillerinde sadece kendi görüşlerine yer veriyor ve olmayı istediği kişi gibi davranıyor. Bu nedenle kullanıcılar neredeyse tamamen karşıt görüşleri hayatından çıkarıyor ve kendilerini belli görüşlerle sınırlıyor. Öte yandan Facebook gibi sosyal ağların algoritmaları da kullanıcıların ilgilendiklerine yönelik gönderileri zaman tünelinde göstererek bu etkinin oluşmasını destekliyor.

Obezitenin artmasına neden oluyor
Teknolojik cihazlara olan bağlılık ve bu bağlılık esnasında insanların hem az hareket etmesi hem de yemeğini genellikle bu cihazlara odaklanırken yemesiyle ne kadar yediğinin farkında olması obeziteyi arttırıyor.

İnsanlar Japon balıklarından daha dikkatsiz!
Kanada'da Microsoft'un desteğiyle yapılan bir araştırmaya göre 2000 yılından 2015 yılına geçen sürede insanların dikkat süresi 3'te 1 düşerek 12 saniyeden 8 saniye gerilemiş. Bu süre bir Japon balığının dikkat süresinden daha düşük.

Bir türlü açılmayan videolar insanların sabrını taşırıyor
Massachuetts Amherst Üniversitesi'nin araştırmasına göre insanlar içeriğe anında ulaşmak istiyor ve içerik anında yüklenmediğinde sinirlenerek beklemeden içeriği kapatıyor. Bu durum bir süre sonra insanların tüm durumlara karşı sabırsız olmasına neden oluyor.

GPS yüzünden insanlar daha hızlı yaşlanıyor
Bir araştırmada belirtilenlere göre GPS sinyalleri beynin tembelleşmesine neden oluyor. Beynin hafızayı ve yer - yön kavramlarını kontrol etmesini sağlayan hipokampus isimli bölgenin GPS'e maruz kalması insanların beyninin erken yaşlanmasına neden oluyor.

Uyku düzenini bozuyor
İnsanların teknolojik cihazlara olan bağlılığı her an kullanıcılarda internete ulaşma isteği doğruyor ve buna bağlı olarak geceleri kullanıcılar internette daha fazla vakit geçirebilmek adına uykularından feragat ediyor. Ayrıca ekran ışığının uyku açtığına yönelik araştırmaları da hesaba kattığımızda teknolojinin uyku düzenimize olumsuz etkilerinin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

[Mehmetkarahanlı]

Bilim insanları, yaptıkları çalışmalarla iyi kurguların insanların duygularını belli bir düzenlilikle tetiklediklerini ortaya çıkardı. Bu matematiksel örüntüler, genlerimizi tanımada bize yardımcı olacak!
Biz insanlar hikayeleri sever ve bir ölçüde hayatı onlarla kavrarız. Baba’da bir kişinin aile ve onuru için dönüşümünü karışık duygular içerisinde, Don Kişot’un yel değirmenleri ile savaşını gülümseyerek, Game of Thrones’ta Ned Stark’ın çocuklarının düşmanlarına karşı duyduğu nefreti hissederek bu hikayerleri okur ve izleriz. Peki iyi kurguları bu kadar iyi yapan nedir?



Vermont Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmaya göre iyi bir hikaye 6 temel duyguyu içinde barındırıyor. Bu duygular belli matematiksel aralıklarda tekrarlanıyor ve çeşitli varyasyonlar sergiliyorlar. 1300 kurgunun incelendiği çalışmada mutluluk ve hüzün arasında gidip gelen duygular, yer yer yükseliyor ve de yer yer alçalıyorlar. Polonya’nın Nükleer Fizik Enstitüsü’nde yapılan bir çalışmada ise iyi kurgularda bir fraktal örüntünün olduğu ortaya çıkarıldı. Bir dizi nesnenin küçük ve büyük aralıklarla, üçgenimsi bir biçimde tekrarlandığı gözlemlendi. Bu, okuyucuların duygularının yükselmesi ve alçalması gibi etkilerde bulunuyor.



Peki ne için edebiyatı matematik ile analiz ediyorlar? Vermont Üniversitesi’nden uygulamalı matematikçi Andrew J. Reagan, “tonlarca veri”nin belki de genlerimizin nasıl işlediğine dair verecek bir cevabı olduğunu kaydediyor ve ekliyor: “Kurgular duygularımızı harekete geçirir, duygularımızı tanırsak gen haritamızı daha iyi çıkabiliriz.”

