USB ve hardisk hakkında önemli detaylar

[Mehmetkarahanlı]

USB Type-C bağlantısını, yeni tanıtılan telefon, tablet ve bilgisayarlarda görmeye başladık. Peki, USB Type-C nedir? İşte USB Type-C hakkında tüm detaylar.



2016 yılının yeni standardı olacak olan USB Type C, hem telefonlar hem tabletler hem de taşınabilir bilgisayarlar tarafından kullanılmaya başlandı.
Kullandığınız cihazı şarj ederken kablo karışıklığını ortadan kaldıracak olanUSB Type C, bizlere çok daha fazlasını sunuyor.


USB Type-C nedir?

USB 3.1 standardı ile geliştirilen USB Type-C, veri aktarım konusunda ön plana çıkıyor. USB 3.0 bağlantısı 4.80 Gbit/sn yani saniyede maksimum 600 MB aktarım yaparken, USB Type-C 10Gbit/sn ile saniyede 1.22 Gigabyteveri aktarımı yapabiliyor.
Kağıt üzerinde yaklaşık 2 kat daha hızlı olan USB Type-C, veri aktarımının dışında tüm girişleri tek bir kanal üzerinden sağlama özelliğine sahip.



USB Type-C ile hepsi bir arada

USB Type-C bağlantısının 4.5W (5V, 0.9A) değeri sayesinde kablo üzerinden aktarılan enerji miktarı daha yüksek oluyor. Bu sayede cihazlar USB Type-C ile daha hızlı şarj olabiliyor. 24 pinli yapısı sayesinde USB Type-C bağlantısından HDMI ve VGA çıkışı da elde etmek mümkün.
HDMI ve VGA girişlerinin büyüklük açısından çok fazla yer kaplaması ve kalın olması, cihazların tasarımlarında kısıtlı yenilikler yapılmasına neden oluyordu. 8.25mm genişliğinde ve 2.4mm yüksekliğindeki USB Type-C ile bu bağlantıların tek bir yerde toplanması, gelecekteki cihazların tasarımsal açıdan yenilikler ile gelmesini sağlayacak.
USB Type-C ile şarj

Her iki ucu da aynı olan USB Type-C ile bir cihazdan başka bir cihazı şarj etmek de mümkün. Örneğin, USB Type-C girişine sahip telefonunuz ile yine aynı girişe sahip telefonu şarj edebiliyorsunuz.




USB Type-C ne kadar yaygın?

Yeni bir teknoloji olduğu için USB Type-C girişine sahip cihazlara çok nadir rastlanıyor olsa da, 2016 yılında tanıtılan pek çok model USB Type C desteğine sahip.
General Mobile GM 5 Plus ile beraber başlayan MWC'deki Type C destekli cihaz furyası, bazı üst seviye telefonlar, ikisi bir arada bilgisayarlar ve tabletler tarafında da desteklenmeye başladı.
2016 yılı içerisinde yaygınlaşması beklenen portun, daha hızlı veri transferi ve tek bir port üzerinden farklı çıkışları desteklemesi, geleceğin USB Type-C bağlantısında olduğunu gösteriyor.

[Mehmetkarahanlı]

9 Mart'ta Apple tarafından yapılan Spring Forward lansmanıyla tanıtılan ürünlerden biri olan Macbook, kullandığı USB-C bağlantı teknolojisiyle fazlasıyla dikkat çekti. İşte bu teknolojinin detaylarını sizler ile paylaşıyoruz.
9 Mart'ta Apple tarafından yapılan ve en önemli detayının Apple Watch olduğu Spring Forward lansmanında belki de en merak edilen kısım yeni Macbook'da bulunacak USB-C teknolojisi olarak dikkat çekiyor.

USB Type C olarak da bilinen bu bağlantı türü hakkında bir yanlış anlamaya ne olduğuna ve ne işe yaradığına geçmeden belirtelim. USB-C teknolojisi Apple tarafından üretilen bir teknoloji türü değil. USB 3.0 Promoter Group tarafından geliştirilen bir teknoloji olduğunu belirtmiş olalım.


Nedir Bu USB-C?

USB-C yeni bir bağlantı türü olarak dikkat çekiyor. Başında USB kelimesi olsa da all-in-one adı verilen bir yapıdaki, yani her bağlantının tek bir porttan yapılması olarak özetleyebiliri.

USB, güç, VGA, HDMI ve display port girişlerini tek bir yerde toplayan bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor. Yani tek bir porttan hem USB bağlantısı sağlayıp hem de yine aynı USB-C portundan güç kablonuzu bağlayarak cihazınızı şarj edebiliyorsunuz. Tabii HDMI, VGA ve display port ile sağladığınız görüntü aktarımlarını da yine bu porttan sağlayabiliyorsunuz.

