• If this is your first visit, be sure to check out the FAQ by clicking the link above. You may have to register before you can post: click the register link above to proceed. To start viewing messages, select the forum that you want to visit from the selection below.

Duyuru

Gizle
No announcement yet.

ADSL ve internet dünyasındaki son gelişmeler

Gizle
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Sil
new posts
  • #46

    802.11ac ile Yüksek Kablosuz Hızlar Mümkün

    Zyxel VMG3925-B10B ile yüksek kablosuz hızlara ulaşmak kolaylaşarak sınırlar ortadan kalkıyor.





    Zyxel, yeni modem/router ürünü VMG3925-B10B'yi tanıttı. Eş zamanlı dual bant yayın, eş zamanlı 1600 Mbps kablosuz veri hızı, ebeveyn kontrolü ve dosya paylaşım gibi özellikleri bünyesinde barındıran yeni ürün sektördeki dinamikleri temelinden sarsmaya hazırlanıyor.

    VMG3925-B10B, ev kullanıcılarının çocuklarının internet kullanımını planlayan, zararlı içeriğe karşı korumayı sağlayacak ebeveyn kontrolü özelliği ile dikkat çekiyor.
    Ürün sayesinde ebeveynler kendileri modem arayüzünden gün ve saat ayarlaması yaparak hangi saatlerde hangi cihazın internete çıkış yapabileceğini kontrol edebiliyor.
    Örneğin çocuğun tableti hafta içi ebeveynin belirlediği zaman aralığında internete çıkacak şekilde ayarlanabiliyor, ebeveynlerin kendi cihazları ise internet bağlantısına devam edebiliyor.
    Bu teknoloji aynı zamanda kelime filtresi ile ailenin belirlediği kelime içeriğini tarayarak hiçbir şekilde o kelimeye sahip içeriğe girişe izin vermiyor.

    Misafirlere özel Multi SSID

    Zyxel VMG3925-B10B, kablosuz bant genişliğini yapılandırmayı ve ev ya da ofislere gelecek misafirler için izinleri önceden belirlenmiş protokoller sunmayı sağlayacak yazılımlar da ön plana çıkıyor. Bunun dışında kablosuz ağı zamanlayarak istenilen saatte açıp kapatmayı sağlayan yazılımla, kullanıcıların gece yatarken ekstra sinyale son vermek için modemi kapatmalarına gerek kalmıyor.

    Cihazlarla birlikte gelen MAC filtreleme özelliğiyle evde modeme bağlı olan cihazların MAC adreslerini modemin MAC filtreleme özelliğini etkinleştirerek MAC listesine eklemek mümkün. Ayrıca birden çok kablosuz ağ oluşturma Multi SSID ve kablosuz çıkış gücü yönetimi gibi özellikler de yine VMG3925-B10B'yi rakiplerinden farklılaştırıyor.

    VMG3925-B10B ile yüksek hız deneyimi

    Yüksek performansa sahip yeni VMG3925-B10B kablosuz modem, sahip olduğu özellikleriyle kullanıcılara üst düzey bir internet bağlantı deneyimi vaat ediyor. Kullanıcılar VDSL2 sayesinde 100 Mbps'e kadar bağlantı hızına kavuşurken, 45 Mbps hızında dosya yükleme yapabiliyorlar. VMG3925-B10B aynı zamanda ADSL2 ve ADSL2+ bağlantı standartlarını da destekliyor. Bu yetenekleri sayesinde operatör ve kullanıcılara, günümüz standartlarında yüksek bağlantı imkânı sağlarken gelecekte yapılacak olan altyapı ve hız terfisi değişikliklerine de hazır, uygun maliyetli bir çözüm olarak konumlanıyor.

    Zyxel VMG3925-B10B'nin, ayırt edici özelliklerinden bir tanesi de gigabit ethernet bağlantısı ile aynı anda güncel ev ve işyeri teknolojileri olan IP TV, ve ağ veri depolama ünitesi bağlantı teknolojisi. Bunların yanında VMG3925-B10B, USB portu üzerinden güvenli dosya paylaşımı, bu dosyalara kablosuz yerel ağ üzerinden güvenli erişim (USB bellek veya USB sabit disk) desteği de sağlıyor.

    Yorum yap

    • #47

      Ağ depolama çözümleri olarak bulut, NAS, SAN ve DAS birimlerini açıklıyoruz! Sizin için hangisi daha uygun karar verin!

      90’lı ve 2000’li yıllarda, çoğu bilgisayar sahibinin yalnızca tek bir sabit sürücüye sahip tek bir bilgisayarı vardı. Sabit diskinizin kapasitesinin ötesinde bir şeyi saklamanız gerekirse, genellikle bir CD’ye yazardınız. Fakat bu yavaş, hantal ve fiziksel alanın boşa harcanmasına sebep oluyordu.
      Bu süre zarfında, harici sürücüler (WD Passport gibi) ilgi görmeye başladı ve standart haline geldi. Hatta SSD’ler HDD’leri geçtiğinde popülaritesini bir kez daha arttırdı. Dolayısıyla uzun süredir, harici sürücüler, büyük veri depolama ve veri aktarım gereksinimleri olan tüketiciler için tercih edilen yöntem olmuştur.


      Ancak, çoklu bilgisayar, çoklu aygıt, çok kullanıcılı haneler yeni standart haline geldiğinden, iyi harici sürücüler artık bunu kesmiyor. Gelecek, ağ depolama alanındadır ve göz önüne alınması gereken dört temel türü vardır: Bulut, NAS, DAS ve SAN.


      Bulut Depolama Birimi

      Bulut depolaması şu anda oldukça popüler. Daha fazla özellik ve kolaylık sunarken harici sürücülerdeki aynı gereksinimlerin çoğunu yerine getiriyor. Kısacası bulut depolaması, verilerinizi internet üzerinden erişilen uzaktaki sunucular kümesine (“bulut”) depoladığınız birimdir.
      Harici bir sürücüyü sisteminize bağlı tutmak ve değerli iş istasyonu alanını almak yerine, yalnızca bir hesap oluşturun ve istediğiniz zaman dosyaları yükleyin. Artık USB bağlantı noktalarının bombe yapması sorunuyla karşılaşmayın. Ekstra enerji kullanımı da yok. Hatta evinize bir şey olduğunda, verileriniz hala uzak sunucularda yer almaya devam eder. Çoğu bulut depolama hizmetleri, otomatik senkronizasyon sunar ve bu da daha da kolaylaşır.

      Ancak bulut depolama biriminin kusurları var. İnternet bağlantınız kesilirse, verilerinize erişemezsiniz. USB aktarım hızı çoğu İnternet bağlantısından çok daha hızlıdır, bu nedenle buluta yüklemek ve indirmek harici sürücülerin yanında değişken hızlara sahip olabilir. Ayrıca gizlilik büyük bir endişe kaynağıdır. Bulut depolama hizmetleri verilerinize göz atıyor mu veya verilerinizi satıyor mu? Kesin olarak bilemeyiz.
      Birçoğu için rahatlık, riski aşıyor. İşte bu nedenle Dropbox, Google Drive ve OneDrive gibi hizmetler şu anda çok popüler. Ücretsiz planlar çok sayıda, ancak fazla depolama alanına ihtiyacınız varsa, planlar ayda 2 dolardan ayda 100 dolara mal olabilir.




      Ağa Bağlı Depolama (NAS) Birimi

      Harici disklerinizi seviyor ve bunlardan vazgeçmekten rahatsızlık duymuyorsanız, size ağa bağlı depolama (NAS) birimini tanıtalım. Harici bir sürücü aldığınızda bir seferde birden fazla cihaz tarafından erişebildiğiniz durum budur. Kulağa hoş geliyor, değil mi?
      Görünürde NAS, daha büyük ve daha gösterişli harici bir disk gibi. Fakat USB kablosu ile bir defada bir cihaza takmak yerine kendisini bir yerel alan ağı üzerine yerleştiriyor. Ethernet yoluyla bağlanmak en yaygın ve tercih edilen yoldur, ancak bazıları kablosuz ağ (Wi-Fi) yolu ile de bağlanabiliyor.
      İşlevsel olarak konuşursak, bir NAS ile tıpkı harici bir sürücüyle etkileşim kurarsınız. Ağınıza bağlandıktan sonra, aynı şekilde erişebilirsiniz (Dosya Gezgini’nde Bu PC’ye gitmek yerine, bunun yerine Ağ’a gidersiniz). Ancak gerçek avantajı, ağdaki herkesin ona erişebilmesidir!