[Mehmetkarahanlı]

Akıllı cihazlar her geçen gün hayatımızda daha büyük yer tutuyor. Peki yazılımcılar şimdiden başlayan ve gelecekte hayatımızı değiştirecek hangi teknolojilerin üzerinde çalışıyorlar? İşte bunlardan en önemli 5 tanesi!
Mobil devrimin gelişini hatırlıyor musunuz? O kadar hızlı gerçekleşti ki çoğu kişi neler olup bittiğini anlayamadı bile. Nokia gibi dev bir firma batma noktasına gelmiş, Microsoft o günlerden başlayarak bir türlü tutunamadığı mobil pazara girme kararı almıştı. Elbette bu devrimi önceden sezenler de vardı. Apple ve Google bu değişimin baş aktörleri idi ve hala da öyleler. Peki gelecekte buna benzer tenolojik gelişmeler olacak mı? Evan Data Corporation, 1441 geliştirici ile yaptığı ankette önemli sonuçlara ulaştı. Yazılımcılar, tıpkı mobil gibi geleceği şekillendirecek ve popüler olacak ne gibi teknolojiler üzerinde çalışıyorlar? İşte bunlardan bazıları ve geliştirme trendleri!

1-Büyük Veri Analitiği, Geliştiricilerin Öncelikleri


Büyük Veri geliştiricilerin %15’i “Nesnelerin İnterneti” uygulamaları üzerinde, %10’u da teknik hizmetlerde çalışıyorlar. Telekomünikasyon için analitik araçlar geliştirenler %10 iken, bilgisayar dünyası dışındaki firmalar için araçlar geliştirmeye çalışanlar %9, sigorta sektöründekiler de %9.6’lık bir dilimi oluşturuyor.

2-Veri Madencilerinin Öncelikleri


Büyük veri geliştiricilerinin çoğu (%56’lık bir kesim) robotik üzerine çalışıyor. Diğer kısım ise telekomünikasyon ve nesnelerin interneti ile ilgili ürünler geliştiriyorlar.

3-Nesnelerin İnternetinin Önemi


Yapılan anket sonuçlarına göre geliştiricilerin %45’inin gelecek planlarında nesnelerin interneti var. %7’si bunun çok önemli olduğunu ifade ederken, %29.5’inin şu anda IoT uygulaması geliştirdiği ortaya çıkıyor.

4-Buluttaki Yeni Gelişmeler


Tüm geliştiricilerin %27’si, bulut teknolojileriyle ilgili bir uygulama geliştirmek istediğini söyledi. Bunların %66.9’u gelecek 1 yıl içinde mutlaka bir uygulama geliştireceklerini ifade ederken, %81.3’ü bulut temelli teknolojiler kullanıyorlar.

5-Yapay Zekanın Önemi


Yine tüm geliştiricilerin %41’i, gelecek planları için yapay zekanın çok önemli olduğunu söylüyor. Birçok AI şirketi ise, yazılımcıları bu alana yönlendirecek hizmetler sunuyorlar. Gelecekte birçok bireysel yazılım projesinin bu alanda hizmete sunulacağı öngörülüyor.

[Mehmetkarahanlı]

Oppo, gelecek hafta MWC 2017’de yeni bir kamera teknolojisi tanıtacak. Bu teknolojinin yeni bir optik zoom teknolojisi olacağı tahmin ediliyor.
Çin’in en büyük akıllı telefon üreticilerinden biri olan Oppo, önümüzdeki pazartesi MWC 2017’de “5x” adını verdiğini yeni bir kamera teknolojisini tanıtacak. Şirket, bu hamlesiyle Çin pazarı dışındaki varlığını güçlendirmeyi hedefliyor.



Bu konunun açığa çıkmasını sağlayan basın bülteni, 5x’in nasıl bir teknoloji olduğu konusunda herhangi bir bilgi içermiyor. Basın bülteninde Oppo’nun bu yeni teknolojisi, “dünyanın akıllı telefon fotoğrafçılığını algılama şeklini değiştirecek dikkat çekici bir teknolojik yenilik” olarak tanımlanıyor. Oppo’nun daha önce piyasaya sürdüğü akıllı telefonları, selfie’leri güzelleştirme konusuna odaklanan ve böylece kullanıcıların resimlerini iyileştirmeyi amaçlayan birçok özellik barındırıyordu.

Basın bülteninde teknolojinin tam olarak ne olduğu konusunda herhangi bir bilgi olmasa da 5x ismi ve bültende yer alan “Çok yakın, onu hissedebilirsin.” cümlesi tanıtılacak olan teknolojinin yeni bir optik zoom teknolojisi olduğuna işaret ediyor. Geçtiğimiz ay gerçekleşen CES fuarında Asus da yeni telefonu Zenfone 3 Zoom ile kayıpsız üç kat zoom yapmaya imkan sağlamak için özel bir çift kamera sistemi kullanan benzer bir teknolojiyi tanıtmıştı.