USB 3.1 ile çıkan bu tek port olayı ve 8.4 mm genişliği ve 2.6 mm kalınlığıyla hem cihazlar için merak edilen daha ince olma kısmı gerçekleştirilebilirken hem de kablo karmaşası durumunu ortadan çıkarma amacıyla üretilen bir teknoloji.



Orijinal boyotunu görüntülemek için buraya tıklayın 1572x852px.



Yukarıda gördüğünüz gibi bir yapıda olacak USB-C bağlantısının en önemli yanlarından biri ise USB bağlantılarındaki ters-düz muhabbetinin olmayışı. Yani Apple'ın lightning bağlantısında olduğu gibi ters düz sorunu olmadan porta ilk takışta bağlantı sağlayabileceksiniz.
USB-C İle Şarj Etme

Bildiğiniz gibi USB bağlantıları ile şarj daha yavaş sağlanır. Bu da prize takılıp şarj edilme konusuna göre de yavaşlık sağlar. Bu sebeple de küçük cihazlarda, yani telefon, tablet, fotoğraf makinasi gibi bataryası küçük cihazlar için tercih edilir. Laptop gibi daha büyük batarya ve daha hızlı dolum gereksinimi duyan cihazlarda ise normal güç portları kullanılır.



Orijinal boyotunu görüntülemek için buraya tıklayın 1024x680px.



Önümüzdeki dönemde muhtemelen her diz üstü bilgisayarlarda göreceğimiz bu teknoloji yüksek kalitede oyun oynarken bilgisayarın tüketeceği enerjiyi geri sağlayabilir mi? Tabiki!. Çünkü USB Power Delivery v2.0 standardını kullanan USB-C 5 amper/20 volt yani 100 watt enerji geçişi sağlayabilmekte. Örnek vermek gerekirse Lenovo V570 modeli bir laptop için 4400mAh batarya bulunur. Bu batarya da 19 volt/3.2 amper ve 65 watt enerji girişi gerekli. Yani rahatlıkla karşılayabilecek yapıda olduğunu söyleyebiliriz.

Veri Transfer Hızı

Şimdi, USB-C adı üstünde, tabiki bir USB portu. Ama USB 3.1 teknolojisini kullanan bu port ile ne kadar yüksek veri transferi hızı alabiliriz?



Bu konuda da fazlasıyla içiniz rahat olabilir. USB 3.0 bağlantısıyla sağlanabilen (hani şu maviş olanlar) maksimum veri transfer hızı olan 5Gbps, USB 3.1 ile ikiye katlanmış durumda. Yani10Gbps, Türkçesi saniyede 10 Gigabit. (1.25 gigabyte) Bu konuda da hiçbir sıkıntısı olmayıp hatta fazlasını veren bir bağlantı hızı ile karşı kaşıyayız.

Aynı Anda Birden Fazla Bağlantı

Koskoca laptopta tek bir bağlantı girişi olacaksa ne olur? Örneğin bilgisayarınızın şarjı %30 diyelim. Tabii siz o sırada HDMI ile bilgisayarı televizyona bağlayıp film keyfi sürmektesiniz. Ama filmin ortasında %10 kaldı diye uyarı geldi. Ne yapacağiz?



Orijinal boyotunu görüntülemek için buraya tıklayın 800x547px.



Bunun için de aklınıza ilk gelen şey bulunuyor tabiki. Çoklayıcılar. Yani ekstadan bir ücret gerekiyor olsa da bu tek portu 3'e 5'e çıkaran çoklayıcıları kullanarak bu sorun ile karşılaşmadan bilgisayarınızı hem şarj ederek hem de film keyfinizi sürebileceksiniz.



Ayrıca bu çoklayıcıların eski portlara göre dönüştürücüleri de bulunmakta. Yani klasik HDMI, USB portlarını USB-C'ye de dönüştürebileceğiniz bir çoklu dönüştürücüler de bulunuyor olacak.
Desteklenen Bağlantılar

Bu konuya kısaca girişte değindik, ama sonuçta birçok insan hala USB 2.0 bağlantısına sahip. Ancak bildiğiniz gibi USB 3.0 (maviş dediğimiz) portlar USB 2.0'ı da destekliyor. Yani çoklu dönüştürücü aldığınız zaman USB 2.0 bağlantısını bu porta bağlayabilirsiniz.

Ayrıca HDMI'ın mini ve mikro türleriyle de rahatlıkla bağlantı sağlayabileceksiniz. Ama bu da biraz tuzlu olacaktır. Çünkü satışa çıkacak dönüştürücüler büyük ihtimalle USB 3.0, normal HDMI bağlantılarına sahip olacak. Bu da mikro ya da mini gibi bağlantılar için ayrıca bir dönüştürücü almak demek.