      Ağınızı uzaktan erişim için ayarladıysanız, internet bağlantınız olduğu sürece herhangi bir yerden bir NAS cihazına erişebilirsiniz; gizlilikle ilişkili eksiklikler olmadan bulut depolama işlevselliğini etkin bir şekilde kopyalayabilirsiniz.
      NAS cihazları, hangi tür gelişmiş işlevselliklerden istediğinize bağlı olarak 150 dolar ile 600 dolar arasında bir fiyata mal olabilir. Bir NAS’ın yalnızca bir “kabuk” olduğunu ve bu nedenle sürücüleri ayrı ayrı satın almanız ve kendiniz takmanız gerektiğini unutmayın.


      Depolama Alan Ağı (SAN) Birimi

      Tek bir NAS yeterli kapasite sağlamadığında ne olur? Bir seçenek NAS cihazlarından bir ordu oluşturmak, ancak her biri ayrı IP adresleri ve ayrı ayarları ile bağımsız olarak çalıştığı için bazı durumlarda rahatsız edici olabilir.
      Başka bir seçenek, bir depolama alanı ağı (SAN) kullanmaktır. Bir NAS gibi, bir SAN, veri depolamalarını, masaüstlerinden ve sunucu makinelerinden özel depolama aygıtlarına yükler. Fakat NAS bir bağımsız aygıt olmasına rağmen, SAN birbirine bağlı depolama aygıtlarının bir ağıdır. Her ikisine de bağlandıkları yerel ağ üzerinden erişilir.

      En büyük fark, SAN cihazları NAS cihazlarından daha düşük seviyededir. Bir NAS üzerindeki veriler NAS tarafından yönetilir ve böylece “dosyalar” olarak sunulurken, bir SAN cihazındaki veriler işlenmemiştir ve “bloklar” olarak erişilir. Pratik olarak NAS cihazları “dosya sunucuları” olarak görünürken SAN cihazları “disk sürücüleri” olarak görünür. TCP/IP kullanmak yerine, SAN cihazları Fiber Kanal ve iSCSI gibi diğer ağ protokollerini kullanıyor.
      Modern NAS cihazları, cihaz başına birçok terabayt veriyi nasıl saklayabileceğini görünce, normal bir ev kullanıcısının bir SAN cihazına ihtiyacı olması pek olası değildir. Sadece ikinci veya üçüncü NAS cihazını ekleyin. Artı TCP / IP bir bağlantı olmaması nedeniyle, SAN cihazları çoğunlukla işletmeler, veri merkezleri ve diğer büyük kuruluşlar tarafından kullanılır.


      Doğrudan Bağlı Depolama (DAS) Birimi

      Yukarıdaki tüm ağ tabanlı depolama seçeneklerinden uzaklaşmak isterseniz, tek alternatif doğrudan bağlı depolama (DAS) birimidir. İsminin ima ettiği gibi bir DAS, verilerine erişmek isteyen herhangi bir aygıta fiziksel olarak bağlı olmalıdır.
      Her gün DAS cihazlarını kullanıyorsunuz dersek inanır mısınız? Sabit sürücüler, CD / DVD sürücüleri, flash sürücüler ve harici sürücüler DAS cihazlarının örneklerindendir. Aslında DAS terimi, ağa bağlı depolama birimi ile ağa bağlı olmayan depolama birimi arasında ayrım yapmak üzere NAS ve SAN cihazlarının ortaya çıkmasından sonra oluşturuldu




      Hangi Ağ Depolama Türü Size Uygun?

      Normal ev kullanıcıları için bu seçeneklerden yalnızca ikisi uygundur: Bulut depolama ve NAS depolama.
      NAS depolama alanı nesnel olarak üstün olsa da, teknoloji konusunda uzman olan kullanıcılar için daha uygundur. Kurulum basit tak-çalıştır’dan biraz daha karışıktır diyebiliriz ve bir süre dayanmasını istiyorsanız rutin bakım gerektirir. Ayrıca, ücretli bulut depolama planlarıyla karşılaştırıldığında uzun vadede daha ucuzdur.

      Ancak bulut depolama birimleri daha kolaydır. Birkaç yazılım yüklemeniz yeterlidir. Hiçbir kurulum ve bakım yok, ayrıca çok büyük miktarda veri yoksa, ücret yok. Gizliliğinizi tehlikeye atmaya hazır iseniz ve internetiniz kesildiğinde erişim eksikliği yaşamıyorsanız ve herhangi bir bulut depolama hizmetinin bir gecede ortadan kalkması şansını kabul ediyorsanız, bulut depolama alanı harika olabilir.

      Yorum yap

      • #48

        WiFi ağınızın kapsama alanını artırmaya yönelik olan bu kılavuz ile, daha geniş kablosuz aralığı ve daha hızlı internet elde etmenize yardımcı olmak amaçlanmaktadır. Her yönü ile iyi bir kablosuz ağ bağlantısı demek, mükemmel internet erişimi anlamına gelir. Daha geniş kapsama alanı, daha hızlı ve daha güvenilir bir internet elde etmek bir evdeki herkes için kesinlikle istenilen bir şeydir. WiFi bağlantısını iyileştirmeye yönelik olan bu kılavuz, daha hızlı, daha güvenilir ve daha geniş bir kapsama alanı sağlayan ipuçlarına sahiptir.Herkes evinde daha iyi bir kablosuz internet bağlantısı istiyor. Daha hızlı bir bağlantı, web sayfalarının daha hızlı yüklenmesi, YouTube ve diğer video sitelerinde pürüsüz bir video izleme deneyimi ve daha hızlı indirme işlemi anlamına geliyor.WiFi’nizi yapılandırmak ve yükseltmek, aygıtlarınızı modeminizden daha uzakta kullanabilmeniz anlamına gelir. Yani; evinizin daha fazla odasında veya bahçesinde kullanılabilir bir WiFi ağınız olacaktır. Kablosuz internet bağlantısının mesafeye göre kalitesini düşer ve WiFi ağınızı iyileştirmeniz bu sorununuzu çözebilir.Daha güvenilir bir bağlantı, daha az hayal kırıklığına ve evinizdeki internetin kesintisiz hale gelmesi anlamına gelir.Bu ipuçları, daha hızlı ve güvenilir bir internet bağlantısı elde etmenize yardımcı olacaktır.

        Kablosuz Ağlar Hakkında Bilgi Edinin

        Başlamak için en iyi yol, hangi WiFi ağı türünü kullandığınız hakkında bilgi sahibi olmaktır. Mac’inizin ekranının sağ üst köşesindeki ağ bağlantısı simgesine tıklarken option/alt düğmesine basın. Böylece kablosuz ağınız hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.macOS, size ağınızla ilgili bilgileri kolayca ve harika bir şekilde sunacaktır ancak iStumbler uygulaması ile daha fazla ayrıntılı bilgi elde edebildiğiniz için kesinlikle daha iyidir.
        Bu uygulamanını sunacağı bilgilerin açıklaması şu şekildedir:

        Protokol: Genellikle b, g, n, ac olarak adlandırılır.
        Seviye: Sinyal gücü
        Sinyal: Sinyalin gücü dB (desibel) cinsindendir. Negatif bir sayı olduğu için düşük olması her zaman daha iyidir. Örneğin -37, -47’den daha iyidir.
        Gürültü: dBm cinsinden gürültü miktarıdır (desibel-miliwatt). Bu aynı zamanda negatif bir sayıdır ve daha yüksek sayı olması daha iyidir. Örneğin -92 -72’den daha iyidir.
        Kanal: Bu, WiFi ağınızın çalıştığı kanaldır. Her bir kanal bir diğerine göre daha iyi olabilir. WiFi ağını iyileştirmek için varsa daha boş bir kanala geçmeyi düşenebilirsiniz.
        Grup: Grupta iki seçenek vardır; 2.4GHz veya 5GHz.
        Genişlik: 20MHz veya 40MHz. Çift genişlik bandı, onu destekleyen cihazlara daha hızlı internet erişimi sağlar.IStumber’da daha fazla bilgi var ve tüm bunları gösteriyor olması ile iyi bir uygulamadır.
        Özellikle bir MacBook kullanıcısıysanız ve düzenli aralıklarla kablosuz ağınız için en iyi konumu arıyorsanız işinizi fazlasıyla görecektir.