[Mehmetkarahanlı]

Teknoloji dünyasının kadın profillerini görebileceğiniz, bilgi alabileceğiniz ve bilişim sektörünün kadın üyeleri ile tanışabileceğiniz bu organizasyon 4 Mart’da Anadolu Üniversitesi’nde gerçekleşecek
Günümüzün en popüler iş kolu olan teknoloji ve bilişim dünyasında yer alan kadınların teknoloji ve yazılım ile alakalı global bir program olan Women Techmakers, yani WTM, bu yıl Eskişehir’de 1 Mart 2017 tarihinde düzenlenecek.

Tamamen bir Google markası olup, Google Developer Group üyeleri tarafından oluşan gönüllü bölgesel bir topluluk olan WTM, bu alandaki kadınların birbirleriyle iletişim içinde olmalarını, birbirlerine ilham sağlamalarını ve daha fazla kadının teknolojide liderlik etmesini amaçladıkları bu etkinliği Eskişehir Anadolu Üniversitesi Öğrenci Merkezi’nde gerçekleştirecekler.



8 Mart’ta kutlanan Dünya Kadınlar Günü’ne yakın bir tarihte düzenlenen etkinlikte teknoloji dünyasının kadın mensupları teknoloji, bilişim ve mühendislik alanında birbirlerine destek olarak başarılı iş kadınlarının deneyimlerinden de ilham alabilecekler

Kadınların sektördeki başarısını vurgulamak ve konferanslardaki kadın sayısını ve görünürlüğü arttırmak amacıyla konuşmacıların tamamı kadınlardan oluşan bu etkinlik, elbette sadece kadınlara açık değil, yani kadın-erkek farketmeksizin herkese açık ve ücretsiz olarak katılım sağlanabiliyor olacak.

Konferanslar, mobil teknolojiler, web teknolojileri, back-end ve front-end teknolojileri, liderlik, oyun girişimciliği, UI/UX ve sanal gerçeklik ile ilgili birçok önemli içeriğe sahip olan Women Techmakers, sunumların yanı sıra güncel teknolojik ürünlere ait stantlarda da bu teknolojileri deneyimleme şansınız olacak.

[Mehmetkarahanlı]

AirPods piyasaya sürüldüğü ilk günden beri son derece popüler ama tek renkte ve seçeneksiz olması nedeniyle eleştiriliyor. ColorWare, bu duruma ilginç bir çözüm buldu.
AirPods için en yaygın taleplerden biri de ek renk seçenekleriydi. Apple, Airpods'u şimdilik sadece standart beyaz renkte sunuyor. Popüler "satış sonrası renklendirme servisi" ColorWare ise, AirPods'u 58 farklı renk seçeneği ile sunacağını duyurdu.

Şirket, sürecin zor olduğunu vurguladı ama Twitter hesabından da resmi duyuruda bulundu. Renklendirme özelliği şu anda ColorWare web sitesinde hayat buluyor.



Şirketin web sitesinde, sol ve sağ kulaklıkları istediğiniz 58 renkten keyfinize göre özelleştirebilirsiniz. Sağ ve sol kulak birimlerinin renklerinin birbiriyle uyuşması gerekmiyor. Yani birinin siyah ötekinin kırmızı olmasını seçebilirsiniz. Ayrıca parlak ve mat opsiyonlarından faydalanmanız da mümkün. Jet Siyah, çeşitli kırmızılar, turuncu, yeşil, mavi, pembe ve gri gibi çeşitli renk tercihleri sunuluyor.

Ortalama bir renklendirme işleminin fiyatı 289 dolar. Eğer iki farklı renk tercihinde bulunursanız 30 dolar eklemeniz gerek. Bu fiyatların her ikisine de AirPods kulaklığı dahil.

Bununla birlikte hoş bulmayacağınız bir nokta var: Colorware'den satın aldığınız renkli ürünler muhtemelen Apple'ın garantisinden faydalanamayacak.

[Mehmetkarahanlı]

Ülkemizin önemli akıllı telefon markaları Vestel ve General Mobile, hem stantları hem de düzenleyeceği basın toplantılarıyla Mobil Dünya Kongresi 2017'de gövde gösterisi yapacak.
Google ile sürdürdüğü Android One projesindeki Android telefonlarıyla 40'tan fazla ülkeye açılan ve bu yıl 70'i aşkın ülkeyi hedefleyen General Mobile ve ülkemizde yerli akıllı telefon üretim konusunda önemli adımlar atan ve yine General Mobile gibi dünya pazarına açılmayı isteyen Vestel, yarın başlayacak dünyanın en büyük mobil teknolojiler fuarı Mobil Dünya Kongresi'nde (MWC) boy gösterecek.

Peki ülkemizdeki akıllı telefon sektörünün gelişimi için önem taşıyan bu iki teknoloji markası MWC 2017'de neler yapacak?