Bu durum VGA için de geçerli olacaktır. VGA için VGA-HDMI dönüştürücüleri gibi dönüştürücüler de çıkacak. Ya da yine 7-8 portlu tek seferde biraz fazla bir ücret ödeyerek birçok porta sahip olabileceğiniz bir durum ortaya çıkabilir.

DVI kullananlar için ise görünen iki DVI-HDMI dönüştürücüsü alarak bunu da HDMI-USB-Cdönüştürücüsü de ekleyerek kullanabilecekler.

Sonuç ve Evrensellik

Sonuç olarak biraz garip gelse de gelecekte bu bağlantı artık tek bağlantı olarak devam edecek gibi duruyor. Yani ilk başta bu dönüştürücüler ile fazlaca haşır neşir olarak geçen zamanda daha sonra artık normal olarak bu bağlantıyla haşır neşir olacağız.

Evrensellik başlığı atılmasının sebebi ise önümüzdeki yıllarda bu USB-C portunun tek kullanılacak port olarak görülmesi. Misal 5 yıl sonra tüm cihazlar bu portu kullanıyor olacak ve telefonunuz, tabletiniz, dizüstü bilgisayarınız ve televizyonlarınız için sadece bu ortak ve evrensel port ile işlemler yaparak daha çabuk ve güzel bir bağlantı sağlanılıyor olabilir.



Orijinal boyotunu görüntülemek için buraya tıklayın 798x310px.



"VGA kablosunu nereye koydum ben ya?" "Usta HDMI kablonu ödünç alabilir miyim? Film izleyeceğiz de" "Ayfon 6 pılas 3.500 lira şarj aleti olan var mı?" gibi sorular yerine herkeste sadece USB-C bağlantı kablosu ve bu bağlantı girişi olacak.

Başta bu eski bağlantı türleri nedeniyle sorun ve sıkıntılar olsa da gelecekte inanılmaz kolay bir şey ile tanıştığımızı söyleyebiliriz.

Tabii siz de yorumlarınızı eksik etmeyin, bu bağlantı türü ve geleceği hakkında yorum kısmında görüşlerinizi ve sorularınızı yazarabilirsiniz.

[Mehmetkarahanlı]

Çok daha hızlı ve çok daha güçlü bir çözüm. Yakında birçok cihazda kullanılacak.


Son dönemde USB Type-C ve bu teknolojiye destek veren cihazlar hakkında haberler duymaya başladık. Daha rahat ve daha performanslı bir kullanım sunan USB Type-C'nin önümüzdeki günlerde birçok cihazda yaygın olarak kullanılması gündemde.

Peki ama nedir USB Type-C?
USB Type-C, kâr amacı gütmeyen, USB ve kablosuz teknolojiler üzerine çalışmalar yapan USB Implementers Forum tarafından yayınlanan yeni bir bağlantı biçimi. En dikkat çekici taraflarından bir tanesi ise, bağlantıyı her iki tarafla da gerçekleştirebiliyor olmanız. Yani aşağıda gördüğünüz fotoğraftaki durumlarla böylelikle karşılaşmayacaksınız.

8.4mm genişlik ve 2.6mm yükseklik değerleri bulunan Type-C bağlantı noktası, böylelikle daha ince taşınabilir cihazların ortaya çıkmasında da önemli rol oynayacak.
USB Type-C, DisplayPort, HDMI, güç ve VGA desteği de sunuyor.

Güç artıyor!
USB Type-C, USB 3.1'e destek veriyor. En yüksek hız değeri olarak 10Gbps'tan ve 20V(100W)'a kadar da güç çıkışından söz ediliyor. Cnet, ufak bir örnekleme yapmış. 15 inç ekrana sahip birçok notebook, 60W civarında bir güce ihtiyaç duyuyor. USB Type-C'nin sunduğu miktar göz önüne alındığında da önümüzdeki günlerde birçok taşınabilir bilgisayarda bu çözüme yer verilebilir. Mesela Apple'ın 12 inç'lik son Macbook'u Type-C destekli ve bu konuda bir ilki gerçekleştirdi.


USB 2.0 ve USB 3.0 ile USB 3.1 (Type-C) arasında ne kadar fark var?

USB 2.0'ın maksimum hızı, 480Mbps. Maksimum güç çıkışı ise, 2.5V, 1.8A.
USB 3.0'ın maksimum hızı, 5Gbps. Maksimum güç çıkışı ise, 5V, 1.8A.
USB 3.1'in maksimum hızı, 10Gbps. Maksimum güç çıkışı ise, 20V, 5A.
Bu sene itibarıyla kullanılmaya başlanan ve önümüzdeki yıllarda giderek yaygınlaşması beklenen Type-C, görüldüğü üzere oldukça performanslı ve güçlü.