        802.11n veya 802.11ac Yönlendiricisine Geçiş Yapın

        Farklı türlerde yönlendiriciler vardır ve bunların hepsi 802.11 olarak bilinen bir standartı kullanırlar. 802.11g adı verilen eski yönlendirici tarzı halen yaygın olarak kullanılıyor ancak 802.11n veya 802.11ac türünden daha yavaş çalışır.IStumbler, modeminizin hangi protokolü kullandığını size söyler. Çoğu modem, n standardını kullanıyor. Sizin modeminiz bu protokolü kullanmıyorsa yeni bir modem satın almayı düşünebilirsiniz.

        5GHz Bandına Geçiş Yapın

        Modeminizin 2.4GHz veya 5GHz bandında çalışacak bir seçeneği varsa, daha geniş bir (5GHz) bandı tercih etmeniz önemlidir.
        Tüm cihazlar 5GHz bandında çalışamaz ancak daha eski bir cihaz kullanmadığınız sürece sorunsuz olarak bu band seçeneğini kullanabilirsiniz.

        Yorum yap

        • #49

          WiFi Kapsama Alanını Arttırmak İçin 7 Yöntem


          1 – Modeminiz İçin Uygun Bir Nokta Belirleyin

          Öncelikle problemi çözmek için masrafsız olan yollardan başlayalım. Eğer zayıf sinyal alıyor ya da hiç bağlanamıyorsanız yapmanız gereken ilk iş modeminizin yerini kontrol etmek. Unutmayın, kablosuz modeminiz WiFi sinyallerini her yöne eşit olarak dağıtır.Aşağıdaki resimde, evin köşesine konumlandırılmış bir modemin bütün evi besleyemeyebileceğinin bir örneğini görebilirsiniz.



          Eğer modeminizi, ağa bağlanmak istediğiniz yerlere göre daha merkezi bir yere konumlandırırsanız, istediğiniz yerlerden daha rahat bağlanabilirsiniz.
          Hemen evin ortasını düşünmeyin, önce hangi odaların kablosuz bağlantıya ihtiyacı olduğunu gözden geçirin

          .

          Modeminizin kablo ya da telefon hattınıza bağlı olduğunu da hesaba katmalısınız. Bu hatlara bağlı kalmak zorunda olmanız, modemin yeri konusunda muhtemelen sizi kısıtlayacaktır.
          Eğer modeminiz için daha uygun bir yer bulduysanız ve telefon ya da kablo bağlantısı tarafından kısıtlanmayan bir nokta ise, hemen deneyin.
          Eğer probleminiz çözülmediyse üzülmeyin, diğer yöntemleri de uygulayabilirsiniz.

          Yorum yap

          • #50

            2 – Windows 7 İle Sanal Erişim Noktası Yaratın

            Microsoft’un Konukçu Ağ (Wireless Hosted Network) olarak adlandırdığı bu özellik Windows 7 ile beraber geliyor ve sanal bir dağıtıcı yaratmanızı sağlıyor. Bu özellikle, başka bir ağa bağlı olsanız bile kablosuz adaptörünüzü sanal bir dağıtıcıya çevirebilir ve diğer WiFi kullanıcılarının sizin sanal dağıtıcınız üzerinden internete bağlanmasını sağlayabilirsiniz.Bu yöntem ile kablosuz sinyalin kapsama alanı dışında kalan bir bilgisayar, sanal dağıtıcıya sahip bir bilgisayar aracılığıyla internete bağlanabiliyor. Eğer Windows 7 işletim sistemine sahip ve bağlantı problemi olmayan bir bilgisayarınız varsa, kapsama alanı dışındaki bilgisayarları bu yöntemle internete bağlayabilirsiniz.

            Eğer uzaktaki bilgisayar için tam performans istiyorsanız, en iyi yöntem bu değil ama denemeye değer.Yöntemin nasıl çalıştığına dair bir gösterim:



            Bu yöntemi uygulamak için, öncelikle Windows 7 işletim sistemine sahip bilgisayarınızdan kablosuz ağınıza bağlanın. Daha sonra, sanal dağıtıcınızı oluşturun. Bu işlemi komut sistemiyle yapılabileceğiniz gibi,
            Connectify benzeri bir araçla da yapabilirsiniz. Bu adımdan sonra, kapsama alanı dışındaki bir bilgisayar ile modem yerine, oluşturulan sanal dağıtıcıya bağlanın.

            Yorum yap

            • #51

              3 – Kablosuz Ağda N Standardına Geçin

              Diğer bütün teknolojiler gibi WiFi teknolojisi de gelişmeye devam ediyor. Gelişen teknoloji ile birlikte, WiFi ürünleri daha fazla hız ve daha fazla kapsama alanı sunuyor. Hemen hemen hepsi IEEE tarafından üretilen belirli bir standardı kullanıyor. İlk geliştirilen standart 802.11b olarak adlandırıldı. Sonra, daha hızlı ve kapsama alanı daha geniş olan 820.11g geliştirildi. Şu an ise hepsinden çok daha üstün teknolojiyle geliştirilen 802.11n standardı mevcut.Eğer hala 802.11b ya da 802.11g kablosuz standardını kullanıyorsanız, 802.11n standardına geçme zamanı çoktan gelmiş. Aşağıdaki fotoğrafta da görebileceğiniz gibi, 802.11n standardını kullanan modemlerin çoğunda birden fazla sayıda anten var. Sadece yeni standarda geçerek bile kapsama alanını probleminizi çözebilirsiniz.

              D-Link Modem
              Maksimum performans ve kapsama alanı için, modeminizin ve kablosuz adaptörünüzün aynı standardı desteklemesi gerekiyor. Bu sebeple modem için 70 – 130 Lira arası, her bir bilgisayar için ise 40 – 80 lira arası masraf yapmanız gerekiyor. Eğer daha fazla kapsama alanı istiyorsanız, bu iş için özel olarak üretilmiş, yüksek kazançlı antene sahip özel dağıtıcılar mevcut.

              Yorum yap

              • #52

                4 – Daha Güçlü Bir Anten Kullanın

                Bütün antenlerin sinyal dağıtma gücü eşit değildir. WiFi modem satıcıları genelde ucuz antenler kullanılırlar ve bu da kapsama alanının düşük olmasına neden olur. Eğer daha iyi bir kapsama alanı istiyorsanız daha güçlü bir anten satın alabilirsiniz.Alışveriş yaparken akılınızda bulunması için küçük bir bilgi, antenlerin sinyal alma ve gönderme gücü dBi ile gösterilen bir birimle ölçülür. Genellikle, bir antenin dBi değeri yükseldikçe, kapsama alanı da genişler.Bunun yöntemi uygulamak için yapmanız gereken, üreticilerin web sitelerine bakıp sizin modeminize ya da bilgisayarınıza uyumlu, daha güçlü olan anteni belirleyip satın almak. Belirlediğiniz antenin aynı zamanda kullandığınız kablosuz standardını da desteklemesi gerektiğini unutmayın.

                D-Link Anten
                Yeni anteni satın aldıktan sonra yapmanız gereken çok basit. Eğer dizüstü bilgisayarınız için bir anten aldıysanız, çoğunlukla USB ile bağlandıklarından yapmanız gereken tek şeyi anten kablosunu USB portuna takmak.Eğer masaüstü sisteminiz için bir anten aldıysanız o zaman iki senaryo var. Eğer anten ile birlikte yeni bir adaptör aldıysanız, yapmanız gereken sistemin içini açıp aldığınız adaptörü PCI yuvasına takmak. Fakat eğer USB bağlantılı bir adaptör aldıysanız işiniz çok daha kolay, yapmanız gereken tek şey adaptörü USB girişine takmak.