Vestel


Türkiye'nin en köklü yerli üreticilerinden biri olan Vestel halihazırda uluslararası düzeydeki fuarlarda hazırladığı stantlarıyla ilgi çekmeyi başarıyor. Özellikle IFA 2016'daki geniş standı ve standındaki harika detaylarla gözleri üzerine çevirmeyi başaran Vestel, bu yıl Vestel Venus V4 ailesinin lansmanını MWC 2017'de gerçekleştirecek.

General Mobile


Geçtiğimiz yıl General Mobile GM 5 Plus modeliyle MWC 2016'da yer alan ancak kendi standı yerine telefonunu Qualcomm'un standında sergileyen General Mobile bu yıl kendi standıyla MWC 2017'de ürünlerini sergileyecek.Özellikle geçtiğimiz yıl Android One projesinde Google ile iş ortaklığını arttırarak dünyaya açılan ve çok iyi satış rakamlarına ulaşan, dünya genelinde "Premium Android One telefon markası" olarak nitelendirilen General Mobile GM 5 Plus modeliyle birlikte yabancı teknoloji basınından da yoğun ilgi görmüştü.

Bu yıl MWC 2017'de General Mobile, GM 6 ailesinin lansmanını gerçekleştirecek ve standında yeni akıllı telefonu GM 6'yı sergileyecek. Telefon bir önceki yıl olduğu gibi Android One programına dahil olacak.

Açıkçası her iki şirketi bazı yönleriyle eleştiriyor olsak da hem Vestel hem de General Mobile, Türkiye'nin teknoloji alanında dünya geneline sesini duyurabilmesi açısından lokomotiv görevi görüyor. Bakalım Vestel ve General Mobile bu yıl duyuracağı modellerle hedeflerine ulaşmayı başarabilecekler mi? Sorunun yanıtını hep birlikte öğreneceğiz.

[Mehmetkarahanlı]

Japonya’da 60 yaşına geldiğinde bilgisayara merak sanıp kendini geliştiren Masako Wakamiya 21 yıl sonra ilk iPhone uygulamasını 81 yaşında üretti!
Günümüzde çok küçük yaşlarda bilgisayar kullanmayı öğreniyoruz. Hatta geninden yaşlısına dünyanın çok büyük bir kesimi bilgisayar kullanmasını biliyor. Ancak klasik kullanım dediğimiz internette gezinme, dizi/film izleme ve oyun oynamanın ötesinde bir bilgisayar bilgisi taşıyan insan sayısı ise az.

Kodlama, yazılım ya da oyun üretme gibi daha teknik işlere giren kişiler ise başarılı işler ortaya koyduğunda aradan yıllar geçmiş olabiliyor. Hatta 30’lu yaşlardan sonra bu işe merak salan kişilere “Abi sen çok geç kaldın ya” diye tepkiler verildiğini de hepimiz biliyoruz.

Şimdi ise vereceğimiz örnek ile bu tarz bilgisayar üzerinden teknik işler yapmak isteyen takipçilerimizi gaza getirebilecek ve emsalsiz bir örnekten bahsedeceğiz;

Dünyanın En Yaşlı Uygulama Geliştiricisi: Masako Wakamiya


Japonya’da yaşıyan Masako Wakamiya, bundan tam 21 yıl önce, kendisi 60 yaşında iken bilgisayara merak salarak kullanmaya başlamış. Tabii biraz da başladığı dönemin bilgisayarın da çıkışa geçtiği, küresel olarak yeni yeni evlere girdiği yıllar olmasıyla bir artı kazanan Wakamiya, aradan geçen 21 yıl sonrası iPhone için uygulama geliştirerek “Dünyanın En Yaşlı Uygulama Geliştiricisi” ünvanını kazanmış.

Evet, tam 81 yaşında olan bu kadın, evde oturmak yerine evinde bilgisayar başında geçirdiği saatlerin meyvesini belki de hayatının son demlerinde yaşasa bile öğrenmenin yaşı olmadığını, özellikle bilgisayar üzerinde geliştirici, yazılımcı olmak isteyen kesime hiçbir zaman geç kalmadıklarını bangır bangır gösteren Wakamiya için “İş yüzünden zamanım kalmıyor” diyenlere de bir detaydan bahsedelim. Wakamiya 43 yıllık bir bankacı.

Hinadan adındaki uygulaması ile App Store’daki yerini alan kadın, Oyuncak Sırası diyebileceğimiz bu uygulaması ile 4lü sıra halindeki oyuncakları doğru bir şekilde dizmenizi isteyen basit bir yapıya sahip. Ayrıca bir de kişisel blogu bulunan Masako Wakamiya, Excel Sanatı ile Akdeniz ve Yeni Zelanda gezilerini de takipçilerine aktarıyor.

İyi derecede İngilizce de öğrenmiş olan Wakamiya’nın 2 yıl önce TEDx Tokyo konferasında yaptığı konuşmayı aşağıdan görebilir, videonun altındaki bağlantıdan ya da buradan da uygulamasını indirebilirsiniz.