Nerelerde kullanılabilir?

-Tabletlerde
- Mobil telefonlarda
- Laptop'larda
- Mönitörlerde

Geriye dönük uyumluluk
Type-C'nin geriye dönük olarak USB 3.0 ve USB 2.0 uyumluluğu bulunuyor. Yine üreticilerden bağlantı uyumluluğu için dönüştürücü adaptörler gelecektir. Type-A, yani şu an birçok cihazda kullanılan port için adaptörler şart.

[Mehmetkarahanlı]

USB Type C Kulaklık Girişi Olarak Kullanılabilir

Apple tarafından tanıtımı yapılan iPhone 7 modellerinde kulaklık girişinin olmaması pek çok tartışmaya yol açarken mobil sektörde bu yönde bir değişimin olabileceği de düşünülüyor.



iPhone 7 modellerinde kulaklık girişinin kaldırılması ve kablosuz kulaklık kullanımı konusunda farklı seçenekleri sunulması bundan sonraki telefonlar için de önemli ipuçlarını sunmuştu. Öye ki pek çok markanın da şimdiden kulaklık girişini kaldıracağı yönünde iddialar gelmeye başladı.
iPhone 7 ile birlikte başlayan bu hareketlilik önümüzdeki yıllarda pek çok farklı model de görülecek. Aynı zamanda ve USB Type-c olarak adlandırılan girişin kulaklık girişi olarak da kullanılabileceği konuşuluyor. Bu bakımdan önümüzdeki yıllarda mobil sektörde kulaklık girişleri üzerinden kapsamlı bir değişikliğin yapılması bekleniyor. Fakat bu değişikliklerin ne kadar hızlı bir şekilde gerçekleşeceği, hangi marklalar tarafından tercih edileceği ve kulaklık girişinin kaldırılması ile kullanıcıların kulaklık kullanımı konusunda nasıl bir seçeneğe sahip olacağı şu anda net bir şekilde bilinmiyor.
Apple Öncü Oldu
Apple tarafından yapılan tanıtımların ardından kulaklık girişinin kaldırılması pek çok kişi tarafından ağır bir şekilde eleştirilmiş olsa da şu anda kullanımlarda herhangi bir sorun yaşanmaması kullanıcıların bu yeni teknolojiye alışmasını da sağlamış durumda. Bu açıdan önümüzdeki dönemlerde kullanıcıların bu konudaki önyargılarının kırılması ve kablosuz kulaklık kullanımının artması bekleniyor.

[Mehmetkarahanlı]

USB Type-C hakkında bilmeniz gerekenler!


Apple, yeni bilgisayarı 12 inç'lik MacBook'uyla kullanıcıları daha az portla yetinmeye zorluyor. Yeni MacBook, çevrebirimleri, monitörleri ve şarj adaptörünü bağlayabileceğiniz tek bir USB-C portuyla geliyor. Peki USB-C nedir ve hayatımızda neleri değiştirecek?

USB 3.1 standardını destekleyen porta henüz çok az sayıda cihazda rastlanıyor. USB 3.1, teknik olarak 10Gbps hızlarına ulaşabiliyor, yani USB 3.0'dan iki kat hızlı. Ancak MacBook'taki USB 3.1 portu, şimdilik maksimum 5Gbps veri aktarabiliyor. Bunun yanında bilgisayarın kullandığı USB-C kablosu, her iki yönde de takılabiliyor.

[Mehmetkarahanlı]

İncelen laptop'lar, daha az port anlamına geliyor ve Apple'ın yeni MacBook'unda sadece bir USB 3.1 portu sunmasının sebebi de bu. İşte yeni 12 inç'lik MacBook'taki USB 3.1 portu ve portun geleceği hakkında bilmek isteyecekleriniz.


USB 3.1, geriye doğru uyumlu USB 3.0 ve USB 2.0'ı kullanan tüm cihazlar, MacBook'taki port ile bağlanabiliyor, ancak bunun için ek bir adaptöre ihtiyacınız var.

[Mehmetkarahanlı]

USB 3.1'li çevrebirim henüz yok USB 3.1 halen geliştirilme ve test aşamasında olduğundan, onu kullanan cihazların ortaya çıkması birkaç ay alabilir. USB 3.1 bağlantısı, tam kapasite olan 10Gbps'ye ulaşmasalar da bu, yonga setlerinin ve denetimlerin sorunlarından arındırılmasıyla gerçekleşecek.