                Yorum yap

                • #53

                  5 – Kapsama Alanını Tekrarlayıcı İle Genişletin

                  WiFi kapsama alanını genişletmenin bir diğer yöntemi ise, bir tekrarlayıcı kullanmak. Tekrarlayıcı kullanmak, prensip olarak daha önce bahsettiğimiz “Windows 7’de sanal erişim noktası oluşturmaya†benziyor. Bir adet kablosuz tekrarlayıcı satın alıp, modeminiz ile kapsama alanı dışında kalan bilgisayarın arasına konumlandırın. Bu şekilde bilgisayar, kablosuz olarak tekrarlayıcı bağlanacak, tekrarlayıcı da kablosuz olarak modeminize.



                  Bu yöntem performans açısından çok kullanışlı değil. Modeme direk bağlanan bir bilgisayara göre, modeme tekrarlayıcı üzerinden bağlanan bir bilgisayarın internet performansı neredeyse yarı seviyede. Eğer sadece internette sörf yapıyorsanız büyük bir problem değil ama eğer online oyun oynuyor ya da yüksek miktarda indirme yapıyorsanız aradaki fark can sıkabilir. Fakat internete hiç bağlanamamaktan iyidir diyorsanız, bu yöntem probleminizin çözümü olabilir.USRobotics ya da Linksys’nin tekrarlayıcılarını Türkiye pazarında bulmak mümkün.

                  Yorum yap

                  • #54

                    6 – Elektrik Hattı Ağı Oluşturun

                    WiFi teknolojisi, ev ağlarının tek kablosuz çözümü değil. HomePlug Powerline Alliance tarafından standart haline getirilmiş Elektrik Hattı Ağı oluşturma teknolojisi de mevcut. Bu teknolojiyle veriler, evinizdeki elektrik tesisatı üzerinden aktarılıyor ve herhangi bir elektrik çıkışını ağ portu ya da kablosuz erişim noktası haline getirmek mümkün.



                    Ağınızı elektrik hattı adaptörleriyle genişletmek, genellikle tekrarlayıcıya göre daha yüksek hız ve performans sunar. Fakat, ağ performansınız evinizdeki elektrik tesisatının kalitesine, tesisata bağlı olan diğer elektronik aletlere ve kullandığınız elektrik hattı adaptörünüze bağlıdır. Bu yöntemin getirisi ise, evinizdeki kablo kalabalığından kurtulmak

                    .

                    Birçok üreticinin elektrik hattı adaptörlerini ülkemizde bulmak mümkün. 100 ila 300 lira arasında değişen adaptörlerden size uygun olanını seçip satın alabilirsiniz.

                    Yorum yap

                    • #55

                      7 – Bir Modem Ya da Dağıtıcı Daha Kullanarak Ağınızı Genişletin

                      Bir adet daha modem ya da dağıtıcı kullanarak ağınızın kapsama alanını iki katına çıkarabilirsiniz. Eğer ilk birkaç öneri probleminizi çözmediyse ve siz, ağınızı minimum performans kaybıyla genişletmek istiyorsanız bu seçenek tam size göre. Yapmanız gereken şey ise, sonradan aldığınız modeminizi ya da dağıtıcınızı, ana modeminize bağlamanız. Diğer önerilerin bazılarından daha karışık olmasına karşın, önerilerimiz arasında en ucuz olanlardan biri.



                      Bu yöntem için, evinizde kullandığınız modeme benzer bir modem ya da dağıtıcı almanız gerekiyor. Bunun yanında, iki modemi birbirine bağlamaya yetecek uzunlukta Ethernet kablosuna ihtiyacınız olacak.Ekstra modeminizi kurmadan önce, kablosuz ağ seçeneklerinizi gözden geçirmeniz gerekiyor. Satıcınızın verdiği CD’deki ya da web sitesindeki dökümanlar bu ayarları yapmanızda yardımcı olacaktır. Ek olarak aldığınız modeminizi ana modeminizden farklı bir kanala ayarlayabilirsiniz fakat unutmayın, iki cihaz da aynı ağ adına sahip olmalı. Eğer bir erişim noktası kullanıyorsanız, IP adresini otomatik olarak alması için DHCP’yi aktif etmeniz gerekiyor.

                      Yorum yap

                      • #56

                        bilgi iletişim teknolojilerinin bu kadar gelişmesi iletişim cihazlarının birbirine bağlandığı devasa bir yapıyı da beraberinde getirmektedir. bu araçların birbirlerine bağlanmasını sağlayan bir takım cihazlar vardır
                        bu yazımızda temel ağ cihazlarının neler olduğunu, tanımlarını, ne işe yaradıkları gibi sorularımıza cevaplar arayacağız.


                        Ağ Cihazları

                        Ağ cihazları bilgisayar veya benzeri sayısal sistemlerin birbirleriyle karşılıklı çalışmalarını, iletişim yapmalarını sağlayan ara cihazlardır. Bir ağ yapısı bu tür cihazların birbirine bağlanmasıyla oluşur.

                        Göbek (Hub)
                        Anahtar (Switch)
                        Tekrarlayıcı (Repeater)
                        Köprüleyici (Bridge)
                        Yönlendirici (Router)
                        Güvenlik Duvarı Cihazları (Firewall)
                        Erişim Noktası (Access point)
                        NIC (Ağ Ara Birim Kartı )
                        Modem





                        Birden fazla bilgisayarın bilgi paylaşımı, yazılım ve donanım paylaşımı, merkezi yönetim ve destek kolaylığı gibi çok çeşitli sebeplerden dolayı birbirine bağlandığı yapıya ağ (network) denir.
                        Ağ yapılarını oluşturmak için çok çeşitli ağ cihazları kullanılabilir.


                        Göbek (Hub)



                        En basit ağ cihazlarından biridir. Kendine ait bir güç kaynağından beslenerek çalışır. Ağ sistemlerinde sinyallerin yeniden oluşturmasını ve yeniden zamanlanmasını sağlar. Kendisine bağlı olan bilgisayarlara paylaşılan bir yol sunar. (Kendisine gelen datayı bütün portlara gönderirler.) Bundan dolayı aynı anda haberleşmek isteyen ağa bağlı cihazların, hattın boşalmasını beklemeleri gerekir. 8 ile 24 arasında değişen port sayısına sahip cihazlardır. Bu cihazlar ağ yapılarında genellikle merkezi bir nokta oluşturmak ya da ağın güvenliğini arttırmak gibi amaçlarla kullanılırlar ve sadece bit düzeyinde işlem yapmalarından dolayı OSI modelinde 1. katman cihazlarıdır. Göbek cihazları için iki farklı sınıflandırma yapılabilir. Bu cihazlar genel olarak aktif ya da pasif olmak üzere 2 grupta incelenebilir. Aktif göbekler, gelen sinyali güçlendirerek çoklu kullanıcı ortamı için bölerken, pasif göbekler ise gelen sinyali güçlendirmeden sadece çoklu kullanıcı ortamı için bölerler. Bundan dolayı pasif göbekler kablo uzunluğunu arttırmak amaçlı kullanılmazlar.


                        Anahtarlama Cihazı (Switch)



                        Anahtarlama cihazları da göbek gibi kendisine bağlı bilgisayarlara yol sunar. Ancak göbek cihazlarından farklı olarak anahtarlamalı olarak yol sunarlar. Ağ yapısına dahil iki bilgisayar birbiri ile haberleşirken anahtarlama özelliğinden dolayı diğer bilgisayarlar da aralarında iletişim kurabilirler. Bundan dolayı göbek cihazlarına göre daha yüksek performans gösterirler. 8 ile 48 arasında değişen port sayısına sahip ve şaseli modelleri vardır. Şaseli anahtarlarda gerektiğinde port eklenebilir. OSI modelinde 2. katman cihazlarıdır. Paketleri MAC adreslerine göre yönlendirirler ve MAC adreslerine bağlı çarpışma alanları ayırırlar. Ağları birbirinden yalıtılmış kanallara bölerler ve özel bir durum olmadığı sürece gönderilen paket diğer kanallara karışmadığından trafiği bozmaz.


                        Tekrarlayıcı (Repeater)



                        Tekrarlayıcılar, bir ethernet segmentinden aldığı elektriksel veriyi yenileyerek ve ikili koda dönüştürerek diğer segmente ileten ağ cihazlarıdır. Bu yönüyle tekrarlayıcı(repeater), hem sinyal gücünün arttırılmasını, hem de elektriksel olarak bozulmuş sinyallerin iyileştirilmesini sağlar. Tekrarlayıcılar, telefon, telgraf, mikrodalga, optik haberleşme gibi pek çok sistemde kullanılmaktadır. Tekrarlayıcılar da göbekler gibi sadece bit seviyesinde işlem yaptıklarından OSI modelinde 1. katman cihazlarıdır.


