• If this is your first visit, be sure to check out the FAQ by clicking the link above. You may have to register before you can post: click the register link above to proceed. To start viewing messages, select the forum that you want to visit from the selection below.

Duyuru

Gizle
No announcement yet.

Salaklığın Sınırı Varmı?

Gizle
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Sil
new posts

  • Salaklığın Sınırı Varmı?

    Salaklığın sınırı var mı?
    Bob Fenster'ın "Salaklığın Tarihi" kitabından örnekler.

    Arizonalı bir adam kelepçelerle oynarken kendini kelepçeledi ve anahtarı bulamadı. Kendisini kurtarmak için çilingir çağırmak yerine polisi arayınca başı belaya girdi. Onu kelepçeden kurtaran polisler, ödenmemiş bir kefalet borcu bulunduğunu belirleyince onu yeniden kelepçelediler.

    Gillette şirketi 1902 yılında güvenli jilet satmaya başladığında yüzlerce erkek satın aldı. Sonra da bu jiletlerin sakallarını kesmediğini söyleyerek onları çöpe attılar. Gillette yetkilileri, mutsuz müsterilerin tıraş olmadan önce jiletin sarıldığı kağıdı çıkarmadıklarını fark ettiler...

    Chevrolet, yeni model arabası içın "Nova" ismini buldu ama sonra arabayı Latin Amerika'da satamayacakları anlaşıldı... Çünkü "Nova", İspanyolca'da "gitmez" anlamına geliyordu...

    1932 yılında Los Angeles olimpiyatlarında Fransız atlet Jules Noel'in disk atmada kırdığı olimpiyat rekoru sayılmadı... Çünkü atışı izlemesi gereken bütün hakemler, sırıkla yüksek atlama yarışmasını izlemek için arkalarını dönmüşlerdi...

    1840'da ABD başkanlığına şeçilen William Henry Harrison, çok soğuk bir günde Washington'da açık havada düzenlenen göreve başlama töreninde şapka ve palto giymeyi reddederek yaptığı uzun konuşma sonucu zatürre oldu... Yeni başkan sadece bir ay görev yaptıktan sonra öldü...

    Meksika'daki bir sağlıklı yaşam merkezinin sahibi, vasiyetine mezarlığın sigara içilmeyen bölümünde gömülmek istediğini ısrarla ekletmeye çalıştı.

    1971'de toprak kaymalarını incelemek isteyen Japon bilim adamları, büyük bir yağmur fırtınası efekti yapmak için bir tepeyi yangın hortumlarıyla adam akıllı suladılar. Bu yüzden tepenin çökmesi sonuçu meydana gelen heyelanda, dört bilim adamıyla 11 izleyici hayatını kaybetti.

    Fransız ordusu, askerlerin mayın tarlalarında yürüyebilmelerini sağlayan patlamaya dayanıklı botlar icat etti. Fakat botlar o kadar ağır ve içinde yürünmesi o kadar zordu ki, askerler mayınlarla havaya uçmadan önce pusuya yatan düsman askerleri tarafından vuruluyorlardı.

    1985'de New Orleanslı cankurtaranlar o yıl şehrin havuzlarında kimsenin boğulmamasını kutlamak için bir parti verdiler. Partide konuklardan biri boğuldu.

    1975'de İngiliz bir çift televizyonda en sevdikleri programı izlerken erkek yarım saat süren bir gülme krizi sonucu kalp krizi geçirerek öldü. Eşi, cenazeden sonra programın yapımcılarına bir mektup yazarak, kocasını hayatının son dakikalarında bu kadar mutlu ettikleri için teşekkür etti.

    1983'de mağazada hırsızlık yaparken yakalanan San Diegolu bir kadın polislere eğer onu bırakmazlarsa morarana kadar nefesini tutacağını söyledi. Polisler kadını bırakmadılar, o da gerçekten ölünceye kadar nefesini tuttu.
    En büyük aptallık,
    Kendini akıllı sanmaktır...
  • #2

    bence yok sence......

    Yorum yap

    • #3

      Bu olay Trabzon Farabi tip fakültesinde aynen yasanmisbir olaydir. Acil
      kapisinin önüne kornalar çalarak 2-3 araç geliyor.içinden insanlar
      firlayarak klasik "doktorlar nerde sedye getirin"seklinde bagirmalar
      oluyor. Öndeki arabadan çikan bir kisi arkadakiarabaya hastayi arabadan
      çikarmasini söylüyor. Ve arkadakinin yaniti:
      "SIZIN ARABADA DEGIL MIYDI?"
      Yani vatandaslar hastayi Rizede birakip diger arabada oldugunu sanarak
      Rize'denyani 1 saatlik yoldan son sürat gelmisler...


      alıntıdır

      Yorum yap

      • #4

        süper ya olaya bakın sabah sabah koptum gülmekten

        BEN UCUZ MAL ALACAK KADAR ZENGİN DEĞİLİM...

        Yorum yap

        • #5

          MuCiT Nickli Üyeden Alıntı
          Bu olay Trabzon Farabi tip fakültesinde aynen yasanmisbir olaydir. Acil
          kapisinin önüne kornalar çalarak 2-3 araç geliyor.içinden insanlar
          firlayarak klasik "doktorlar nerde sedye getirin"seklinde bagirmalar
          oluyor. Öndeki arabadan çikan bir kisi arkadakiarabaya hastayi arabadan
          çikarmasini söylüyor. Ve arkadakinin yaniti:
          "SIZIN ARABADA DEGIL MIYDI?"
          Yani vatandaslar hastayi Rizede birakip diger arabada oldugunu sanarak
          Rize'denyani 1 saatlik yoldan son sürat gelmisler...


          alıntıdır
          superrr dunkes::ehehe:

          Yorum yap

          Hazırlanıyor...
          X