Thunderbolt'a hemen veda etmeyin Apple, Mac'lerinde hızlı bağlantı noktası olarak Thunderbolt'a geçmiçti, ancak USB 3.1 bu portun yok olacağı anlamına gelmiyor. USB Implementers Forum yetkilileri, henüz geride bıraktığımız MWC'de Thunderbolt protokolünü USB 3.1 bakır ve optik kabloları üzerinden taşımanın mümkün olduğunu, Intel'in bu fikri bir kenara atmadığını söylemişlerdi. Ancak Thunderbolt 20Gbps'de çalıştığı için hızda düşüş yaşanabilir.


Hub'a ihtiyacınız var USB 3.1 portunu şarj için kullanırken başka bir cihaz bağlamak için uzatma kablolarına, hub'lara veya dönüştürücülere ihtiyacınız olacak. Apple, USB Type-C'yi USB'ye dönüştüren adaptörleri 19 dolara, uzatma kablolarını 29 dolara satıyor.

[Mehmetkarahanlı]

USB bağlantısı hızlanabilir USB-IF, USB 3.1'in yeterince hızlı olduğunu düşünse de, bakır tel üzerinden 20Gbps'ye varan simule edilmiş hızlara ulaşabiliyor.


Böyle bir hıza ulaşılması, USB 3.1'i Thunderbolt ile aynı seviyeye getirecektir.


Ancak kuruluşun şu anki önceliği, USB 3.1'i laptop'ları, mobil cihazları ve ev eşyalarını şarj edilebilen bir port haline getirmek.

[Mehmetkarahanlı]

Sabit Diskinizi Verilerden Temizlemenin 4 Yolu!
Artık kullanmayacağınız bir sabit diski elinizden çıkarmadan önce formatlamanız yeterli değil! İşte verilerinizi tamamen "uçurmanın" 4 yolu!

Sabit diskinizi formatladığınızda, verilerinizin gerçekten silinmediğini duymuşsunuzdur. Aslında formatlanan bir sabit diskten veri kurtarmak oldukça basit bir iş.

Bir sürücüyü formatladığınızda, eski bölümü silip yeni bir bölüm oluşturmuş olursunuz. İşletim sistemi, sürücüdeki dosyaları artık okuyamasa da veriler, disk üzerindeki yerini korurlar. Bu nedenle eski makinenizi satmadan veya elden çıkarmadan önce sabit diskinizdeki her şeyi güvenle silmeniz büyük önem taşıyor. Peki bunu nasıl yapabilirsiniz?

Aşağıdaki yöntemlerden birini uygulamanız, diskinizdeki verilerin geri getirilmesini engellemeye yeterli olacaktır.

1. Yazılımların yardımıyla: Darik's Boot And Nuke (DBAN), sabit diskinizdeki verileri güvenle silmenizi sağlayan ücretsiz bir araç. DBAN, komut satırında çalışıyor ancak kullanımı oldukça kolay. Aracın tüm yaptığı, sabit diskinizdeki verileri, rastgele verilerle değiştirmek.

DBAN'ı kullanmak için ISO dosyasını web sitesinden indirin ve onu bir önyükleme USB'sine yazın. PC'nizi bu USB'den başlattıktan sonra, komut satırında autonuke yazıp Enter'a basarak silme işlemini başlatın. Bu işlemin saatler sürebileceğini söyleyelim.

2. Donanım: Disk temizleme işini tam otomatik hale getirmek istiyorsanız ve yazılımlar size göre değilse, Startech Drive Eraser ve WiebeTech Drive eRazer Ultra gibi cihazlar tam size göre. Bu sürücü silme cihazları, veri silme işini tek bir düğmeyle hallediyor.


3. Kırın: Eski bilgisayarınızı elden çıkarıyorsanız ve onu kimse kullanmayacaksa, eski sabit diskinizi kulllanılmaz hale getirebilirsiniz. Bunun için diskin üzerine birkaç uzun çivi çakmanız, verilerinizin güvende olmasını garantileyecek.

İhtiyacınız olan bir çekiç, üç uzun çivi (10-15 cm yeterli), küçük bir tahta levha ve güvenlik gözlükleri. Diskinizi yere çakmamak için tahtanın üzerine koyun. İlk çiviyi yukarıda kırmızı darinenin olduğu kısma çakın. Niye bu nokta diye sorduğunuzu duyar gibiyiz. Cevap basit; çiviyi buraya çaktığınızda hem disk plaklarını, hem de kafaları parçalamış olacaksınız. İsterseniz sarı dairelerin olduğu noktalara da birer çivi çakabilir, verinin iyice ulaşılmaz hale geldiğinden emin olabilirsiniz.