                        Köprü (Bridge)



                        Köprüler aynı protokolü kullanan iki veya daha fazla bağımsız ağı birbirine bağlamak için kullanılan ağ cihazlarıdır. İki bağımsız ağ arasına konularak her iki tarafa da aktarılmak istenen verileri inceler.
                        Eğer veri adresi ağdaki bir adres ile örtüşüyorsa verinin o ağa geçmesine izin verir; aksi durumlarda ise verinin ağa geçmesine izin vermez.


                        Yönlendirici (Router)



                        Programlanabilir ve gerekli ayarlar yapıldığında uzak bir ağa erişmek için mevcut birden fazla yol arasında kullanılabilecek en iyi yol (Best Determination Path) seçimini yapabilen ağ cihazlarıdır. Yönlendiriciler, bütün ağları ya da ağ bölümlerini birbirine bağlayabilir. OSI modelinde 3. katman cihazı olan yönlendiriciler gerekli arayüz modülleri kullanılarak OSI modelinde 2. katmanda çalışan birbirinden farklı iki ağ cihazını birbirine bağlayabilir. Sadece ağ adresi bilinen verilerin aktarılmasına izin vererek ağ trafiğini azaltırlar. Genel olarak dinamik yönlendiriciler ve statik yönlendiriciler olarak ikiye ayrılırlar. Dinamik yönlendiricilerde, rotalar otomatik olarak biçimlendirilir ve veri için en iyi rota yönlendirici tarafından seçilebilir. Statik yönlendiricilerde ise rotalar elle biçimlendirilir ve hep aynı rota kullanılır. Statik yönlendiriciler, dinamik yönlendiricilere göre daha güvenlidir. Dinamik yönlendiricilerde güvenliği arttırmak için elle biçimlendirme tercih edilebilir.


                        Güvenlik Duvarı (Firewall)



                        Özel ağlar ile İnternet arasında her iki yönde de istenmeyen trafiği önlemek amacı ile kullanılan ağ cihazlarıdır.
                        Verimli olarak kullanılabilmeleri için İnternet ile özel ağ arasındaki tüm trafik cihaz üzerinden geçmeli ve gerekli erişim listeleri uygun bir stratejide hazırlanmış olmalıdır.


                        Access Point (Erişim noktası)



                        Erişim noktası cihazları kablolu bir ağa kablosuz erişim yapılmasını sağlayan cihazlardır. Göbek, anahtarlayıcı ya da kablolu yönlendiricilere takılarak kablosuz iletişimin sağlanması için gerekli sinyallerin oluşturulmasını sağlarlar. Bununla birlikte erişim noktaları, kablosuz ağ sinyallerinin güçlendirilerek kablosuz ağın etkin olduğu mesafenin artırılması amacıyla da kullanılabilir. Kablosuz iletişim özelliği olan yönlendiricilerin kullanıldığı sistemlerde, access point(erişim noktası) kullanımına gerek yoktur.


                        NIC (Ağ Arabirim Kartı)



                        Bilgisayarın bir ağa bağlanmasını sağlayan donanımdır. Genel olarak verilerin elektriksel sinyallere veya elektriksel sinyallerin verilere dönüştürülmesini sağlarlar. Bilgisayarın özelliklerine göre anakartla bütünleştirilmiş halde olabilir ya da anakart üzerindeki herhangi bir çevresel yuvaya takılı olabilir. Ağ arabirim kartı, ağda kullanılacak protokol çeşidi, sistem veriyolu ve fiziksel bağlantı çeşidine uygun olacak şekilde seçilmelidir. Ağ ara birim kartları kablo aracılığı ile ya da kablosuz olarak modem ile bağlantı kurarlar. OSI modelinde 1. ve 2. katmanda çalışırlar. Ağ arabirim kartları genel olarak 2 grupta incelenebilirler. Ethernet arabirim kartları kullanılan kablonun özelliğine göre aldıkları elektriksel sinyalleri ya da ışık dalgalarını sayısal verilere çevirir.
                        Kablosuz (Wireless) arabirim kartları ise aldıkları elektromanyetik dalgaları sayısal verilere çevirir.


                        Modem



                        Bilgisayarın telefon hatları ile bağlantısını sağlayarak bilgisayarın ağa bağlanmasını sağlayan cihazlardır. Bilgisayardan aldıkları digital verileri analog sinyallere dönüştürerek telefon hatlarına aktarılmasını sağlarlar. Harici olarak bilgisayara takılarak kullanılırlar. Modemler genel olarak 4 grupta incelenebilirler.Analog modemler, ethernet kartından gelen dijital verileri telefon hatlarında iletilen analog işaretlere ya da telefon hatlarından gelen analog verileri sayısal verilere çevirirler. Günümüzde masaüstü ve dizüstü bilgisayarların İnternet erişimlerinin sağlanması için sıklıkla kullanılırlar.

                        Dijital modemler ise verinin sayısal yapısı bozulmadan ulaşması istenen noktaya ulaştırırlar.

                        ADSL modemler ise yapı itibari ile dijital ve analog modemlerden biraz daha farklıdır. ADSL sisteminde, bilinen bakır kablolama alt yapısı kullanılır. Telefon hattının her ucuna bir ADSL modem eklenerek veri alma (download), veri gönderme (upload) ve POTS (Plain Old Telephone Service – Düz Eski Telefon Hizmeti) olarak adlandırılan geleneksel telefon servis kanalı olmak üzere 3 farklı kanal oluşturulur. Normal telefon görüşmelerinizi yaparken 0 kHZ ile 4 kHz arasında değişen frekans aralığı kullanılırken, ADSL data iletimi için 4 kHz ile 1100 kHz aralığını kullanıldığından için İnternete bağlıyken aynı anda telefon görüşmesi yapmaya olanak sağlar.ADSL modemler sayısal verileri analog verilere çevirmeden doğrudan olduğu gibi iletir. Sistem asimetrik olarak çalıştığından veri alma ve veri gönderme için kullanılan bant genişlikleri birbirinden farklıdır.CSU/DSU modemler ise yerel alan ağlarında kullanılan veri çerçeveleri (data frame) geniş alan ağı çerçevelerine veya geniş alan ağı çerçevelerinini yerel alan ağı çerçevelerine dönüştürmek için kullanılır. Ayrıca geniş alan ağlarında verinin iletiminin sağlanması için veri iletiminin yapılacağı hattın iki ucunda saat darbesi (clock rate) değerlerinin aynı olması gerekir. Geniş alan ağı sistemlerinde saat darbesi değeri bu cihazlar tarafından belirlenir.

                        Yorum yap

                        • #57

                          Ağ Oluşturma Modelleri



                          Veri haberleşmenin temelinde ağlar vardır bu nedenle ağ oluşturma işlemi karmaşık bir yapıya sahiptir. Ağ oluşturma bu kadar karmaşık bir yapıya sahipken tek bir modelden bahsetmek yada tek bir model üzerinde çalışmak tıkanıklıklara sebep olacaktır bu nedenle ağ oluşturmada mutlaka alternatif bir modelde olmak zorundadır.Şimdi ağ oluşturma modellerine geçmeden önce biraz da veri haberleşmede katman kullanımından bahsedelim. Çünkü ağ oluştururken katman kullanımı karmaşıklığı biraz daha basite indirgemektedir. Katman kullanımının ağ oluşturmadaki faydaları yada etkileri nelerdir ona bakalım.


                          Veri Haberleşmede Katman Kullanımı

                          Haberleşme ağlarında ortamın fiziksel olarak oluşturulması, paketlerin oluşturulması, veri aktarımı sırasında oluşan tıkanıkların giderilmesi, paketlerin varış noktasına yönlendirilmesi, ağdaki bir hattın bozulması durumunda alternatif yolların bulunması, hataların fark edilmesi, hataların düzeltilmesi, verinin bir uygulama protokolü aracılığı ile kullanıcıya sunulması gibi pek çok karmaşık işlemin yapılması gerekmektedir. Katmanların kullanılması bu tarz karmaşık işlerin yapılmasında kolaylıklar sağlamaktadır.


                          OSI Modeli



                          Kullanıcıların farklı talepleri ve dolayısıyla ağ üzerinde kullanılmak zorunda kalınan karmaşık uygulamalar, ağ kurulumlarında bir hiyerarşinin doğmasını kaçınılmaz yapmıştır. Bilgisayar ağları büyüdükçe bu ağları yönetmek ve sorun gidermek, standart bir yapı olmadığı da düşünülürse çok daha zorlaşmaya başlamıştır.
                          Uluslararası Standartlar Organizasyonu (ISO) birçok ağ yapısını inceleyerek 1984 yılında OSI referans modelini geliştirdi. Artık donanım ve yazılım firmaları bu standarda uygun ürünler üretmeye başladılar.
                          OSI modelinde 7 katmanlı bir yapı kullanılmıştır. Bu model ile katmanların işlevlerinin öğrenilmesi ve öğretilmesi kolaylaşmış, farklı donanım ve yazılım ürünlerinin birbirleriyle uyumlu çalışması sağlanmış, katmanlar arası iş birliği, görev paylaşımı, problem çözümü gibi kolaylıklar gelmiştir. OSI başvuru modelinde her bir katmana atanan görevler şöyledir:Uygulama katmanı (application layer)Kullanıcıya en yakın, en üstteki katmandır. Kullanıcının yazılımlar yardımıyla çalıştığı katmandır. Dosya aktarımı (FTP), elektronik posta (e-mail), ağ yönetimi (SNMP) internet hizmetlerine erişim programları gibiSunuş katmanı (presentation layer)Uygulama katmanından gelen bilgileri anlaşılan ortak bir dile, ortak bir formata çevirir. Bu katmanda istenildiği zaman verilerin şifrelenmesi ve sıkıştırılması gibi işlemlerde yapılır.Oturum katmanı (session layer)Haberleşecek bilgisayarların “Oturum†adı verilen özel bir bağlantı kurmalarını sağlayan katmandır. Bu katmanda kurulan bağlantının yönetilmesi ve sonlandırılması işlemleri de gerçekleştirilmektedir. Ayrıca bu katmanda iletilecek veri paket büyüklüklerine de karar verilir.Ulaşım katmanı (transport layer)Bu katman nakil edilecek verinin bozulmadan güvenli bir şekilde hedefe ulaştırılmasını sağlar. Aynı şekilde, bu katman karşı bilgisayardan aldığı verileri doğru almışsa karşı bilgisayara onay sinyali göndermekle sorumludur.Ağ katmanı (network layer)Veri paketlerinin yönlendirildiği, fiziksel adreslerin işlendiği, trafik kontrolünün yapıldığı katmandır. Yönlendiriciler bu katmanda çalışır.Veri bağı katmanı (data link layer)İletilen ve alınan veri paketlerinin doğru bir şekilde inşa edilip edilmediğini kontrol eder. Bir hata bulduğunda düzeltir ya da verinin tekrar gönderilmesini ister. MAC adreslerinin çözümlenmesi, doğrulanması bu katmanda gerçekleşir.Fiziksel katman (physical layer)Fiziksel katman verinin kablo üzerinde alacağı fiziksel yapıyı tanımlar. Bu katmanda yer alan cihaz ve programlar üst katmanlarda hazırlanmış ham veriyi 0 ve 1 ’ler şeklinde elektrik sinyali olarak göndermekle sorumludur. Ağ arabirim kartı, kablolar bu katmanda çalışır.


                          TCP/IP Modeli



                          İnternetin tarihsel ve teknik standartları TCP/IP referans modelidir. Bu model Birleşik Devletler savunma bölümü tarafından üretilmiş bir modeldir. Tasarlanışının nedeni ise nükleer savaş dâhil her türlü şartta sürekli ayakta durabilen bir ağ yapısının istenmesiydi. TCP/IP (Transmission Control Protocol / Internet Protocol) modeli OSI standartlarına uygun düzenlenmiş 4 katmandan oluşmaktadır.Uygulama katmanı (application layer)OSI modelindeki üst katmanlardan Uygulama, Sunuş ve Oturum katmanlarının birleşiminden oluşan TCP / IP katmanıdır. Uygulamaların çalışması, iletim için hazırlık, bağlantının sorgulanması ve ortak bir formatta haberleşme bu katmanda gerçekleşir.İletim katmanı (transport layer)Bilginin güvenli aktarımı, bilgi iletimdeki servis kalitesi ayarları, aktarım sonrasında bilgiye ait hata doğrulaması gibi işlemler bu katmanda yapılır. Uygulama katmanı ile Ağ katmanı arasındaki geçişi düzenler. Bu katmanda TCP ( transmission control protocol ) ve UDP ( user datagram protocol ) protokolleri kullanılmaktadır.İnternet katmanı (internet layer)Veri paketlerinin yönlendirilmesi ve hedefine gönderilmesinden bu katman sorumludur. Bu katmanda 3 alt protokol çalışır. IP ( internet protocol ), ARP ( adress resolution protocol ), ICMP (internet control message protocol)Ağ giriş katmanı ( network access layer)OSI modelindeki veri bağı ve fiziksel katmanlarının birleşiminden oluşur. Fiziksel donanımın ( Ağ arabirim kartı, kablolar ) yer aldığı katmandır. Temel fonksiyonu gelen ya da giden bilgiler için ağ arabirim kartı vasıtasıyla ile İnternet katmanı bağlantısını gerçekleştirmektir.

                          Yorum yap

                          • #58

                            Ağ Topolojileri Nedir?

                            Ağ topolojileri nedir

                            sorusunun en net cevabı, “bir ağı oluşturan cihazların fiziksel ve mantıksal yerleşimidir“. Ağ topolojileri fiziksel topoloji ve mantıksal topoloji olmak üzere 2 sınıfa ayrılır.

                            Fiziksel Topoloji Nedir?

                            Ağ cihazlarının bağlantı şekilleri, kullanılan kablolar ve kabloların yerleşim düzeni, cihazların ağ üzerindeki yerleşimleri fiziksel topoloji olarak tanımlanır.
                            Fiziksel topoloji türleri ortak yol, halka, yıldız, genişletilmiş yıldız, örgü ve ağaç topolojisidir. Fiziksel ağ topolojileri aşağıda tarif edilmiştir.

                            Ortak Yol Topolojisi (Bus)

                            Ortak yol topolojisinde iletişim omurga (backbone) denilen tek bir hat üzerinden gerçekleştirilir. Ağda gönderilen veri hedefe ulaşıncaya kadar veya sonlandırıcıya gelinceye kadar hat üzerinde bulunan tüm cihazlara uğrar. Bu sebeple ağ performansı oldukça düşük bir topolojidir.Bus topolojisinde genellikle koaksiyel kablo kullanılır. İnce koaksiyel kablo kullanıldığında hattın uzunluğu 185 metre, kalın koaksiyel kablo kullanıldığında en fazla 500 metredir. Ağa maksimum 30 cihaz bağlanabilir.Ağ üzerindeki bir cihaz veri göndermeden önce hattın başka bir cihaz tarafından kullanılıp kullanılmadığını kontrol eder. Ağ kullanımdaysa hattın boşalmasını bekler.



                            Ortak Yol Topolojisi (Bus)

                            Ortak yol topolojisinin avantajları;
                            Ağın kurumu kolaydır.
                            Ağa yeni cihaz eklenmesi kolaydır.
                            Ekonomiktir.
                            Daha az kablo kullanılır.
                            Switch/hub gerektirmez.



                            Ortak yol topolojisinin dezavantajları;
                            Ağa bağlanabilecek cihaz sayısı sınırlıdır.
                            Ağın hat uzunluğu sınırlıdır.
                            Omurga üzerindeki bir sorun tüm ağı etkiler.
                            Yaşanabilecek sorunların tespiti ve giderilmesi zordur.
                            Ağın bant genişliği düşüktür.