4. Tam disk şifrelemesi: Windows'un Bitlocker özelliğini kullanarak tüm diski şifrelediğinizde, verileriniz başkaları tarafından okunmaz hale gelecektir. Bu işlemi yaparken boş alanı şifrelemeyle ilgili seçeneği kabul etmeye dikkat edin.

[Mehmetkarahanlı]

Windows 10'da disk alanı açmanın 5 yolu!
Diskiniz ağzına kadar doldu mu? Kendi dosyalarınızı silmeye başlamadan önce, Windows 10'da bu disk temizleme ipuçlarına göz atın!

Windows 10'un gereğinden fazla olmayan sistem gereksinimleri ve Microsoft'un agresif dağıtım stratejisi, işletim sisteminin birçok eski makineye girmesini sağladı. Ancak depolama alanı modern PC'lerdeki kadar bol olmayan cihazlar, sınıra çabuk yaklaşabiliyorlar.

Windows 10'lu PC'nizdeki sabit diskiniz herhangi bir nedenle dolduysa, kişisel dosyalarınızı silmeden yer açmanın bazı yolları var. İşte Windows 10'da boş disk alanı açmanın 5 yolu.

1. Eski Windows sürümleriyle ilgili verileri kaldırın: Ayarlar > Sistem > Depolama yolunu izleyin ve birincil sürücünüzü seçin. Aşağı kaydırarak Geçici Dosyaları'ı bulun ve üzerine tıklayın.

Son olarak "Windows'un Önceki Sürümleri" öğesinin yanındaki kutucuğu işaretleyin ve Dosyaları kaldır düğmesine tıklayın.

Dilerseniz aynı işlemi Disk Temizleme aracı üzerinden de gerçekleştirebilirsiniz

2. Güncelleme önbelleğini temizleyin: Windows, tekrar gerekebileceği düşüncesiyle tüm Windows Update dosyalarını saklar. Bu bazen faydalı olsa da güncelleme dosyaları diskinizde çok yer kaplayabiliyor. Örneğin Kasım'da yayınlanan Windows güncellemesi, 24GB'a kadar önbellek dosyası saklayabiliyordu.

Windows Update önbelleğini silmek için Başlat menüsünü açın ve komut satırını çalıştırarak aşağıdaki komutu girin:

net stop wuauserv

Şimdi Dosya Gezgini'ni açın ve C:\Windows\SoftwareDistribution\Download klasörüne gidin. Download klasöründeki her şeyi güvenle silebilirsiniz. Bunun ardından aşağıdaki komutu girerek Windows Update'i tekrar etkinleştirin.

net start wuauserv

[Mehmetkarahanlı]

Boş alan açan 3 ipucu daha

Boş alan açan 3 ipucu daha
3. Hazırda bekletme verisini silin: Hazırda beklet işlevini kullanmıyorsanız, aşağıdaki komutu yönetici izinlerine sahip bir komut satırında çalıştırarak onu kapatabilir, sabit diskinizde RAM'inizin boyutuna yakın bir alanı boşaltabilirsiniz.

powercfg.exe -h off

Komutu çalıştırdığınızda herhangi bir onay almayacaksınız. Fikrinizi değiştirirseniz powercfg.exe -h on komutuyla hazırda bekletmeyi tekrar etkinleştirebilirsiniz.

4. Teslim iyileştirme dosyalarını silin: Windows 10'da güncellemeleri yakındaki bilgisayarlardan almanızı sağlayan "teslim iyileştirme" adlı bir işlev bulunuyor. Bu güncellemeleri hızlandırsa da bazı kullanıcılar, bant genişliği kullanımının artmasından şikayetçi.

İşlevi kapatmak için Ayarlar > Güncelleme ve Güvenlik > Gelişmiş Seçenekler > Güncellemelerin Nasıl Dağıtılacağını Seç yolunu izleyin ve buradaki seçeneği kapalı hale getirin.

Şimdi Disk Temizleme aracını açın ve listeden "Teslim iyileştirme dosyaları" seçeneğini bulup işaretleyin, Tamam'a tıklayın. Windows dosyaları sizin için silecek.

5. OEM kurtarma bölümünü silin: Çoğu bilgisayarla gelen OEM kurtarma bölümünü silmek isterseniz, bir USB kurtarma sürücüsü oluşturmanız gerekiyor. "Kurtarma sürücüsü oluştur" öğesini Başlat menüsünde arayın ve çalıştırın. İşlem tamamlandığında, son ekranda kurtarma bölümünü silmeye yarayan bir seçenek göreceksiniz. Buradaki bağlantıyı seçin ve devam etmek için Sil seçeneğini kullanın.