                            Halka Topolojisi (Ring)

                            Halka topolojisinde, halka biçimindeki ağ üzerinden gönderilen veri alıcı cihaza ulaşıncaya kadar ağ üzerindeki tüm cihazlara teker teker uğrar. Ağ üzerindeki veri 3 byte’ lık jeton (token) denilen bir kılavuz ile gönderilir. Jeton ağ üzerinde sürekli dolaşır ve göndericiden aldığı veriyi alıcıya ulaştırır. Halka topolojisinde ağa bağlı cihazlardan birinin arızalanması ağın çökmesine sebep olur.Halka topolojisinin yapısı merkezde bulunan bir Multistation Access Unit (MAU) ve ağa bağlı cihazlardan oluşur. Ağ bağlantısı çift burgulu kablolar ile gerçekleştirilir.
                            Halka topolojisi, ağ topolojileri içerisinde en az kullanıma sahip topolojidir.




                            Halka Topolojisi (Ring)

                            Halka topolojisinin avantajları;
                            Bağlı tüm cihazlar aynı yetkiye sahiptir.
                            Sunucuya ihtiyaç yoktur.
                            Ağın büyütülmesi performansı az etkiler.



                            Halka topolojisinin dezavantajları;
                            Bağlı cihazlardan birindeki arıza ağın çökmesine neden olur.
                            Ağ arayüz kartları ve MAU, ethernet ve switch’ e göre pahalıdır.



                            Yıldız Topolojisi (Star)

                            Yıldız topolojisi en yaygın kullanıma sahip topolojidir. Merkezdeki bir hub ya da swith’ e bağlı cihazların iletişimi merkezde bulunan cihaz üzerinden gerçekleştirilir. Ağa bağlı bir göndericiden çıkan veri önce merkezdeki hub ya da switch’ e gelir, oradan da alıcı cihaza gönderilir. Hub ya da switch’ teki bir sorun tüm ağı etkiler.Yıldız topolojisinde çift burgulu kablolar kullanılır. Cihazların hub ya da switch uzaklığı en fazla 100 metredir. 100 metreden sonra performans büyük oranda düşer

                            .

                            Yıldız Topolojisi (Star)

                            Yıldız topolojisinin avantajları;
                            Ağın yönetimi ve sorun tespiti kolaydır.
                            Ağa yeni cihaz eklemek kolaydır.
                            Bağlı cihazda oluşacak sorun ağı etkilemez.



                            Yıldız topolojisinin dezavantajları;
                            Merkezdeki cihazda oluşacak sorun tüm ağı etkiler.
                            Çok fazla kablo bağlantısı gerektirir.



                            Genişletilmiş Yıldız Topolojisi (Extended Star)

                            Yıldız topolojisinin genişletilmiş halidir. Merkezde bulunan hub ya da switch’ e yeni hub/switch eklenmesi ile oluşturulur. Ağa bağlanacak cihaz sayısının çok olması ve hub/switch’ in port sayısının yetersiz kaldığı durumlarda ağa yeni hub/switch’ lerin bağlanması genişletilmiş yıldız topolojisinin kullanımına örnektir

                            .

                            Genişletilmiş Yıldız Topolojisi (Extended Star)Genişletilmiş yıldız topolojisinin avantaj ve dezavantajları yıldız topolojisi ile aynıdır.

                            Örgü Topolojisi (Mesh)

                            Örgü topolojisinde,

                            ağa bağlı bir cihaz ağdaki diğer cihazlara doğrudan bağlantılıdır. Çoğunlukla geniş alan ağları (WAN) arasında kullanılır. Ağa bağlı cihaz sayısı ‘N‘ ise, ağ üzerindeki bağlantı sayısı ‘N*(N-1)/2‘ adettir.



                            Örgü Topolojisi (Mesh)

                            Örgü topolojisinin avantajları;
                            Bir cihaza bağlı hatta sorun oluşması cihazın iletişimini kesmez.
                            Veri iletim hızı oldukça yüksektir.
                            Ağın genişletilmesi diğer bağlantıları etkilemeden yapılabilir.



                            Örgü topolojisinin dezavantajları;
                            Bağlantı sayısı çoktur.
                            Karmaşık bir yapısı vardır.
                            Çok fazla kablo kullanılır.
                            Maliyeti yüksektir.



                            Ağaç Topolojisi (Tree)

                            Ağaç topolojisi yıldız topolojisi ile ortak yol topolojisinin birlikte kullanıldığı topolojidir. Merkezdeki bir ortak yol (omurga) üzerine yerleştirilmiş hub ya da switch’ lere bağlı cihazlarla oluşturulur.Bu topolojiye ağaç topolojisi denmesinin nedeni omurganın ağaç gövdesini, hub ya da switch üzerinden bağlanan bilgisayarların da ağacın dallarını modellemesidir. Ağaç topolojisi büyük ağların omurgalarını oluşturmak için kullanılır.



                            Ağaç Topolojisi (Tree)

                            Ağaç topolojisinin avantajları;
                            Farklı üreticilerin donanımları ile uyumlu çalışır.
                            Ağın genişletilmesi kolaydır.
                            Sorunların tespiti ve giderilmesi kolaydır.
                            Ağın yönetimi ve bakımı kolaydır.
                            Dallardan birinde oluşacak sorun diğerlerini etkilemez.



                            Ağaç topolojisinin dezavantajları;
                            Kablolama işlemi zordur.
                            Dallanma arttıkça ağın bakımı ve yönetimi zorlaşır.
                            Omurgada yaşanacak bir sorun tüm ağı etkiler.



                            Mantıksal Topoloji Nedir?

                            Ağ üzerindeki cihazların haberleşme şekilleri ve kullandıkları iletişim protokolleri mantıksal topoloji ile açıklanır.
                            Mantıksal ağ topolojileri yayın topolojisi ve jetonlu geçiş topolojisi olmak üzere 2 sınıfa ayrılır.

                            Broadcast – Yayın Topolojisi

                            Bu topolojide gönderici cihaz veriyi ağa bırakır, veri alıcıya ulaşıncaya kadar tüm ağı dolaşır. Ağa bağlı cihazların öncelik hakkı yoktur ve ağdaki tüm cihazlara veri iletimi gerçekleştirilir


                            Token Passing – Jetonlu Geçiş Topolojisi

                            Halka topolojisinde olduğu gibi tüm ağı dolaşan bir jeton (token) veri iletimini gerçekleştirir.
                            Jeton ağ üzerinde dolaşırken sırayla tüm cihazlarla iletişime geçer ve gönderilecek ya da alınacak veri olup olmadığını kontrol eder.

                            Yorum yap

                            • #59

                              Osi Modeli Nedir?

                              OSI, bilgisayar ağları oluşturulurken kullanılan donanımsal ve yazılımsal çözümleri düzenleyen bir standarttır. Osi modeli, üretici bağımlılığını ortadan kaldırmıştır.Open Systems Interconnection (OSI) modeli ISO (International Organization for Standardization) tarafından geliştirimiştir. Bu modelle, ağ farkındalığına sahip cihazlarda çalışan uygulamaların birbirleriyle nasıl iletişim kuracakları tanımlanır.
                              Osi modeli, ağ türleri ya da donanıma göre değişiklik göstermemektedir. Osi protokol, mimari ve tür bağımsız bir kavramdır. Osi modelinin amacı ağ topolojileri,

                              ağ mimarileri ve protokollerinin birer ağ ürünü gibi kullanılabilmesini sağlamaktır.

                              Osi Katmanları



                              Osi Modeli Nedir?Osi modeli 7 katmana ayrılmış bir standarttır. Her bir katmanın görevi bir üst katmana hizmet vermektir. Veri iletimi sırasında katmanlar sırayla görev alırlar. Osi katmanları birbirini sıra ile takip eden düzenli bir yapıya sahiptir.Uygulama, sunum ve oturum katmanlarından geçen veri (data) taşıma katmanında bölümlere (segment) ayrılır. Ağ katmanında bölümlere adres bilgileri eklenerek paket(package) halini alır. Veri iletim katmanında paketlere alıcının MAC adresi bilgisi eklenerek çerçeve (frame) adı verilen yapı oluşturulmuş olur. Fiziksel katmanda veri bit boyutunda alıcı ağın fiziksel katmanına iletilir. Osi katmanları aşağıda başlıklar halinde açıklanmıştır.



                              Osi Katmanları Nedir?