[Mehmetkarahanlı]

Windows'unuzu HDD'den SSD'ye taşıyın!
Windows kurulumunuzu HDD'den yeni SSD'nize nasıl taşıyacaksınız? İşte bunun kolay yolu!

Sabit diskinizi SSD'ye yükselterek hissedilir bir hız artışı sağlamanız mümkün. SSD, Windows'taki çoğu işlemin tepki süresini hızlandıracağı gibi, yükleme sürelerini kısaltacak ve güç tüketimini azaltacaktır. Peki normal sabit disklere göre daha az depolama kapasitesi sunan bir SSD'ye Windows'unuzu nasıl sığdıracaksınız?

Bu oldukça kolay. Windows kullanıcıları, birkaç yazılım ve donanım yardımıyla HDD'den SSD'ye geçebiliyorlar. Hazırlık için yaklaşık 15 dakikanızı, kopyalama için birkaç saatinizi ayırmanız gerekecek.

İhtiyacınız olanlar

64GB veya daha büyük bir SSD.
HDD'nizden daha büyük kapasiteli bir yedekleme sürücüsü.
Macrium Reflect Free Edition
Yeni formatlanmış USB sürücüsü veya boş CD/DVD

Birinci adım: Macrium Reflect'i yükleyin

Macrium Reflect yedekleme, bölüm boyutlarını ayarlama ve kopyalama işlemlerini tek araçta birleştiriyor. Reflect'i varsayılan seçeneklerle yükledikten sonra önyükleme diskini hazırlayacağımız Windows PE dosyalarını indirin. Yaklaşık 530MB'lık bu dosyaları indirdikten sonra Reflect, önyükleme yapabilen bir disk oluşturmanıza yardımcı olacak.

Burada PC'nize bir USB flaş disk veya CD/DVD bağlayabilirsiniz. Reflect, ilk çalıştırmanızda sizden bir önyükleme kurtarma sürücüsü oluşturmanızı isteyecek. Hedef disk olarak doğru diski seçtiğinizden emin olun.

[Mehmetkarahanlı]

İkinci adım: Gereksiz dosyaları silin

Şimdi HDD'nizdeki verilerin boyutunu SSD'nize sığacak kadar küçültmeniz gerekiyor. Örneğin 120GB'lık bir SSD aldıysanız ve HDD'nizde 200GB veri bulunuyorsa, en az 80GB'lık veriyi silmeniz gerekiyor. Bu iş için WinDirStat, CCleaner ve Windows'un Disk Temizleyici araçlarını kullanmanızı öneriyoruz.

WinDirStat: WinDirStat, diskinizde hangi klasörün ne kadar yer kapladığını görsel olarak gösteriyor. Renkli bloklar ne kadar büyükse, temsil ettiği klasör diskinizde o kadar geniş yer kaplıyor demektir. Dosyaları sağ tıklayıp Delete komutuna tıklayarak silebilirsiniz. Ancak hangi klasörü ve dosyayı sildiğinize çok dikkat edin.

Geri yükleme noktalarını kaldırın: Windows, işletim sisteminizin yedeğini sıkça aldığından yedek dosyaları, bazen çok büyük yer tutabiliyor. Bu durumda Sistem Geri Yükleme'yi geçici olarak yedek dosyalarının silinmesini sağlayın.

Üçüncü adım: Macrium Reflect ile yedekleyin

Şimdi Macrium Reflect'i çalıştırın ve orta bölümden "Create a backup" üzerine, ardından alt taraftaki diske tıklayın. Yedeklemek için doğru bölümleri (partition) seçtiğinizden emin olun. Şimdi Folder'ı seçin (varsayılan olarak seçili olmalı). Bunun ardından Folder'ın yanındaki üç nokta düğmesine tıklayın ve yedek sürücüsü olarak harici diskinizi seçin.

Finish'e tıklayarak yedeklemeyi başlatın.

Dördüncü adım: Sabit diskinizi çıkartın ve SSD'nizi bağlayın

Bu adım oldukça basit. PC'nizi kapattıktan sonra HDD'nizi çıkartıp SSD'nizi PC'nize bağlayın.

Beşinci adım: Yedeği geri yükleyin

PC'nizi Macrium Reflect önyükleme diskinden açın. Üst taraftan Restore'a tıklayın ve Browse for image file to restore üzerine tıklayın. Şimdi harici sürücüyü seçin ve yedek dosyanızı seçin.

Tüm bölümleri SSD'ye sürükleyin ve tüm verileri kopyalayın. Yaklaşık yarım saat sonra Windows'unuzu yeni SSD'nize aktarmış olacaksınız. Hazırda bekletme ve sanal bellek dosyalarını düşünmeyin, Macrium Reflect bunları otomatik olarak silip bölümleri otomatik olarak boyutlandırıyor.