                              Uygulama Katmanı (Application Layer)

                              Uygulama katmanı ağ bağlantısını kullanacak olan programlardır. Kullanıcı tarafından çalıştırılan eposta, veritabanı ve web tarayıcı yazılımları bu katmanda yer alır.
                              Osi katmanları içerisinde en üstte uygulama katmanı yer alır.

                              Sunum Katmanı (Presentation Layer)

                              Sunum katmanı verinin biçimsel düzenlemelerinin yapıldığı katmandır. Uygulama katmanına veri iletirken veriler üzerinde kodlama ve dönüştürme işlemleri yapılır. Verinin şifrelenmesi, şifreli verinin çözümlenmesi, sıkıştırılması, genişletilmesi bu katmanda gerçekleşir.

                              Oturum Katmanı (Session Layer)

                              Oturum katmanı haberleşecek bilgisayarlar arasında bağlantının oluşturulması, kullanılması ve sonlandırılması işlemlerinin yapıldığı katmandır. Oturum katmanı veri güvenliğini ve veri iletiminde sorun oluşmuş ise verinin tekrar iletilmesini sağlar. NFS, Net BIOS, Sockets ve SQL gibi protokoller bu katmanda çalışır.

                              Taşıma Katmanı (Transport Layer)

                              Taşıma katmanı verinin nasıl iletileceğinin belirlendiği katmandır. Taşıma katmanında verinin uçtan uca hangi protokoller kullanılarak iletileceği belirlenir. TCP, SPX ve UDP protokolleri taşıma katmanında çalışır.Yazılım katmanları ile donanım katmanları arasında bağlantı sağlar. Üst katmanlardan aldığı veriyi bölümlere ayırarak alt katmanlara, alt katmanlardan aldığı bölümleri de birleştirerek üst katmanlara iletmek taşıma katmanının görevidir.

                              Ağ Katmanı (Network Layer)

                              Ağ katmanı verinin iletileceği en verimli fiziksel yolun belirlendiği katmandır.
                              Mantıksal ve fiziksel adresleme ve adres çözümleme işlemleri de bu katmanda gerçekleştirilir. Router‘ lar ve IP protokolü bu katmanda yer alır.

                              Veri İletim Katmanı (Data Link Layer)

                              Bir düğümden diğerine hatasız veri transferini gerçekleştirmek için fiziksel katmanın erişim yetkilerini ve kurallarını belirleyen katman veri iletim katmanıdır. Ağ katmanından gelen paketlere hata kontrol bitleri eklenerek çerçeve yapısı oluşturulur. Ethernet ve Token Ring erişim yöntemleri bu katmanda çalışır.Veri iletim katmanının büyük bir bölümü ağ kartı içerisinde çalışır. Ağ üzerindeki diğer cihazları tanıma, hattın hangi cihaz tarafından kullanıldığını tespit etme ve fiziksel katmandan gelen verinin hata kontrolü yine bu katmanda gerçekleşir. Daha önce anlattığımız switch bu katmanda çalışan bir cihazdır. Çünkü switchler MAC adreslerini tanıyabilir ve veriyi sadece ilgili MAC adresine iletebilirler.Veri iletim katmanı 2 alt katmana ayrılır.
                              Media Access Control (MAC) Alt Katmanı:
                              Veriyi, hata kontrol biti, alıcı ve gönderici cihazın MAC adresleri ile çerçeveler ve fiziksel katmana iletir. Fiziksel katmandan aldığı veriyi LLC alt katmanına iletmekte MAC alt katmanının görevidir.

                              Logical Link Control (LLC) Alt Katmanı: Ağ katmanına iletilecek çerçeveler için taşıyıcı görevi görür. Kullanılan protokole özel mantıksal portlar oluşturur. Böylece gönderici ve alıcı cihazda aynı protokoller iletişime geçebilir. LLC, ayrıca bozulmuş olarak iletilen veri paketlerinin tekrar gönderilmesinden sorumludur.

                              Fiziksel Katman (Physical Layer)

                              Fiziksel katman, veri bitlerinin alıcıya nasıl iletileceğinin belirlendiği katmandır. Bir ve sıfırların nasıl elektrik, ışık veya radyo sinyallerine çevrileceğini ve aktarılacağını tanımlar. Gönderici tarafta fiziksel veri bitlerini (0-1) elektrik sinyallerine çevirip kabloya yerleştirirken, alıcı tarafta fiziksel katman kablodan okuduğu bu sinyalleri tekrar veri bitleri haline getirir. Hub fiziksel katmanda yer alır.

                              Yorum yap

                              • #60

                                Ağ Mimarileri Nedir?

                                Ağ mimarileri, ağa bağlı cihazların birbirleri ile iletişim yöntemlerini belirleyen tasarımlardır. Ağ üzerindeki cihazların iletişim yöntemine göre tasarlanmış çeşitli ağ mimarileri vardır. En yaygın kullanılan ağ mimarileri P2P ve client server mimarisi aşağıda açıklanmıştır.

                                P2P Mimarisi (Peer to Peer)

                                Eşler arası mimari denilen P2P (peer to peer) ağ mimarisinde merkezi bir sunucuya ihtiyaç yoktur. Ağa bağlı cihazlar hem istemci hemde sunucu gibi çalışabilirler. Genellikle dosya, yazıcı ve internet paylaşımı için kullanılırlar. Bu tür ağlar genellikle evlerde ve merkezi yönetim gerektirmeyen kurumlarda kullanılırlar.
                                P2P ağ mimarisinin en önemli özelliği eşler arasında çeşitli ağ bağlantı cihazları olabilmesine rağmen bir sunucu bulundurmamasıdır. Server bulundurmayan P2P mimarileri paylaşıma açılan verinin ağa bağlı tüm cihazlardan erişilebilir olması ve yetki ya da güvenlik kontrolüne yapılmaması anlamına gelir. Eşler arası mimaride güvenlik göz ardı edilmiştir.

                                Client Server Mimarisi (İstemci Sunucu)

                                Genellikle üstün donanımsal özelliklere sahip bir sunucuya bağlı istemci cihazların sunucu üzerinden yetki kontrollerinden geçerek veri ve kaynaklara eriştiği mimaridir. İstemci – sunucu mimarisinde istemciler sunucudan bağımsız da hareket edebilirler. Ancak sunucu üzerinden veri ve kaynak kullanımı sunucunun belirlediği yetkilere göre gerçekleştirilir.



                                Client Server Mimarisi (İstemci Sunucu)Client server mimarisi internet erişiminde kullanılan mimaridir. İnternet Explorer aracılığı ile google.com’ a girmek isteyen bir kullanıcının cihazı istemci rolünde, bu isteği alıp işleyen ve sayfayı tarayıcıya ileten google serverları da sunucu rolünde olur.Client server mimarisi sunucu yerleşimlerine göre 2 katmanlı (2 tier) ve 3 katmanlı (3 tier) olmak üzere 2 sınıfa ayrılır.

                                2 Katmanlı (2-tier) İstemci Sunucu Mimarisi



                                2 Katmanlı Client-Server MimarisiBu mimarinin katmanları istemci ve sunucudur. İstemci doğrudan sunucu ile iletişime geçebilir. Performans ve güvenlik açıklarına sebep olabilemektedir. Güvenlik açıklarının önüne geçmek için Secure Socket Layer (SSL) kullanılır.

                                3 Katmanlı (3-tier) İstemci Sunucu Mimarisi



                                3 Katmanlı Client-Server Mimarisiİstemci ve sunucu katmanları arasına 3. bir katman olan uygulama katmanının bulunduğu mimaridir. İstemciden gelen talebi karşılamak ve yetki kontrolünden sonra sunucuya iletmekle görevli uygulama katmanı güvenliği sağlamak için kullanılır. Sunucudan istemciye gidecek olan yanıt yine bu katmandan geçerek istemciye ulaşır. Yüksek performans ve güvenlik gerektiren durumlarda 3 katmanlı mimari kullanılır. Çok daha yüksek güvenlik gerektiren durumlarda uygulama katmanının sayısının artırıldığı 4,5 ve 6 katmanlı mimariler de kullanılmaktadır.



                                P2P Mimarisi (Peer to Peer Ağ mimarisi)Ağ mimarileri nedir, P2P mimarisi ve client server mimarisi hakkında bilgi verdiğimiz makalemizin sonuna geldik.

                                Yorum yap

                                Hazırlanıyor...
                                X