[Mehmetkarahanlı]

Bozuk RAM'i anlamanın 5 yolu!
PC'lerin en kolay arızalanan parçalarından RAM'iniz ömrünü dolduruyor mu? İşte bunun 5 işareti..

Bazı teknoloji firmaları sizi en yeni, en müthiş teknolojilere geçmeye ikna etmeye çalışsa da aslında çoğu cihaz senelerce iş görebiliyor. Bununla birlikte elektronik cihazların hassas yapısı, sonsuza dek dayanmıyor. RAM gibi bileşenler, zamanla performans kaybetmeye başlayabiliyor ve bozulabiliyorlar.

RAM'in bozulması veya bozulmak üzere olması, telefonunuzun veya monitörünüzün çizilmesine benzemiyor. Çizik cihazınızı kullanmaya devam edebilseniz de RAM, en önemli parçalardan biri ve RAM sorunlarını yok saymanız mümkün olmayabilir. RAM'ler aynı zamanda PC'lerin en çok arızalanan parçalarından bir tanesi.

Basit bir anlatımla RAM (Random Access Memory), işletim sisteminizde aynı anda kaç programın çalışabileceğini belirliyor. RAM'i en çok kullanan yazılımların başında işletim sisteminiz, web tarayıcınız ve oyunlar geliyor. Genel olarak bir program ne kadar karmaşık ise o kadar fazla RAM kullanması beklenebilir.

Peki RAM'inizin ömrünün sonuna yaklaştığını nasıl anlayabilirsiniz?

1. Performans düşüklüğü: PC'nizi ilk açtığınızda yeterince hızlı buluyorsanız, ancak kullandıkça yavaşlıyorsa sorun RAM'inizde olabilir. Ancak bu sorun, RAM dışındaki bileşenlerden veya CPU'nuzun kaynaklarını tüketen bir programdan da kaynaklanabilir.

Bunu test etmek için PC'nizi baştan başlatın ancak hiçbir programı çalıştırmayın. PC'niz program çalışmazken de giderek yavaşlıyorsa, yeni RAM modüllerine bakmanın zamanı gelmiş olabilir.

2. Rastgele kilitlenmeler: Performans düşüklüğünde olduğu gibi, rastgele yaşanan kilitlenmeler de RAM'inizin arızalandığını garantilemez. Ancak böyle bir durumda RAM'inizden şüphelenmenizde fayda var. Özellikle kilitlenmeler arasında bir tutarlılık yoksa sorun RAM'de olabilir. Ancak belirli bir uygulamayı çalıştırdığınızda hata alıyorsanız, sorun RAM'de değil, uygulamada olabilir.

[Mehmetkarahanlı]

Açılışta PC'den hiç ses gelmemesi

Açılışta PC'den hiç ses gelmemesi
3. Grafik kartının yüklenmemesi: Bilgisayarınızı ilk açtığınızda kasanızın içinden gelen bir sesli uyarı duyarsınız; bu grafik kartınızın tanındığı anlamına gelir. Bu sesi duymazsanız, sebebi RAM'inizdeki arıza olabilir. Ancak burada da RAM'inizin bozulduğunun garantisi yok; sorun grafik kartınızda da olabilir.

4. Bozuk veri dosyaları: Sıkça kullandığınız dosyaların aniden bozulduğunu ve açılmadığını fark ettiyseniz ve bunu sıkça yaşamaya başladıysanız, RAM'inizin işinin bitmek üzere olduğunun haberini almış olabilirsiniz. Bu sorun giderek artabilir ve sonunda sisteminizi hiç açamayabilirsiniz. Yedek almış olduğunuzu umuyoruz.

5. Hatalı RAM miktarı: Windows'ta Denetim Masası > Sistem ekranında bilgisayarınızla ilgili önemli bilgileri göreceksiniz. Burada "Yüklü bellek (RAM)" karşısında PC'nizdeki RAM miktarından daha azını görüyorsanız, RAM'inizde sorun olabilir. Bununla birlikte entegre grafik yongalarının RAM'inizin bir kısmını kendine ayırabildiğini, bu nedenle RAM miktarınızın normalden daha az görünebileceğini unutmayın.

RAM nasıl kontrol edilir?


Bu iş için Windows'la gelen bellek tanılama aracını kullanabilirsiniz. Win+R tuşlarına basın ve mdsched yazarak Enter'a basın. Bilgisayarınızı baştan başlatmanız istenecek. Tarama, Windows başlamadan önce gerçekleştirilecek ve herhangi bir sorun bulunursa, Windows başladığında bunu Görev Çubuğunda bir uyarı olarak göreceksiniz.